Olursunuz translate English
3,344 parallel translation
Hepinizi hipnotize edip, kötü niyetli olup olmadığınıza bakıcam, eğer yanlış bir durum sezersem hepiniz yemeğim olursunuz.
If I can hypnotize you, then your intentions are not pure, and you will become my supper.
Orada daha rahat olursunuz.
You'll be more comfortable there.
Belki bensiz daha iyi olursunuz.
Maybe you people are better off without me.
Titreyenler siz olursunuz.
You are the ones that shall quake.
Aksi takdirde, onun sevgisini hak etmiyor olursunuz.
'Cause otherwise, you don't deserve Finnegan.
Yarın Candyland'e doğru yola çıkmak için hazır olursunuz değil mi?
You be ready to travel to Candyland tomorrow mornin'now, you hear?
Kahvaltıdan önce mi, sonra mı tıraş olursunuz?
- And you shaved before or after breakfast?
Sadece pişman olursunuz.
You'll only regret it.
Barbie ve Ken gibi olursunuz.
You're cute as Barbie and Ken
- Bensiz daha rahat olursunuz. - Anne!
- I won't be breathing down your necks.
- Eğer yanılıyorsanız, kafayı bozmuş olursunuz.
You're only a nutter if you're wrong.
Ve sonunda olduğunuzdan daha iyi olursunuz.
Then at the end you're better than you used to be.
Ve bir kere denerseniz, kendinize öğretmiş olursunuz.
And once you try it, you've taught yourself.
Bu şartları sağlarsanız, beş yıl sonra vatandaşlık testine girmeye hak kazanmış olursunuz.
If you meet all of these requirements, after a period of about five years, well, then, you'll be eligible to take the citizenship test.
O yüzden diyorum ki, belki ona benim için göz kulak olursunuz. O sadece bir çocuk.
You know, he's just got to show heart out there, especially'cause he's a newcomer.
Siz birlikte olursunuz
So, you're guys are back together. No, she said she didn't want to cheat.
Siz Yale'liler hep kavramsal olursunuz.
You Yalies are so conceptual.
Eğer bu anlaşmayı Sean Murphy ile yaparsanız büro yeminizi bozmuş olursunuz.
If you give this deal to Sean Murphy, you are betraying your oath of office.
Benim neslim sizi koltuğunuzdan edene kadar bir avuç verimli yılı geride bırakmış olursunuz.
You have just a handful of productive years left until my generation unseats you.
Yani, doğru şartlar oluşturulduğunda, sen ve Carter beraber olursunuz, bu bir olasılık değil olması muhtemel bir şey.
So, given the right set of circumstances, you and Carter hooking up, it's not just possible... It's probable.
Ne zaman burada olursunuz?
When did you say you were coming back?
"Oglumu serbest birakirsaniz hayal edemeyeceginiz kadar zengin olursunuz."
" Release my son and you'll be rich beyond your dreams.
İnanın bana, bensiz çok daha iyi olursunuz.
Believe me, you're better without me.
Dilerim başarılı olursunuz.
May you prosper.
Ama olur da ayak bağı olmaya çalışırsanız kendi kuyunuzu kazmış olursunuz.
But if you try to get in my way, you'll be collateral damage.
Orada güvende olursunuz.
You'll be safe there.
1. bölümü açarsanız burada olma nedenimi görmüş olursunuz.
If you turn to section 1, you'll see why I'm here.
Bu sefer doğru tarafta bulunmuş olursunuz.
Be on the right side this time.
Eğer bunu anlayabilirseniz, Kardinal Hazretleri bu adamı bitirmenin anahtarına sahip olmuş olursunuz.
If you can understand that, Your Eminence, then you will have the key to bring down the man.
Yanımdan ayrılmazsanız güvende olursunuz.
Stay near me and you'll be safe.
Cebinizde şimdikinden 5 dolar daha fazla paraya ve yalnız kadınların şükranlarına sahip olursunuz.
You'll have five bucks more than when you walked in, and the gratitude of lonely ovaries everywhere.
Ve eminim ki size hasılatı söylesem çok daha mutlu olursunuz.
And I am telling you, you guys are going to be so happy with the numbers.
Michael.. siz nasıl farklı olursunuz sen onu öldürürsen?
Michael, how will you two be any different if you kill him?
İş arkadaşı olursunuz!
You can be work buddies!
Ama yine de genetik ve çevreden lanetlenip her zaman olduğunuz şerefsizin teki mi olursunuz?
And yet still be cursed by genetics and the environment and remain the same son of a bitch you've always been?
Majesteleri eğer bu fermanı imzalarsanız, kırismıs yıldızını bir daha lanetlememek için yemin etmiş olursunuz.
If Your Majesty could sign this document, where you promise never to curse the Christmas Star again.
Biraz alçak sesli olabilirseniz, yardımcı olursunuz.
So, if we can bring things down to a sotto voce, that would help.
Biraz alçak sesli olabilirseniz, yardimci olursunuz.
So if we can bring things down to a sotto voce, that would help.
Beni ve diğer patronları yok edebilirsiniz, ama aynı zaman da siz de yok olursunuz.
You might destroy me and other employers, but also yourselves.
Ama hastaneyi terketmemeniz gerekiyor çünkü bir hastanenin size verebileceği acil tıbbi destek olmadan daha büyük bir risk altında olursunuz.
But we know you're not supposed to leave the hospital "because without the immediate medical attention a hospital can give you," you will be at a greater risk.
Adamın teki parmaklarınızı keser ve ona aşık olursunuz.
A man chops off your fingers and you fall in love with him.
Detektif Meeks çifte helix sarmalını açarsanız ay ve dünya mesafesini 300 defa kat etmiş olursunuz.
Detective Meeks, if you unraveled the double helix ladder, it would stretch from here to the moon and back over 300 times.
Bu gece tüm şarabı içmeniz gerekiyor aksi takdirde ona saygısızlık etmiş olursunuz.
You have to drink up all his wine tonight otherwise you don't show due respect for him
Doğduğunuza ve benim kadar iğrenç biriyle tanıştığınıza pişman olursunuz.
You'd regret being born and meeting someone as nasty as me.
Eminim onun içinde film gibi olursunuz.
I bet you look a picture in that too.
- Göz açıp kapayıncaya kadar evde olursunuz.
- We'll be home before you know it. - Yes. Er...
İhanet ederseniz buna pişman olursunuz.
Betray me, and you will wish you hadn't.
Eminim mutlu olursunuz.
I'm sure you'll be very happy.
Umarım sunumumuzu anlamış ve gelecek zorluklara karşı hazırlıklı olursunuz.
I hope you have understood the importance of what is at stake.
- Este'nin babası peşine düşerse de, Marco kızı hâlâ Steve Wilton'la evli olduğu için güvende olursunuz.
Este's clad comes looking for you, she'll be married to Steve. - You will be safe.
Dürüst bir iş yapmış olursunuz.
You may do the part of an honest man in it.