Olduk translate English
7,869 parallel translation
Bayan Carne, sizi gördüğümüze memnun olduk hanımefendi.
Mrs Carne, glad you were able to join us, ma'am.
Biz de memnun olduk.
- You, too.
Baba şimdi zengin mi olduk?
Daddy, are we rich now?
Milyoner mi olduk?
Well, are we millionaires?
Hep birlikte başarılı olduk.
And together we succeeded.
- Biz böyle zengin olduk.
- That's how we get rich.
Sırdaş mı olduk şimdi de?
Because we're sharing now?
Sonra birden sevgili olduk.
And then we were just suddenly together.
Çok iyi olurdu ama Roderick'le grup olduk.
Oh, um, we would kill it, but I'm already paired with Roderick.
İlk gördüğümüz anda, bir trolleybüste aşık olduk.
We fell in love when we first met, on a trolley.
Seni sabote ederek ödeşmiş olduk.
So I took it upon myself to repay you by sabotaging.
İkimizin de en çok keyif aldığı bir eylemin gerekliliğinden ötürü müttefik olduk...
We merely aligned out of necessity for the purpose we both enjoy the most.
Hepimiz aşı olduk, hatırlasana.
We're all inoculated, remember?
Ra's al Ghul'un en sevdiği adamları olduk.
We would become the prized agents of Ra's al Ghul.
Bence iyi bir takım olduk.
Yeah. I think we're a great team.
- Artık dost olduk. Neredeyse.
And now we're pals!
Artık bambaşka insanlar olduk.
We are different people now.
Hepimiz orada olduk.
We've all been there.
Thames dondu. Para kazanamaz olduk.
The Thames froze.
Çok memnun olduk.
Well, this has been most pleasant.
Tebrikler, yine kulüp sahibi olduk.
Congratulations, we're club owners again.
- Biz de memnun olduk.
Nice to meet you, too.
Göl, yeşillik. Resmen aşık olduk.
Oh, it's beautiful- - the lake, the foliage.
Sen beni garajdan aldın babamın arabasının arkasında kamp yapıp sarhoş olduk.
You would take me in the garage and we would camp out behind dad's car and get hammered.
Yine biz kurban olan taraf olduk ve olmaya devam edeceğiz.
And again there are victims and will be victims.
Biz arkadaş olduk. Onun mektuplarından biliyorum ki bir daha cepheye dönmedi.
From her letters, I know she did not turn back to the front.
Bir kere birlikte olduk.
We had sex one time.
İkimiz onun büyümesine neden olduk.
You and I have made him grow up.
Biz 5 yıl önce tanıştık. Ve o zamandan beri ayrılmaz olduk.
We met 5 years ago and have been inseparable since.
Yani bir bakıma geri adım atmış gibi olduk. Ancak iyi yanından bakacak olursak artık benimleyken asla transparan olmaması konusunda ikimiz de hemfikiriz. Ee, neden ona nasıl hissettiğini söylemiyorsun?
Yeah, so we kinda took a step backwards there, but on the plus side, we both agree that it's best if she's never transparent around me again.
Ve zor yoldan öğrenmiş olduk.
And we learned the hard way.
Lider oydu. Görünüşe bakılırsa Kırmızı Başlıklı Çete'nin son soygununa tanık olduk.
Well, he was the leader, so it looks like we've seen the last of the Red Hood Crew now.
Öğrendiğimiz her şeyi uyguladık, sinirlerimize hakim olduk.
We apply everything we've learned. We hold our nerve.
Böyle mi olduk şimdi?
Is this what we are now?
Michoacan için birlik olduk!
United for Michoacan!
Birbirimize karşı her zaman dürüst olduk, değil mi?
We've always been straight - with each other, right? - Yeah.
Bebeğim, zengin olduk.
Babe, we're rich.
Çok fazla afişe olduk, Francis.
We revealed too much, Francis.
Pekala siz ikiniz, daha yeni bir cenazedeydik ve hayatın ne kadar kısa olduğunu birlikte görmüş olduk.
Okay, you two, we were just at a funeral, and if that doesn't say that life is too short, I don't know what does.
Biz de prova etmiş olduk.
We got a dress rehearsal in.
Çünkü o gece hepimiz başarısız olduk.
Because we all failed that night, but we kept going.
Biz yeni arkadaş olduk.
Well, we're new friends.
- Ne ara kadar adrenalin bağımlısı olduk?
When did we become such adrenaline junkies?
Ar Rissalah topraklarımızda bomba patlattığında ABD Senatörünü öldürdüğünde... Savaşı başlatmış olduk ve onlara müsamaha göstermeyeceğiz.
When Ar Rissalah set off a bomb on our homeland, when they murdered a United States senator, we let slip our dogs of war and we will not rein them in.
K-Telefonlarla yakalanmış olduk ve abur cubur, TV ve doğa ile kavgalı hale geldik.
We're so caught up in T-Phones and junk food and TV that we've become at odds with nature.
Başarısız olduk.
We failed.
Yeni kumarhane için kabilenle ortak olduk.
We're partnering with your tribe for a new casino.
Hep de öyle olduk.
Very.
- Başarısız olduk.
- We failed.
- Tamam. Ödeşmiş olduk.
Okay, so now we're even.
Böyle olduk?
Like this?
oldukça 284
öldük 27
oldukça güzel 42
oldukça iyi 200
oldukça fazla 23
oldukça iyisin 21
oldukça iyiyim 18
oldukça kötü 25
oldukça hoş 16
oldukça etkileyici 25
öldük 27
oldukça güzel 42
oldukça iyi 200
oldukça fazla 23
oldukça iyisin 21
oldukça iyiyim 18
oldukça kötü 25
oldukça hoş 16
oldukça etkileyici 25