Prof translate English

PROF.

PROF.

"Prof." Güçlü'nün ani ölümü, kızı Mary'i Şifa Gösterisi'ni devam ettirme sorunuyla baş başa bıraktı...

The recent death of "Prof." Powers has left his daughter Mary with the problem of carrying on the medicine show.

Prof. Georg Manfeldt...

professor Georg Manfeldt...

Prof Dr. Gustav Wolff, Karlsruhe...

Prof Dr. Gustav Wolff, Karlsruhe

Prof Hermann Oberth, Mediasch...

Prof Hermann Oberth, Mediasch

Prof. Mandfeldt'in Dünya Astronomi Kongresi'nde yer alan... aydaki altın bolluğu hakkındaki konferansı... hayali yaklaşımıyla protestolara neden oldu.

The Pr.Mandfeldt's Conference about the wealth in gold on the Moon, as part of the Worldwide Astronomy Congress, provoked strong protestation, by his more than fancyful approach.

Huxley Kolej'inden Prof. Wagstaff ben.

Prof. Wagstaff from Huxley College.

Ben Huxley Kolej'inden Prof. Wagstaff.

I'm Prof. Huxley from Wagstaff College.

Profosör Wagstaff.

I'm Prof. Wagstoff.

Prof. Wagstaff'a yanaş.

You just have to get to the professor.

Prof. Wagstaff geliyor!

Here comes Prof. Wagstaff.

Prof. Wagstaff size oyunla ilgili her türlü bilgiyi verecek.

Professor Wagstaff will tell you all about the game.

Bakmayın, ama yukarda kimya profosörü oturuyor kapıcının karısıyla.

Don't look now, but I think I see the chemistry prof. Up there with the janitor's wife.

Prof. LaTouche ne düşünür sonra?

What will Prof. LaTouche think?

- Hoşçakalın Prof.

- So long, Prof.

İşte Kanadalı Profesör McPherson.

Here is Prof. McPherson of Canada.

Prof. Bridoux'dan yarın gelmesini istedi.

He asked Prof. Bridoux to come tomorrow.

- Söyledim ya ben ho...

I told you I was not a prof -

Hangi dine bağlısınız, Vaiz?

What religion do you prof ess, preacher?

Prof. Deemer için çalışıyor.

Works for Prof. Deemer.

Genişleyen popülasyonlar için besinlerle ilgili görüşlerimi yazmıştım ve Prof. Jacobs yazıyı okuyup bana yaz için iş teklifi yaptı.

You see, I wrote a paper on the nutritional aspects of expanding populations... and Prof. Jacobs read it and offered me a job for the summer.

Ayrıca Deemer ve Prof. Jacobs ile birlikte çalışacağım için buna değecek.

And it's worth it working with people like Deemer and Prof. Jacobs.

Prof. Jacobs asistan olmasını istemiş.

It seems Prof. Jacobs wrote for an assistant.

Paul Lund sizinle çalışmıyor muydu, Prof. Deemer?

Wasn't Paul Lund working with you, Prof. Deemer?

- Prof. Deemer'a.

- Prof. Deemer.

Bana Prof. Deemer'ı bağlar mısın, Josh?

Give me Prof. Deemer will you, Josh?

Hey, Prof!

Hey, Prof!

Prof, tam şu anda balık avlıyor olacaktık.

Prof, fish are biting right now.

Her neyse, okul tatildi, Profesör aşağıya Columbos'a toplantıya gitmişti.

Anyway, school was out, and the Prof was down at Columbus for the convention.

Prof onu asla ortaya çıkaramadı.

Prof never did find out about it.

Prof!

Prof!

Hey, Prof.

Hey, Prof.

Bak, Prof, orada ne saklıyorsun?

Say, Prof, what do you got over there?

Ne buldun, Prof?

What did you find out, Prof?

Prof!

The Prof!

Prof, ne zaman ortaya çıkardın?

Prof, when did you find out?

Onun hakkında seni uyarmalıydık, Prof, onunla hiç evlenmeden önce.

We should've warned you about her, Prof, before you ever married her.

Geçin, Prof. Geçin.

Skip it, Prof. Skip it.

Bakın, Prof, Siz...

Look, Prof, you don't have...

Hey, Prof, Her neyse, Prof, ortaya çıkardığın kimdi?

Hey, Prof, who was it you found out about, anyhow?

Bakın, Prof, sorun şu, ne yapacağız?

Listen, Prof, the thing is, what are we gonna do?

Bakın, Prof, sizi seviyoruz.

Look, Prof, we like you.

Bakın, Prof, biri kuşkulanırsa ne olur?

Look, Prof, what happens if somebody gets suspicious?

Doğru, Prof.

That's right, Prof.

Ama bunun Prof'a yararı olmaz, Irene ortalıkta görünmeyince, birileri ortalıkta dolaşıp kilere inerse...

But it don't help the Prof any, if somebody starts snooping around down there in the cellar, when Irene don't show up.

Prof.

Prof.

Hobart, bundan sonra Prof. O'Brien'in sesini duyacaksın.

Hobart, you'll next hear the voice of Prof. O'Brien.

Prof. Otsuka'yı görmem gerekiyor.

I've got to see Prof. Otsuka.

Profesör Walgate zaten bunları yayına hazırlıyordu.

Prof. Walgate was preparing these for publication anyway.

Profesör Walgate beş yıl önce bir kriz geçirdi.

Prof. Walgate had a stroke about five years ago.

Prof. Walgate hakkında bulabildiğin bütün bilgiyi istiyorum.

I want you to get me all the information you can on Prof. Walgate.