Otobüs translate English
6,817 parallel translation
Otobüs duraklarına, kamyon duraklarına ve iki yıllık bölge üniversitesi ortaklaşa araba kullanımı programına posterler astım.
I've hung posters in bus stops, truck stops, and a community-college ride-share program.
Çin mahallesinden kalkıp Croton-Harmon'a giden otobüs ne kadar? Ki gittiği yer Poughkeepsie'ye 20 dakikalık mesafede.
Do you know how much a Chinatown bus that goes to Croton-Harmon, which is just 20 minutes outside of Poughkeepsie, is?
Otobüs operasyonunun parçası olan hazırlık ekibindeki herkese baktım.
DEA, us, LAPD.
Bu şaşırtıcı yorumu yapmak için gece üç saatlik otobüs yolculuğu yapman iyi olmuş.
Good thing you took a three-hour bus ride in the middle of the night to share that astonishing insight.
Kendine otobüs bileti al.
Buy yourself a bus ticket.
Kendine bir otobüs bileti al.
Buy yourself a bus ticket.
41 numaralı otobüs, burası Merkez 1073.
Bus 41, this is dispatch. 1073.
Dikkat, tehlikede bir otobüs var.
Advise... we have a code blue.
Otoyol'da otobüs kazası olmuş bize yönlendirilmiş.
That was dispatch. Bus accident on highway 190.
Jane, birimize yarin bir otobüs çarpabilir.
Jane, one of us could get run over by a bus tomorrow.
Otobüs ele geçirilmiş.
Their bus was hijacked.
Evet, bu da demektir ki otobüs Sambisa ormanındaki kampa götürülüyor.
Yeah, which means the bus is probably headed to a camp in the Sambisa forest.
Koçu ve otobüs şoförünü ölürüp otobüsü kaçırdılar.
They killed the coach, the bus driver, hijacked the bus.
Mo, otobüs ve yerini gösteren son videoyu gösterebilir misin?
Okay, Mo, can you pull up the... the last known video of the bus and its location?
72. caddede otobüs durağının yanında yaşardı.
He lived up on 72nd by the bus station.
Charlie Carlito ile yakınlaştığında halen otobüs kaçakçılığını ona bağlamamız gerek.
Ah. Once Charlie gets in with Carlito, we still need to be able to link him to the contraband on the buses.
Otobüs arıyoruz Jakes.
We're looking for a bus, Jakes.
- Otobüs 118'den indi.
- She just got off bus 118.
Otobüs 220 beş dakika içinde yolcu almaya başlayacak.
Bus 220 will be boarding in five minutes.
Ben otobüs bekliyorum.
No, I wait for bus.
Otobüs 220'de.
She's on bus 220.
Otobüs 118 bütün yolcuları indirdi ve buraya geldi.
Bus 118 drops all its passengers off and ends up here.
Bir ay sonra içlerinden biri otobüs durağında ya da tren istasyonunda bombayla karşımıza çıkardı.
A month from now, one of them would have turned up at a bus stop or a train station wearing a bomb.
Otobüs çarpmıştır belki.
Well, he could have been hit by a bus.
Bize 1999 model Chevy kısa otobüs verilmişti.
We'd been given a 1999 Chevy short bus.
- Kısa otobüs!
It's a short bus!
Beyler biliyor musunuz ben eskiden otobüs şoförüydüm.
You guys know I used to be a bus driver?
Evet, Beaver Creek otobüs parkında patinajlar çektiğim için kovuldum.
Yeah, I got fired for doing doughnuts in the beaver creek bus lot.
Otobüs şoförünü kızdırmamak.
Don't piss off the bus driver.
Modifikasyonları yaptırmaya giderken otobüs şoförümüz biraz delirmişti.
As we headed to do our modifications, our bus driver was still a little bit cranky.
Bu şimdiye kadar gördüğün en harika otobüs değil mi?
Is that not the coolest bus you have ever seen?
Biliyorum ama ne yazık ki püskürtücü kısa otobüs için çok ağır oldu. Fakat bu da sıradan bir küreme değil.
I know, but unfortunately, a blower's just too heavy for a short bus, but this is no ordinary plow.
- Galiba otobüs yanıyor.
Hey, I think the bus is on fire.
Karları ortadan kaldırmayı, performansı ve kar yok etmeyi test edecek bu müsabakada,... yerel bir otobüs yolundan en yakın okula 8 km mesafeyi 30 dakikada almalısınız.
In a challenge that will test snow removal, performance, and slow elimination, you must make your way five miles from "a local bus route to a nearby school in 30 minutes."
Otobüs yolumuz bizi 1,5 metre derinlikte hiç kürenmemiş bir mahalleye getirdi.
Our bus route would take us through an unplowed neighborhood that looked to have drifts up to four feet deep.
Son müsabakamızda 8 km'lik otobüs yolunu temizlemek için 30 dakikamız vardı.
We had just 30 minutes to clear a five-mile bus route in our final challenge.
Gerçi otobüs kürememiz bir kaç başarıya tanık olmuştu. Günün sonunda kar temizleme işini en iyisi profesyonlere bıraktık.
Though our bus plow saw some success, at the end of the day, clearing snow is best left to the professionals.
-... ama ben daha çok otobüs adamıyım.
I'm more of a bus guy...
Seninki kısa otobüs.
You got the shorty bus, anyway.
Julie'nin 16. yaş gününde iki katlı otobüs tuttuğu zamanı hatırlıyor musun?
Do you remember when the Julies got that double-Decker for their sweet 16?
Bu otobüs'seksi'nin tam tersiydi. O adam demin "yeşiller" mi demişti?
This bus was the opposite of sexy, and did he just say "Benjamins"?
Otobüs durağı bu yol üstünde olmalıydı.
Bus stop is supposed to be this way.
Otobüs mü?
The bus?
Otobüs fikri gözüme iyi gözüktü şimdi.
The bus is starting to look pretty good.
İstasyondan sekiz kilometre uzaktayız. Otobüs... ve yemek yiyebileceğimiz bir yer...
_
Otobüs 118 bütün yolcularını indirdi ve buraya geldi.
You ready? Bus 118 drops all its passengers off and ends up here.
Ve ben bunu yaptığımda ve otobüs işi bittiğinde sen Başkent'e geri mi döneceksin?
And when I do and this bus case is over, you gonna go back to D.C.?
- Buraya otobüs dosyasını kapatmaya geldim.
I'm here to shut down the buses.
Ya otobüs şu an bozulsa?
What if the bus broke down right now?
- Bizim otobüs bu olmalı.
- Wait.
- Öyle olsa da hedef otobüs.
Even still, the bus is the target.