Ona ne söyleyeceğim translate English
172 parallel translation
- Ona ne söyleyeceğim? Senin akraban o.
- What am I gonna tell her?
Ona ne söyleyeceğim?
What'll I tell him?
Ona ne söyleyeceğim?
What will I tell him?
- Ona ne söyleyeceğim?
- What'll I tell him?
- Ona ne söyleyeceğim, efendim? - Hiçbirşey.
- What shall I tell him, sir?
Ona ne söyleyeceğim?
What'll I say to him?
Ona ne söyleyeceğim?
What am I gonna tell her?
- Ona ne söyleyeceğim?
- How am I going to tell her?
Adam valizinin bu hale geldiğini görünce ona ne söyleyeceğim.
I don't know what I'm gonna say to the man when he sees this suitcase.
Tanrım! Ona ne söyleyeceğim?
My God!
Ona ne söyleyeceğim?
What am I going to tell him?
Ona ne söyleyeceğim ben?
What am I supposed to tell him?
Ama ona ne söyleyeceğim?
But what would I say?
Ona ne söyleyeceğim?
What am I going to say to her?
Ona ne söyleyeceğim?
What will I tell her?
Ona ne söyleyeceğim?
What am I supposed to tell him?
Ona ne söyleyeceğim ki?
What am I going to tell him?
Ona ne söyleyeceğim?
What do I tell her?
Ona ne söyleyeceğim?
What am I going to tell her?
Peki ona ne söyleyeceğim?
And whatwill I tell them?
Haklı, bilmeyi hak ediyor ama ona ne söyleyeceğim?
He's right, he deserves to know. But what am I gonna tell him?
Baban buraya gelse, ona ne söyleyeceğim?
What am I supposed to tell your dad when he gets here?
Ona ne söyleyeceğim?
What am I gonna say to him?
Ona ne söyleyeceğim?
KYLE : What do I tell him?
- Ona ne söyleyeceğim?
- What can I tell her?
Ama ona ne söyleyeceğim?
He's waited 10 years for this.
- Ona ne söyleyeceğim?
- What am I supposed to say to him?
- Ona ne söyleyeceğim?
- What should I tell her?
Ona ne söyleyeceğim?
What can I tell him?
Ne söyleyeceğim şimdi ona?
What will I tell her now?
- Ona ne düşündüğümü söyleyeceğim!
- I'll tell her what I think!
Ne kadar yardımsever olduğunu ona söyleyeceğim.
I'll let him know how helpful you've been.
O kıza ne dedin bilmiyorum ama onu tekrar gördüğümde ona söyleyeceğim.
I don't know what you told that girl, but when I see her again, I'm going to tell her.
Ona şimdi ne söyleyeceğim?
And now, what I mean? What should I do?
Ve büyüdüğünde ona Kizzy'nin ne anlama geldiğini söyleyeceğim.
And when she grow up I'll tell her what Kizzy really mean.
Kapıdan gireceğim, Peg bir şey söylemeden önce yani çok hızlı olmam gerekiyor ona ne kadar muhteşem gözüktüğünü söyleyeceğim.
I walk in the door, before Peg can say a word - which means I gotta be quick - I tell her how great she looks.
Ona bunu kendin söylersin. Ben ona, oğlunu ne kadar takdir ettiğimi söyleyeceğim.
And I will tell him how much I admire his son.
- Ona ne mi söyleyeceğim?
- What am I gonna say?
Peki ne söyleyeceğim ona?
Then what should I tell him?
- O zaman ne söyleyeceğim ona?
- So what do I tell him? - Nothing.
Ona, onu ne kadar, şey... çekici bulduğumu.. ... söyleyeceğim.
I'm gonna tell her that I, uh... find her attractive.
Babasının ne yaptığını bana sorduğu zaman... ona onun basit bir balıkçı olduğunu söyleyeceğim.
When he asks me what his daddy used to do I'm gonna tell him he was a simple fisherman.
Ne söyleyeceğim şimdi ona?
What the hell am I gonna say to him?
Ona ne yaptığımı söyleyeceğim sana.
I'm gonna tell you what I did to her.
Ona söyleyeceğim ne var ki?
What could I say to him?
Ne söyleyeceğim ona?
What would I tell him?
- Ne? Stephanie dönünce, James'i bir daha yokluğunda ona bir köpek alan bir deliyle yalnız bırakmamasını söyleyeceğim.
When Stephanie returns, I'll tell her not to leave James with a nut who gets her kid a dog while she's away.
Pekala, efendim, ona bu görevin ayrıntılarını ne zaman söyleyeceğim?
Well, sir. When do I tell him what this mission involves?
Ama önemli değil, ona senin için ne kadar önemli olduğunu söyleyeceğim.
It's okay, I'll tell her how important it is for you.
Anneni çağıracağım ve ne olup bittiğini ona söyleyeceğim!
I'm gonna call your mom and tell her what happened!
Ben ona şimdi ne söyleyeceğim?
What the hell am I gonna tell him?