Onu seviyorum translate English
5,208 parallel translation
Onu seviyorum.
I love him.
Onu seviyorum, ama ne zaman bir şeyler ters gitse..
I love her, but when it comes down to it...
Onu seviyorum.
I love her.
Rachel, onu seviyorum.
Rachel, I love her.
Onu seviyorum ben.
I do love her, you know?
Onu seviyorum.
I do love him.
Tabii ki onu seviyorum.
Of course I love her.
Çünkü onu seviyorum.
Because I love her.
Onu seviyorum, ama ona söylemiyorum çünkü sonra bunu bana karşı kullanır demek.
It means that I like him, but I don't want to tell him because then he'll use it against me.
Ben onu seviyorum.
I... I love him.
- Onu seviyorum, ama hayır, bitti.
I love her, but, um, it's over.
Onu seviyorum. Yeni bir dizisi başlıyor.
AND NOW THAT HE'S GOT HIS NEW TV SHOW,
- O benim kardeşim. Onu herkesten iyi tanırım ve onu seviyorum.
She's my sister, I know her better than anyone, and I love her.
Onu seviyorum!
I love him!
- Onu seviyorum!
Both :
- Onu seviyorum!
I love him!
- Ama ben onu seviyorum.
- But I love her.
Tatlı bir adam aslında, onu seviyorum.
I don't know. He's a sweet guy, and I love him.
Onu seviyorum. Hiçbir zaman onlar gibi olamayacaksın.
Look, you're never going to be the same as them, you know,
Bu yüzden onu seviyorum.
That's why I love it.
Onu seviyorum ama...
I like her.
Ron evleniyor, ve onu seviyorum onu önemsiyorum, ve bugün gelmiş geçmiş en güzel gün ve bunu konuşacak zamanım yok!
Ron is getting married, and I love him, and I care about him, and this is the greatest day ever, and I do not have time to talk about this!
Gerçekten uzun kolları var ve çok sıcak ve onu seviyorum.
He's got these really long arms and he's so warm and... I love him. Adorbs.
Ben de onu seviyorum..
I like him though...
Onu seviyorum, ve işini geri alması için her şeyi yaparım.
I love him, and I will do anything to help him get his job back.
Ve ben onu seviyorum.
And I love him.
Ben onu seviyorum, o da bunun farkında.
I love her and she knows it.
Bir kız arkadaşım var ve onu seviyorum.
I have a girlfriend and I love her.
Cinayet için onu seviyorum ve vermiyorlar yanına gitmeme izin verin.
I like him for murder and they won't let me get near him.
Ama onu seviyorum ben.
But I love her.
Evet, onu seviyorum.
Yes, I love her.
Bu adam önceki gün göğsümü elledi ve ben onu çok seviyorum.
This man held my breast the other day, and I love him for it.
Onu seviyorum.
I mean, I love him.
Yani... Onu ben de seviyorum.
I like him, too.
Ama ben onu hala seviyorum.
But I still love him.
Onu eskisinden daha çok seviyorum artık.
I've grown more fond of her.
Onu dürtmeyi seviyorum çünkü onu mutlu ediyor ve açıkçası bunu birazcık da testislerimde hissediyorum.
You know, like "chip off the old neck." I like to poke him'cause it makes him happy, and I feel it a little bit in my nads.
Senin sevdiğin kadar ben de seviyorum onu.
I love her just as much as you do.
Yorumlar bize ait. Onu başından beri, YouTube'da video yapmaya başladığından beri seviyorum.
I loved him from, like, the beginning when he was making videos on YouTube.
Bu benim hissim. Şöyle, "Ah, onu çok seviyorum."
Like, "Oh, I love her so much."
Onu seviyorum.
Come on, let's go.
Evet, adı Khongordzol, ve onu dünyadaki her şeyden çok seviyorum.
Yeah, her name was Khongordzol, and I love her more than anything in the world.
Ben de onu çok seviyorum.
I love her too.
Sadece bir hafta olduğunu biliyorum ama onu çok... onu çok fazla seviyorum.
And I know it's only been, like, a week, but I just... I just love him so much.
Onu dürtmeyi çok seviyorum çünkü onu dürtmem hoşuna gidiyor, ve etkisi taşaklarıma kadar gidiyor.
You know, like "chip off the old neck." I like to poke him'cause it makes him happy, and I feel it a little bit in my nads.
Ben seviyorum onu.
- I like her. - Mm.
Onu çalışırken izlemeyi seviyorum... şu küçükayıcığı.
I like watching him work, that little bear.
Hobbit ve Tanri dusun icinde sonsuza kadar mutlu yasadilar, cunku onu cok seviyorum. "
"and the hobbit and god lived happily ever after In the shower forever'cause I love her so much."
Evet. Ben de onu çok seviyorum.
Yeah, I love that.
Tanrım, onu çok seviyorum!
Oh, God, I love her so much!
Onu hâlâ seviyorum Charlotte.
I still love him, Charlotte.
seviyorum 294
seviyorum seni 25
onu severim 35
onu sevdin mi 31
onu sevmiyorum 46
onu seviyorsun 78
onu seviyor musun 173
onu sevdim 104
onu seviyor 24
onu seviyordum 30
seviyorum seni 25
onu severim 35
onu sevdin mi 31
onu sevmiyorum 46
onu seviyorsun 78
onu seviyor musun 173
onu sevdim 104
onu seviyor 24
onu seviyordum 30