Olacagïnï translate English
306 parallel translation
Sabah uyandïgïmda bugün güzel bir sey olacagïnï biliyordum.
When I woke up this morning I knew something nice would happen today.
Kurban masada olacagïnï, dogru mu?
Predicts victim to be at table, correct?
Cinayet gece yarïsï olacagïnï ve bïçak yaralarï sayïsïnï bildi.
Predicts murder to take place at midnight and number of stab wounds.
IKartlarimizi açik oynarsak ikimiz için de daha iyi olacagini düsünüyorum.
I think we'd be better off all around if we'd put our cards on the table.
Ona senin bana göre köle olmadigini, Truva Prensesi olacagini söyleyecegim.
I'll explain to her that you're no slave to me... ... but my future Princess of Troy.
Truva'da mutlu olacagini da.
I also said that you'd be happy in Troy.
- Ne olacagini bilmeliyiz.
- We gotta know what to expect.
Ben, silah sesi duyarsak ne olacagini soeyle ona.
Ben, tell him what'll happen if we hear a gun.
Tuhaf, kanun adami olacagini düsünmezdim.
Funny, I never figured you for a lawman.
Disçi koltugunda otururken... böyle biri olacagini bilseydim...
If I knew when I had you in the chair what you were gonna turn out to be, I...
ÖLÜMÜN BU KADAR KOLAY OLACAĞINI HİÇ DÜŞÜNMEMİŞTİM.
I'D NEVER HAVE THOUGHT DYING WOULD BE SO EASY.
Bebege ne olacagini.?
Where did you put the baby Agnes?
En az 4 saat kendine gelemez. Gelse bile henuz tam hazir olacagini soylemek zor.
Well, she'll be up for at least 4 hours, pretty grabbiest ahead.
Meydana çikarsa, bunlarin olacagini kestiremedigimibirinin bilmesiniistedim.
If it gets out, I want someone to know that I didn't know what would happen.
Insanin sirtindan silahla gafil avlayan biri olacagini düsündüm.
I thought you might be someone who would sneak up behind me with a gun.
Mm. sadece bi dakka, Onun biri olacağini düşünmüştüm.
Mm.Just for a moment, I thought he was the one.
Cok dikkat cekmeden bilgi toplamanin iyi bir yolu olacagini soylediler.
They said it was a good way to pick up information without drawing much attention.
Ama sonra... mütesebb ¡ s olarak daha çok katkimin olacagini fark ett ¡ m.
But I found that I was able to contribute more as a private citizen.
Farz edelim, su andan itibaren senin Pete Montana olacagini söyledim.
Suppose I were to tell you that, from now on, you were Pete Montana.
Ve isteklerine karsi çikmak istemiyorum... ama arkadaslarimiz Ben'i ebedi istirahatgahina tasirken... onun sözlerinden parçalar okumanin... iyi olacagini düsündüm.
And I don't want to go against his wishes but I thought it would be good, while our friends are carrying Ben to his last resting place to read from his quotes.
Blues Brothers'tan sonra neler olacagini hesaba katmak istermisin?
You want to maybe consider going after the Blues Brothers?
Belki de aday olacagini duymuºtur.
Maybe he heard you're fixing to run for sheriff.
Bu kadar yemek olacagini düsünemedim.
I didn't know there'd be so much food.
Yemin ederim, böyle olacagini bilmiyordum.
I swear to God I didn't know it was supposed to happen like this.
Ama bu kadar basinçli olacagini düsünmemistim. Yine de çok iyiydi.
I didn't think it'd be so powerful, but it was great.
Bedelinin yüksek olacagini da anlamistim.
I knew it'd be a very high price.
Böyle zarif bir kadinin ayaklarinin deforme olacagini düsünmezsin.
You'd never think a woman that fine would have Hammer time in her shoe.
Bayan Broyer 1 2'si aksami için müsait olacagini iletmemi istedi.
Miss Broyer asked me to tell you she is free the evening of the 12th.
Ben bir yabanci olacagini bilmiyordum çok yakin çok az bir gün içinde.
I didn't know a stranger would be so close in so few a days.
Bundan sonra ne olacagini kim bilir?
Who knows what happens after here
Ama bunun olacagini bilmiyordum!
But I didn't see this coming!
Bunun olacagini hiç düsünmemistim.
I never thought this would happen.
Evet demek isterdim ama baban ve benim aramda sorun olacagini biliyorsun.
I want to say yes but you know it'll come down between me and your father.
Bir sonraki baskanin kim olacagini mi soyleyeceksin?
Are you telling me who's going to be president next?
Herkese Mutantlarin pesinden gidersen neler olacagini göstereceksin.
You tell them all, this is what happens when you go against mutants.
Bir dahaki seferin olacagini nereden çikardin?
What make you think there gonna be another time?
Gecikmenin ona parmagina mal olacagini biliyordum kalktim ve adamin üzerine yürümeye basladim.
Well, I knew any delay's gonna cost her her pinkie toe so I got up, and I started walking towards him.
Bacaklarimi tekrar hissetmenin nasil bir sey olacagini düsünürdüm sik sik.
I have often thought about what it would be like to regain the use of my legs.
Ama Profesör, emirlerini uygulamamizin tehlikeli olacagini söylemisti.
But Professor Xavier told us it would be dangerous to follow his orders.
Hâlâ gazin etkisinde,... ama ne durumda olacagini belirtmemis nefes alsa yeter demistin.
She's still a bit under the weather, but you didn't specify what condition she had to be in, long as she was breathing.
Bugün haberlere geçecek bir sey olacagini saniyorsaniz... çok yaniliyorsunuz.
If you think something newsworthy is going to happen today... you are very much mistaken.
Bunun iyi bir fikir olacagini düsünmüyorum.
I don't think that's a good idea.
Matt bizim için havalanina arabayla gidip büyükanne ve büyükbabasini alirsa mutlu olacagini söyledi.
Matt said he'd be happy t to drive to the airpor and pick up your parents for us.
Bunun bugün olacagini sanmiyorum.
I don't think it's going to happen today.
Kim oldugumuzu ve ben gittikten sonra da kim olacagini asla unutma.
Don't forget who we are and who'll you be if I'm gone.
Annem ilk okumami bitirdikten sonra yapmama yardimci olacagini söyledi.
Mommy says you'll help me put it together after I finish my first reader.
- Sen onun Touchdown olacagini soyledin lavuk.
- You said it was gonna be a touchdown pass, you crazy asshole.
Bunun kendisi icin daha zor olacagini... ve gitsek bile bizi gormeyecegini soylemisti.
He said it would make it just too hard for him... and that if we came, he wouldn't see us anyhow.
Hayir sadece bu koca yere alisana kadar... bir kilavuza ihtiyacin olacagini dusundum.
No, man. I just know you're gonna need someone... to look after you while you adjust to all this space.
Hayir, bunun iyi olacagini dusunmustum.
No. I thought it would be cool. How'd you know?
Kilik degistirmemizin iyi bir fikir olacagini düsünmüstüm.
I thought it might be a good idea to disguise ourselves.
olacağım 136
olacağız 25
olacak 363
olacaksın 65
olacaktı 30
olacaktır 25
olacak iş değil 36
olacak şey değil 41
olacağız 25
olacak 363
olacaksın 65
olacaktı 30
olacaktır 25
olacak iş değil 36
olacak şey değil 41