Oturmaz mısınız translate English
317 parallel translation
Oturmaz mısınız?
Won't you sit down?
- Oturmaz mısınız?
Won't you sit down?
- Oturmaz mısınız.
- Have a seat.
- Oturmaz mısınız?
- Won't you sit down?
- Beni affedin, oturmaz mısınız?
Forgive me, won't you sit down?
Oturmaz mısınız.
Won't you sit down.
- Peki, oturmaz mısınız?
- Yes, won't you sit down?
- Oturmaz mısınız ekselansları? - Tabii.
- Won't you sit down, Your Highness?
Oturmaz mısınız Baron?
Won't you sit down, Herr Baron?
- Oturmaz mısınız?
- Sit down, won't you?
- Oturmaz mısınız, Madam Rochelle?
- Won't you sit down, Madame Rochelle?
Oturmaz mısınız?
Would you please be seated?
Oturmaz mısınız?
Won't you please sit down?
Oturmaz mısınız?
- Won't you sit down?
Oturmaz mısınız Bay Gordon?
Won't you sit down, Mr. Gordon?
- Oturmaz mısınız? - Teşekkürler.
- Won't you sit down?
- Oturmaz mısınız?
- Sit down, will you?
Oturmaz mısınız, Bayan Doolittle?
Won't you sit down, Miss Doolittle?
Oturmaz mısınız, Albay Pickering?
Won't you sit down, Colonel Pickering?
- Oturmaz mısınız Bay Kirby?
- Won't you sit down, Mr. Kirby?
Lütfen oturmaz mısınız?
Won't you sit down, please?
Majesteleri oturmaz mısınız?
Won't you sit down?
Oturmaz mısınız lütfen?
- Won't you sit down, please?
Böyle oturmaz mısınız bayan Totten?
Won't you sit here, Miss Totten?
- Lütfen, oturmaz mısınız?
- Please, won't you take a seat?
Oturmaz mısınız Bay Smith?
Won't you sit down, Mr. Smith?
- Oturmaz mısınız?
- Won't you have a chair?
- Oturmaz mısınız?
- Won't you sit down, please?
- Oturmaz mısınız?
- Want to sit down?
Oturmaz mısınız?
Won't you sit down here?
Oturmaz mısınız, Miss Hanson?
Won't you sit down, Miss Hanson?
Oturmaz mısınız, Madame?
Would you sit down, Madame?
- Oturmaz mısınız, Dr. Judd?
Won't you wait, Dr. Judd?
Oturmaz mısınız?
Sit down, won't you?
Buyrun. Şöyle oturmaz mısınız?
Come right in.
- Evet - Oturmaz mısınız?
Yes.
- Oturmaz mısınız?
Yes, thank you.
Herr von Kissling, oturmaz mısınız?
Why, herr von kissling, why don't you join us?
Oturmaz mısınız, efendim?
Won't you sit down, sir?
- Oturmaz mısınız efendim?
- Won't you sit down, sir?
- Oturmaz mısınız?
- Won't you sit down? - Thank you.
Sandalyeme oturmaz mısınız?
Won't you take my chair?
Oturmaz mısınız, Peder?
Won't you sit down? I want to talk to you.
Oturmaz mısınız efendim.
If you please, sir.
- Oturmaz mısınız?
- Wouldn't you like to sit down?
Oturmaz mısınız?
He won't be long. Won't you sit down?
Tamam, oturmaz mısınız?
Well, would you have a chair?
Oturmaz mısınız, bayım?
May I seat you, sir?
Oturmaz mısınız?
Won't you sit down.
Şöyle oturmaz mısınız?
Won't you sit down?
- Oturmaz mısınız?
- Sit, lady..?