Seninki nasıl translate English
202 parallel translation
Seninki nasıl bir şey?
What does yours look like?
Seninki nasıl?
How's yours?
- Seninki nasıl?
How's yours?
- Seninki nasıl geçti?
- And how'd you fare?
Bu arada seninki nasıl, Rupert?
How is yours, Rupert?
Seninki nasıl oturdu hemen...?
How did yours fit in so nice when you?
- Ya seninki nasıl?
- How's yours?
Seninki nasıl?
How's your guy?
- Seninki nasıl?
- And how's yours?
Seninki nasıl olsun Clark?
How do you like yours, Clark?
Seninki nasıl gidiyor?
How are you doing with yours?
Seninki nasıl?
What about yours?
Seninki nasıl?
How about yours?
Seninki nasıl?
How is yours?
Seninki nasıl?
- Fine. How's yours?
Tanrım! Seninki nasıl gitti?
Jesus wept!
Günümün nasıl geçtiğini soracak ve ben de "İyi tatlım, seninki nasıldı?" diyeceğim
She'll ask me how my day was and I'll say, "Fine, honey. How was yours?"
* - Seninki nasıl?
You also?
Seninki nasıl?
So how's yours?
Seninki nasıl?
How's yours doing?
Seninki nasıl?
- How's yours?
Seninki nasıl?
And yours?
"Nasıl bir gündü?" "Bilemiyorum, seninki nasıldı?"
"Well, what kind of day was it?" "Well, I don't know, how about you?"
Seninki nasıl kürtaj olmuştu?
How did your girl do her abortion?
Seninki nasıl? Kes sesini!
Shut up!
Seninki nasıl geçti?
How did it go for you this morning?
Seninki nasıl?
Yours?
Seninki nasıl?
- She's okay. How's yours?
- Seninki nasıl olmuştu?
- How did yours happen?
Seninki nasıl gitti?
How'd that go for you?
- Seninki nasıl bir şey?
- What does yours look like?
Seninki nasıl alıyor sinyali?
How does yours get a signal?
- Seninki nasıl?
How's yours? It's fine.
- Seninki nasıl?
- How's yours?
Seninki nasıl dostum?
How's your old lady?
- Seninki nasıl kaymıyor?
- How come yours stays on? - You got a small head.
Asıl seninki nasıldı?
But more importantly, how was yours?
Evet çok güzel bir gün.Seninki nasıl gidiyor?
Yeah, it's been quite a day. How's yours going?
- Bu misafir evi ayda 850 $. Seninki nasıl?
- This guesthouse is $ 850 a month.
Seninki nasıl?
Hey, how's your boy?
Seninki nasıl?
How'd you do?
Seninki olduğunu nasıl anladılar?
How'd they know he's yours?
Seninki nasıl?
OK, enough about my life.
Seninki uyanıkken nasıl yürüyebildin?
How could you walk when it was stiff, huh?
- Seninki nasıl?
- Did she ask about me?
Ortalama diyelim, seninki nasıl?
CHARLES BUKOWSKI :
Benim aile ve arkadaş listemle seninki. Düğüne 400 kişi gelecek, nasıl azaltacağız?
Between my list of family and friends and yours, we have 400 people coming to this wedding.
Nasıl bir kiliseymiş seninki?
And what church might that be?
Eğer dinozor soyunu yok eden şey K-T göktaşıysa... seninki gibi dev bir tür nasıl ayakta kaldı?
If the K-T meteorite finished off the dinosaurs... how did a giant species like yours survive?
Seninki yapmış olsa belki nasıl dövüşüleceğini öğrenirdin.
Well maybe if yours had, you would have learned to fight.
Colins, seninki nasıl?
Colins, how about you?
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasılsınız 3074
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasılsınız 3074
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın tatlım 38
nasılsın canım 26
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl istersen 701
nasıl ölmüş 19
nasılsın tatlım 38
nasılsın canım 26
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl istersen 701