English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ S ] / Saldırgan

Saldırgan translate English

4,596 parallel translation
Ne renk gömlek ilk saldırgan giyiyordu?
What color shirt was the first assailant wearing?
Etrafında sizin gibi aşırı saldırgan kişilerin olması onun değişmesini engelliyor.
Being around you hyper-aggressive types isn't helping him change.
Onun yerine saldırgan ve kanlar içinde yerde yatıyordu.
Instead, you find a mobster bleeding to death on your floor.
İsimlerini, Luddites adındaki 19. yüzyılda sanayi kapitalizme karşı gelen saldırgan bir topluluktan alıyorlar.
They take their name from the leader of a 19th-century group called the luddites, a militant wing of a popular struggle against early industrial capitalism.
Kurbanımız saldırganını tanıyor olabilir.
Our victim may have known his attacker.
Ve çok saldırgan yaklaşırken kontrolcü olduğunu düşünebilirler ya da kuklacı olduğunu.
And if you come on too aggressively, they might think you're a control-freak or a puppet master. Anyway...
Herkes hiç Sen saldırgan söyle?
Anyone ever tell you you're pushy?
- Ve kesikler saldırganın bir tür silah kullandığını gösteriyor.
And the cuts show that the assailant was wielding a weapon of some sort.
Bu yüzden birden fazla saldırgan olduğunu düşündük.
That's why we thought there was more than one assailant.
Ellerinde ve kollarında oldukça fazla hasar var. Nolan saldırganı defetmeye çalışmış.
There was a lot of damage to the hands and arms, so it's very clear that Nolan was trying to fight off his attacker.
Saldırganın sana benzediğini iddia eden bir tanıkları var.
They have a witness who says the assailant fits your description.
Saldırganı teşhis ettiniz mi?
Have you I.D.'d the assailant?
Saldırganı buldunuz mu?
Uh, did you guys find her assailant?
Saldırgan daha önce hiç duymadığım güçte bir yıldırım topu kullanmış.
The attacker used a powerful hand cannon that I've never heard of before.
Saldırgan ellerini kurbanın boynuna dolamış ve itmiş olmalı.
The assailant would've placed their hands around the victim's neck and pushed.
Biraz saldırgan değil mi?
That does feel attacking. Right?
Sana binlerce defa yapman söylendiği halde aracının arka koltuğunda bir saldırgan var mı diye bakmadan.
Without checking the backseat of your vehicle for an assailant, which you've been told a thousands times to do.
Seksi, düşük belli, saldırgan hız makinesi.
A sexy, low-slung, aggressive speed machine.
Saldırgan bunlar, tutuklayın.
They assault, battery, resist arrest!
Dışarı çıktığımızdaysa, acımasız ve saldırgan dünyada yiyecek bulmak için uğraşıyoruz.
When we did go out, we struggled to find food in a harsh and hostile world.
Dünyamız hala acımasız ve saldırgan... Ama Crood'lar hayatta kalacak, artık biliyoruz.
Our world is still plenty harsh and hostile... but now we know the Croods will make it.
Saldırgan şekilde yaklaşan iki adet uzaylı hava aracımız var.
We have two alien craft on aggressive approach.
Ne yazık ki, 29 tanesi delirip, agresifleşip, sapkın cinsel saldırgan oldu.
Unfortunately, 29 of them turned into insane, aggressive, deviant sexual predators.
Boggan'lar hiç bu kadar saldırgan olmamıştı.
The Boggans have never been this aggressive.
Bence saldırgan ve ayrıca gülünç.
I think it's offensive, and I think it's ridiculous.
Ejderhamızı geri ver, yolumuza gidelim... seni yabancı, saldırgan, tuhaf adam.
Just give us back our dragon and we'll go... strange, hostile person whom we've never met.
Saldırgan alkolik kumarbaz bir uyuşturucu müptelasıydım.
An abusive, alcoholic,
Hastanın saldırgan olabileceği kontrol edilmesinin güç olduğu durumlarda "isterik kriz" diye isimlendirilir.
Sometimes called "hysteric fits", during which the patient may become violent, dangerously unmanageable.
- Saldırgan gibi mi?
- Like aggressive?
Tüm bastırılmış duygularımın acısını bir başkasından çıkarabilirim. Ayrıca olabiliğince saldırgan olup bunu karşımdakini korkutmak için kullanabilirim.
All that pent-up aggression is now taken out on somebody, and, you know, be as vicious and mean as I can towards anybody to scare'em.
Bir de saldırganın kız olduğunu?
And the assailant was a girl?
Yetkililer saldırganı 1.58 boyunda beyaz bir kadın olarak tarif ediyor.
Authorities are describing this person as 5'2 ", white, female.
Saldırgan olmaya başlamalıyız.
We've gotta go on the offensive.
Saldırgan, İngiliz uyruklu
The assailant's a British National.
Saldırganın tarifi nasıl?
Description on the assailant?
Saldırganın olup olmadığını kontrol ederiz.
We'll make sure it's a match.
İkincisi sizler rol yapıyorsunuz, biriniz saldırgan, diğeriniz kaçan oluyor.
You settle into worn-out roles. One gets possessive, the other runs away.
Saldırgan bizimle yüz yüze görüşmeyi istedi, tamam mı?
We have been requested by the assailant for a face-to-facer, okay?
Ben de saldırgan olmak istiyorum.
I want to be offensive too.
neden buradayım Bir kez bir saldırgan olarak?
Why am I here once as an intruder?
Nedendir bilmiyoruz ama televizyonlar bir anda saldırgan bir hâl alıyor.
We don't know why, but TV sets suddenly get vicious.
Saldırgan bir tipin vardı.
You look hideous and violent.
1946 baharında Texas-Arkansas sınırında bulunan Texarkana'nın küçük bir kasabasında "Hayalet Katil" olarak bilinen maskeli bir saldırgan tarafından bir çok korkunç cinayetler işlendi.
In the spring of 1946, in the small town of Texarkana, on the Texas-Arkansas border, a series of horrific murders were committed by a masked assailant known only as "The Phantom Killer."
Vlad'a gey dedi.. Oldukça saldırgan bir şekilde hem de.
He called Vlad gay... in quite an offensive fashion.
Herkesten daha saldırgan, daha amansız olarak eğitiminizi tamamladınız.
You've survived training by being more vicious, more cutthroat than anyone else.
Bıçaklı bir saldırganı nasıl etkisizleştirirsin?
How to disarm an assailant with a knife.
Bunu çok saldırgan buluyorum.
I find it extremely offensive.
Bu saldırgan mı?
Is this your assailant?
Pekala, ah, bu, ıhh bu saldırgan bir soru dizisi.
Okay, uh, this is, uh... an offensive line of questioning.
- Saldırganın kim olduğunu biliyor musun?
Any idea who the shooter was?
- Saldırgan değil.
- He's not hostile.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]