Onu suçlamıyorum translate English
323 parallel translation
Onu suçlamıyorum.
I don't blame her much.
Onu suçlamıyorum.
I don't blame him for anything.
Açıkçası onu suçlamıyorum.
Frankly I don't blame her.
Onu suçlamıyorum tabii.
Not that I blame her, of course.
Onu suçlamıyorum.
I don't blame him.
Paul'le ilgili olarak canımı sıkan şey... beni istemediği için onu suçlamıyorum.
The thing that really bothers me, about Paul, I mean, is.... I wouldn't blame him for not wanting me.
Oh, onu suçlamıyorum.
Oh, I don't blame her.
Hoşlandığım tipde adam olduğun için onu suçlamıyorum.
I don't blame her as you're the sort of man I like.
Onu suçlamıyorum.
I ain't blaming him.
Onu suçlamıyorum. Çünkü, kimse sonsuza kadar suyun altında kalmak istemez.
I ain't blaming him because nobody wants to be put under water permanent.
Seni kendine sakladığı için onu suçlamıyorum.
I don't blame him for keeping you to himself.
Onu suçlamıyorum.
I don't blame her.
Onu suçlamıyorum.
I don't blame it.
Aslında, onu suçlamıyorum.
I mean not that I blame her.
Vay canına, ama yine de, onu suçlamıyorum.
Gee, you know, in a way, I don't blame her.
Bunun için onu suçlamıyorum.
And I'm not blaming her.
Deli olduğumu sanıyor, ve onu suçlamıyorum.
She thinks I'm a lunatic, and I don't blame her.
Onu suçlamıyorum.
I'm not blaming her.
Senden hiç söz etmedi. Tabii bunun için onu suçlamıyorum.
She never even mentioned you, not that I blame her.
- Onu suçlamıyorum.
- Don't bame him.
O da bana çok kızgındı ve onu suçlamıyorum. Arkadaşına davranışımdan dolayı.
She's also pissed off at me, and for this I don't blame her for the way I treated her friend.
- Onu suçlamıyorum baba.
- I don't blame her.
Ve Onu suçlamıyorum.
And I don't blame him.
Onu suçlamıyorum...
Then blind it...
Onu suçlamıyorum, sadece soruyorum..
I � m not accusing him, I � m just asking...
Bu kadar sinirlendiği için onu suçlamıyorum.
Can't blame him for erupting.
Onu suçlamıyorum.
And i don't blame him.
Beni dinlemiyor. Onu suçlamıyorum.
She doesn't listen to me.
- Onu suçlamıyorum.
- I don't blame him.
Doğrusu onu suçlamıyorum.
And, to tell you the truth, I don't blame him.
Bunu kaldıramadı, ve onu suçlamıyorum.
She couldn " t take it.
Bunu kaldıramadı, ve onu suçlamıyorum.
" "She couldn" t take it.
Bu konuda onu suçlamıyorum.
And I don't blame him.
- Onu suçlamıyorum.
Well, I don't blame her.
Yaptığından ötürü onu suçlamıyorum.
I don't blame him for what he did.
Ama bütün bu heyecan verici olaylar, onu suçlamıyorum.
But with all the excitement, I don't blame him.
Mümkün değil. Aslında onu suçlamıyorum.
It's not as if I'd blame her.
Buradan gitmek istiyor. Onu suçlamıyorum.
He wants to get out of here, and I don't blame him.
Onu suçlamıyorum.
Can't say I blame him.
Buraya gelmiyor, onu suçlamıyorum.
He is not coming in here and I don't blame him.
Onu cinayetten suçlamıyorum ama iki insan öldü ve ben emniyet müdürüyüm.
I'm not accusing him of foul play, but two people are dead and I am chief constable.
Onu kıskandığınız için sizi suçlamıyorum.
I dont blame you for being jealous.
Onu suçlamıyorum.
- I don't blame her.
Bana bira vermediği için suçlamıyorum onu.
I don't blame him not giving me a beer.
Antoinette'i küçüklüğünden beri tanırım. İnan bana, onu öldürdüğün için seni suçlamıyorum.
I've known Antoinette since she was just a little girl and believe me, I don't blame you for murdering her.
Onu koruduğunuz için sizi suçlamıyorum.
I mean, I don't blame you for shielding her.
Ama onu bu yüzden suçlamıyorum.
But I don't fault her for that.
Onu hiçbir şey için suçlamıyorum, Paul.
I don't blame him for anything, Paul.
Onu herhangi bir şeyle suçlamıyorum.
I'm not accusing her of anything.
Şimdi onu da suçlamıyorum.
I don't blame him either now.
Onu kötü bir insan olmakla suçlamıyorum.
- I'm not saying he's a bad person.
onu severim 35
onu sevdin mi 31
onu sevmiyorum 46
onu seviyorum 468
onu seviyorsun 78
onu seviyor musun 173
onu sevdim 104
onu seviyor 24
onu seviyordum 30
onu seveceksin 42
onu sevdin mi 31
onu sevmiyorum 46
onu seviyorum 468
onu seviyorsun 78
onu seviyor musun 173
onu sevdim 104
onu seviyor 24
onu seviyordum 30
onu seveceksin 42