English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ O ] / Olacagiz

Olacagiz translate English

149 parallel translation
Komºu olacagiz.
Gonna be our next-door neighbour.
Alti ay sonra mutlu olacagiz, degil mi?
In six months we'll be happy, won't we?
Elbette mutlu olacagiz.
Sure, we'll be happy.
UEce bes dakika kala sandigindan cok daha yakin olacagiz.
At about five minutes to 3 we'll be a lot closer than you think.
- Birkaç kisi olacagiz.
- Just a few of us.
Nerede olursa olsun gerçegin pesinde olacagiz.
We wish to pursue the truth, no matter where it leads.
Otobana geri cikabilirsek güvene olacagiz.
We'll be all right if we can just get back on the expressway.
Biz bütün gece burada olacagiz.
We'll be here all night.
iyi bir ekip olacagiz.
We'll make a good team.
Galiba sonunda dost olacagiz,
Well, I guess we're gonna be friends after all,
Eskisi gibi olacagiz.
We'll be like we used to be.
Görünüse bakilirsa Donald aramizda yok. Ama size söz veriyorum lig bittiginde onu tarih etmis olacagiz.
I know it may not seem the same without Donald here, but I promise you, by the end of this season, we will have made history.
Hayir, kaybediyor olacagiz.
We've been losing.
Biz de çok mutlu olacagiz
We'll be very happy too.
Bu nedenle bu yetkileri kullanirken elden geldigince dikkatli olacagiz.
That's why we shall use these powers as selectively as possible.
Geri döndügünüzde burada olacagiz, yalniz birimiz nefes almiyor olabilir.
We'll be here when you get back, only one of us may not be breathing.
Bunu okudugun zaman, ikimiz evlenmis olacagiz.
By the time you receive this, we will be married.
Sadece yakinlarda geziyor olacagiz.
We're just gonna be running around the neighborhood.
Bence bu asansör güvenli... ... ama son defa hepimiz ayni anda içinde olacagiz.
I'm sure this elevator's safe but this is the last time we're all in it at the same time.
Skor ayni... ama siyahlara karsi beyazlar olacagiz.
Same score... but we play black guys against the white guys.
'Kara Cocuk'diye bir romandan sinav olacagiz. Sadece o kitaptan.
We got this essay exam on "Native Son."
Hazirlikli ve bekliyor olacagiz.
We'll be prepared. Waiting.
Ondan sonra, sevgilim, tekrar birlikte olacagiz.
Until then, my love, we'll be here together.
Yarin Bombay'da olacagiz.
So, will going to be back in Bombay tomorrow.
Iki gün sonra kari koca olacagiz.
Two days from now. We'll be man and wife.
Eger benim icinde bir tane oynarsan esitlenmis olacagiz.
If you place one down for me we will call it quits.
OYUNUN HER KARESiNDE... KUSURSUZ OLACAGIZ.
We will be perfect... in every aspect of the game.
TUM BUNLAR BiTiNCE... SEN VE BEN BURDAN TASINIP KOMSU OLACAGIZ.
Um, when all this is over... me and you are gonna move out to the same neighborhood together.
Birbirimizi seviyoruz ve bir çocuk sahibi olacagiz.
We love each other and are going to have a child!
- Hayir, sadece biz olacagiz.
No. It's just us. It will be fine.
Ama yarin sabah, eve geldigimde, ise gitmeden önce birarada olacagiz, Tamam mi?
But tomorrow morning, when I get home, we're going to Mass before work, OK?
iyi olacagiz.
We're gonna be OK.
Pekala, tatlilar tatlisi, en kuralci aile olacagiz.
Fine, sweetiekins, we'll be the strictest parents ever.
su ayakkabinin yanina kamp kuralim. Beyler, sabah günes dogdugunda hepimiz tost olacagiz.
Look, no offense, but I need technology, especially e-mail and snowmobiles.
Öcümüzü olacagiz..
If they claim this right, then so can we...
Bizde muhtemelen sarhos olacagiz.
Well, we'll probably get drunk.
Oradan variriz ama çok dikkatli olacagiz.
It'll get us there. We'll be real careful.
Orada olacagiz.
We'll be there.
Bir gün bu nesil disari cikacak ama biz ölmüs olacagiz.
One day, the generators will quit, and we will die.
Eger iki dakika icinde kapidan su cantayla cikmazsam, ikimiz de olmus olacagiz.
If I don't walk out the frontdoor with that briefcase in the next two minutes, we're both dead.
24 saat içinde, abimin ölümü gerçeklestirilecek, ama benim açimdan bakinca, 24 saat içinde, ülkenin disinda olacagiz.
24 hours from now, my brother is scheduled to die, but the way I see it, 24 hours from now, we'll be out of the country.
Isimizden mi olacagiz?
Replace us?
Aşkımız olduğu sürece bir arada olacağiz. "
Thank you. It was in Maris'family for four generations.
6 saat sonra buradan kurtulmuş olacağiz.
we're out of here.
Artik hep birlikte olacagiz.
I'm talking to you.
BİZ DAHA BİLMEDEN ŞEHİRLERİNİ BOMBALIYOR OLACAĞIZ
But it will persist, Bob.
SAYIN BAŞKAN BİZ ORDA OLACAĞIZ VE YÜRÜYECEĞİZ OYU GERİ ÇEKMEK İÇİN
Well, Mr. President, we're going to be down in Selma, marching for the vote, and we expect you'll take notice to what we do down there.
FRANSIZLAR GİBİ Mİ OLACAĞIZ
Will we end up like the French?
SADECE AN MESELESİ OLACAK BAŞKA BİR YRE GİTMEK ZORUNDA OLACAĞIZ
If we back down in Vietnam it will only be a matter of time before we have to go in some place else.
VERDİĞİMİZ SÖZLERİ HİÇE SAYMIŞ OLACAĞIZ
Two, the commitment's we've made and the price of breaking them Three, and Our prestige before the world.
Bin yïl sonrada aynï yerde olacagïz. Herseyin canï cehenneme.
We'll all be in the same place a thousand years from now, so what the hell.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]