Sağlıklı translate English
9,725 parallel translation
Sağlıklı bir çocuğumuz olmasını hayal etmediğin tek bir an oldu mu?
Is there ever a moment you don't long for a healthy child?
Eğer geçmişe dönebilseydim, o "salak" şeyi aldırır... *... sağlıklı bir çocuk doğururdum.
If I could go back, I'd abort, "bam" and bare a healthy child.
Sağlıklı düşünene kadar kimseyle konuşma.
Oh. Don't talk to anybody until you can think clearly.
Daha iyi hissetmenin daha sağlıklı bir yolu var.
There's a healthier way to eat that makes you feel better.
Daha sağlıklı yediğinde daha iyi hissetmez misin?
[Scoffs] Well, don't you feel better when you eat better?
- Süper sağlıklıdırlar.
- They're super healthy.
" Sayın Mr. Phillips, üzülerek söylüyorum ki... Sağlıklı Gıdalar Dağıtım Şirketindeki... sekreterlik görevimden derhal ayrılıyorum.
" Dear Mr. Phillips, I regret to inform you that I am resigning from my position as office assistant for healthful foods distribution effective immediately.
İçinde olduğum en sağlıklı ilişki... belki de şimdiye kadar.
It's the healthiest relationship I've had in... maybe ever.
Genç ve sağlıklıydı, uyuşturucu da kullanmadı, sadece biraz içerdi.
He was young, healthy, didn't do drugs, only drank a little.
Her zaman sağlıklı olan kız son zamanlarda sürekli yorgun ve ilaç bile alıyor.
I worry about it, usually you always look very healthy Lately, you do not look healthy and consume drugs, tell me
Claude sağlıklı bir genç bayan.
Claude's a healthy young woman.
Sağlıklı rekabette yanlış bir şey yoktur.
Well, there's nothing wrong with a little healthy competition.
Buradaki anahtar sözcük "sağlıklı."
Yeah, I think the key word there is "healthy."
Kocam ve ben oldukça sağlıklıyız, döngüm de oldukça düzenli.
My husband and I are both very healthy, and my cycles are quite regular.
Sağlıklı bir bebeğe.
To a healthy baby.
Her sağlıklı ve mutlu evliliğin temelinde bunun yattığına inanıyoruz.
We believe that to be the basis of every healthy and happy marriage.
Kendisi dünyanın en ünlü doğurganlık uzmanlarından ve en yetenekli kadın doğumculardan. Hastanemizde çalışırken binlerce sağlıklı bebeği dünyaya getirmişti.
He is a world-renowned expert in fertility and a skilled obstetrician, having brought thousands of healthy babies into the wards of our own hospital.
Ama eğer onu sağlıklı ve tatmin edici cinsel hayatına geri döndürebileceksek neden yapmayalım ki?
But if we can return him to a healthy and satisfying sex life, why wouldn't we?
Sağlıklı, bekar bir kadın, benden onu döllememi istemeye gerek duymaz.
A healthy, single woman does not need me to inseminate her.
Memişler hormonlar ve sağlıklı yeme sayesinde büyür.
Titties grown from hormones and healthy eating.
- Sağlıklı İlişki toplantılarına gidiyor.
He's in Codependents Anonymous. Oh, shit!
Hedeflere sahip olmak sağlıklıdır.
It's healthy to have goals.
Sağlıklı karar veremeyecek hasta bir adamın durumundan faydalandın.
You took advantage of an ailing man who was clearly wasn't in his right mind.
Bir şeyler karalayacağım ve meditasyon yapacağım sağlıklı beslenip yüzeceğim egzersiz yapacağım, içimdeki tüm duyguları kağıda dökeceğim.
I'm going to write and I'm going to meditate and I'm going to eat healthy and I'm going to swim and I'm going to work out and I'm going to write about all these feelings that are welled up inside of me,
Sağlıklı bir arzuya sahip bir adam, bir şey hariç.
I mean, let's just say he's a man with a healthy appetite, except one thing.
Kendi türümden olan sağlıklı bireylerden beslenirsem...
Does it fix it if I just feed on other, healthy...
Şimdi, sinyali arttırmak için sağlıklı bir zihin lazım bir yöneltici gibi çalışıp nöral impulsları yoğunlaştırıcak hafızada ne kalmışsa netleştiricek.
Now, what's needed is a healthy mind to boost the signal, to function as a router, of sorts, that will amplify the neural impulses, giving clarity to whatever's left of memory.
Sağlıklı hissediyorum.
I feel... I feel healthy.
Yani, kim bilir kaç zamandır ilk defa sağlıklıyım.
I mean, I'm healthy for the first time in who knows how long?
Bazı insanlar sağlıklı alternatif ister.
Some people enjoy a healthy alternative. Really?
Ben sadece Blaine'i Seattle tarihinden silmek isterken bir amigo beyni yemenin ne kadar sağlıklı olacağını düşünüyorum.
I'm just worried that drinking cheerleader brains isn't the best course of action, when I have to try to figure out how to rid Seattle of Blaine.
Bu bebek sağlıklı olmayacak.
This baby won't be healthy.
Bebek sağlıklı ve normal, sen de iyi olduğun sürece bir sorun yok.
As long as you're okay and that baby is healthy and normal.
Daha uzun, daha sağlıklı yaşıyoruz.
We live longer, healthier lives.
Daha güzel yiyecekler yiyorlar, daha güzel bir havayı teneffüs ediyorlar insanlığın gördüğü en sağlıklı en stressiz hayatı yaşıyorlar.
They eat better food and breathe better air and are enjoying the healthiest, stress-free lives human beings have ever known.
Sonuç olarak, gelecek nesil daha fit güçlü, sağlıklı.
As a consequence, the next generation is fitter, stronger, healthier.
- Sağlıklı bir ilişkinin temeli böyle mi olmalıdır?
- That's not the basis of a healthy relationship. - I have a feeling
Evet, bir vampir avcısı olmak sağlıklı bir sosyal hayatı beraberinde getirmez.
Granted, being a vampire hunter doesn't lend itself to a healthy social life.
Hayır, tabi ki değil, ama sen gayet sağlıklısın,
No, of course not, but you are in perfect health,
Sağlıklı.
Healthy.
Olay sağlıklı kararlar vermede bitiyor.
It's all about healthy choices.
- Sağlıklı düşünemiyorsun.
- You're not thinking.
İyi haber, fiziksel olarak sağlıklı olmanız.
The good news is that physically you're fine.
- Bu sağlıklı değil.
Who? It isn't healthy.
Bu şekilde kilo vermek hiç sağlıklı değil.
Oh, that's not a healthy way to lose weight.
O sağlıklı bir erkek.
He's a healthy male, he...
- Evet sağlıklı 36 yaşında bir erkek.
Yeah, a healthy 36-year-old male.
Sağlıklı değil.
It's not healthy.
Sağlıklı ve yetişkin bir geyik sürüsünün böylesine boğulması hiç mantıklı gelmiyor.
An entire herd of healthy adult deer just drowning like that... It doesn't make any sense.
Dur! Sağlıklı düşünmüyorsun.
You're not thinking clear.
Ben tükürme.. Hastalıklı olup olmadığını anlamak için... sağlık ekibi çağırmak zorunda kalacağım.
I'm gonna have to call medical to make sure you don't have any diseases.