English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ P ] / Polisi çağır

Polisi çağır translate English

267 parallel translation
Polisi çağırın!
Call the police!
- Polisi çağırın!
- Call the police.
Polisi çağırın.
Get the police.
Polisi çağır.
Call the police.
Sadece sözüme güvenip polisi çağırın.
Please take my word for it. Get the police.
Polisi çağırın çabuk!
Get the police, quick!
Polisi çağırın!
Get a copper!
Polisi çağır!
Call the police!
Az daha polisi çağırıyordum.
I was about to send the police.
Polisi çağır.
Somebody call the police.
Polisi çağır.
Get the doctor! Call police!
Polisi çağır.
Call the police at once.
Hey sen, polisi çağır.
Doorman, call the police.
- Polisi çağırıyorum.
- I'm going to call the police.
- Polisi çağırırım. - Onlar da aşağıda.
I'll call the police.
Polisi çağırırsınız ve dosyada isminiz görülür.
You can call a policeman, you're on file.
Polisi çağırıyorsun değil mi?
Called for the police, did you?
- Polisi çağır!
- Call Scotland Yard!
- Evlat, git polisi çağır.
BOY, GO FOR A CONSTABLE.
Sen ve bu serserilerin otelden yarın sekizde gitmesini istiyorum. Yoksa polisi çağırıp sizi attırırım.
I want you all to vacate this suite by 8 : 00 tomorrow morning or I'll have the police put you out.
Polisi çağıracağım. Çağır bakalım!
I'm gonna call the police.
Ellerini çek yoksa şuradaki polisi çağırırım.
Take your hands off me, or I'll call that cop.
Bu sefer polisi çağırıyorum, itfaiyeyi de, New York iskân işleri komitesini de, gerekirse sağlık bakanlığını da!
Miss Golightly, this time I'm not only calling the police, but the fire department and the New York State Housing Commission, and, if necessary, the Board of Health!
Sonra polisi çağırır, onun yaptığını söyleriz.
And then we'll call the police, we'll say he did it.
Döndüğümde gitsen iyi olur yoksa polisi çağırırım.
When I come back you'd better be gone or I'll call the police.
- Marcella, polisi çağır.
Marcella, call the police.
- Polisi çağırın!
- Call the police!
Polisi çağırıyorum.
I'm going to call the police.
Irene, polisi çağır.
The only way to make up for it -
Polisi çağır Wenlie Qiangren'a gidiyor
Call the police. Wenlie's gone over to Qiangren's
Hayır, kendimi kaptırırsam polisi çağırabilirsin.
No, if I get carried away, you can always call the police.
Kız ölmüş. Polisi çağır!
And the girl is dead.
Polisi çağırırsam gücenmezdiniz, değil mi?
You wouldn't be offended if I call the police?
- Polisi çağırın.
- Get the police.
Polisi çağırıp senden şikayetçi olacağım.
I'm going to call the police and report you.
Git ve polisi çağır!
Go out there and call the police.
Bana kibar davransan iyi olur yoksa polisi çağırırım.
You better treat me nice or I'll call the police.
- O zaman polisi çağır.
- Then get the police.
Söylemezsen polisi çağırırım!
Do not make me call the police!
Polisi çağırırsak ne olacağını sanıyorsun?
And what do you think will happen if we call the police?
KITT, içeri girdikten bir saat sonrasına kadar dönmezsek polisi çağır, oldu mu?
KITT, when we go in, if we're not back in one hour, call the police, huh?
Öğrenci yanlış yaptığında harekete geçmiyorsunuz ama öğretmen kötülük edince polisi çağırıyorsunuz?
How come I can't get you off the dime when a student does something wrong, but when a teacher screws up, you wanna call in the police?
Jimmy, hemen polisi çağır.
Jimmy, get the police out here very quickly.
Polisi çağır.
Get the police!
Çağır polisi!
Call the police!
- Polisi sonra çağırırsınız
- Wait, I'll explain first.
- Polisi çağır, çabuk!
Call the police!
Polisi de çağırın!
Call the police if you have to
- Çağır polisi.
- Go ahead and call a cop.
Şehir Polisi'ni çağır.
Call in the City cops.
- Polisi de çağırırım.
- and call the police.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]