Oyun oynamayı kes translate English
84 parallel translation
Oyun oynamayı kes.
Stop playing
Oyun oynamayı kes.
Quit playing games.
Oyun oynamayı kes!
Stop lengthening it!
Oyun oynamayı kes.
Stop playing games.
Benimle oyun oynamayı kes artık. Şakadan çıkıyor
Surely, last night, you would've played a trick on me.
Oyun oynamayı kes.
Stop screwing around.
Oyun oynamayı kes.
Would you quit fooling around?
Oyun oynamayı kes.
Listen to me, Monsieur Hire.
Şimdi oyun oynamayı kes ve işini yap, seni dört ayaklı piton!
Now you quit playing around and do your job, you four-legged python!
Fatty oyun oynamayı kes.
Come on, pull. Quit playing around.
Clark, oyun oynamayı kes.
Clark, quit playing games.
Goldar, oyun oynamayı kes ve Rangerları hakla.
Goldar, stop playing and get those Rangers.
Oyun oynamayı kes, Gambit!
Stop fooling around, Gambit!
- Oyun oynamayı kes!
- I'm over here.
Oyun oynamayı kes, orospu çocuğu.
Don't play games with us.
Oyun oynamayı kes.
Stop playing.
Oyun oynamayı kes!
Stop playing around!
Berg, oyun oynamayı kes.
Okay Berg, stop fooling around
- Benimle oyun oynamayı kes!
- Stop playing with me!
- Mike, oyun oynamayı kes.
- Mike, stop playing, man!
Oyun oynamayı kes.
This ain't funny, dog.
- Oyun oynamayı kes artık!
- Stop playing games!
O halde çalışma ve oyun oynamayı kes.
Then don't do it and stop playing games
Oyun oynamayı kes Charlie. Kızımı korkutuyorsun.
Quit fooling around, Charlie, you're scaring my girl.
Oyun oynamayı kes Kurt!
Quit playing around, Wolf!
Oyun oynamayı kes, kıracaksın.
Stop fooling around. You're gonna break it.
Oyun oynamayı kes.
Go back to your shelf.
Tamam, oyun oynamayı kes artık.
All right, so quit fucking around.
Artık oyun oynamayı kes.
Well, stop fucking around.
Oyun oynamayı kes, tamam mı?
I wanted to be more than friends.
Benimle oyun oynamayı kes!
Stop playing with me!
- Oyun oynamayı kes.
- Enough with the games.
- Bizimle oyun oynamayı kes.
- Stop playing with us.
Oyun oynamayı kes Martin!
Stop kidding, Martin!
Benimle oyun oynamayı kes.
Are you saying that you know where Bell is? Stop playing games with me.
Oyun oynamayı kes. Şehirden kaçmak için parama ihtiyacım var.
- Now stop playing games.
Oyun oynamayı kes.
Stop throwing the game.
Oyun oynamayı kes Leo.
Better not be playing, Leo.
Oyun oynamayı kes.
Quit playing the game.
Söyle ya da söyleme ama oyun oynamayı kes.
- You either tell me or don't, but don't play games.
Bu yüzden bizimle oyun oynamayı kes, Ivonne.
So stop playing games with us, Ivonne.
Oyun oynamayı kes Bay Lee
Stop playing game, Mr. Lee
Oyun oynamayı kes.
Stop bullshitting.
Oyun oynamayı kes.
Cut the playacting.
Julie, kes oyun oynamayı.
Julie, stop mucking about.
Hadi ama kes oyun oynamayı.
Come on, stop playing around.
- Kes oyun oynamayı.
- Don't kid around.
Oyun oynamayı kes.
Quit playing with me.
Kes lan benimle oyun oynamayı!
Don't fuck with me!
Oyun oynamayı kes artık!
Quit playing around!
Ben, oyun oynamayı kes. Geç kalacaksın.
( girl ) Mommy, daddy's crawling on the floor.
oyun oynamayı bırak 24
kes şunu 3405
kes sunu 55
kesinlikle 5985
keşke 289
kessler 29
kesa 24
kesin 462
keskin 27
kesin mi 31
kes şunu 3405
kes sunu 55
kesinlikle 5985
keşke 289
kessler 29
kesa 24
kesin 462
keskin 27
kesin mi 31
kes sesini 2016
kestik 85
kestim 26
kesinlikle evet 36
keşiş 24
kesinlikle o 21
kesinlikle katılıyorum 22
keşke olsaydı 29
kesin öyledir 33
kesinlikle öyle 374
kestik 85
kestim 26
kesinlikle evet 36
keşiş 24
kesinlikle o 21
kesinlikle katılıyorum 22
keşke olsaydı 29
kesin öyledir 33
kesinlikle öyle 374