Sevdim translate English
15,297 parallel translation
Birlikte vakit geçirmeyi hep sevdim Lawrence.
I always enjoy our time together, Lawrence.
Sizi sevdim...
I like you.
Tabii kişisel olarak değil ama bu işteki sizi sevdim. Size diğer bir fırsat sunmamın amacı da bu özel sevimsiz durumun üstesinden gelmek.
Well, not personally, but I like you for this job, which is why I'm gonna give you another chance to get a handle on this particular bitch of a situation.
Hangisini daha çok sevdim bilmiyorum kafasına şişeyle vurduğunda onun suratındaki ifadeyi mi yoksa onu masaya fırlattığında senin suratındaki ifadeyi mi?
Don't know what I loved more... the look on his face when you hit him with the glass or the look on yours when you threw him on that table.
Oh, gözleri kalp şeklinde olan kediyi sevdim.
Oh, I like the kitty with the heart eyes.
Sanırım her zaman da seni sevdim.
I think I've always loved you.
- Fahişe kelimesini sevdim. Giy bakalım.
I like the word "slutty." Put it on.
Azot oksidi gerçekten çok sevdim.
I really like whippets.
Tamam, Mike. Bana çocuklarımı vermeni sevdim.
Okay, uh, Mike, I like that you gave me my children.
Bazen onları okuldan almanı sevdim.
Uh, I like that you pick them up from school sometimes.
Ve bugün terapiye gelmeni sevdim.
And, uh, I like that you came to therapy today.
- Tamam. Spagettini sevdim.
I like your spaghetti.
Çocukluğumu sevdim.
I loved my childhood.
- Hepsini sevdim, Jack, beni buraya getirdiğin için sağ ol.
- I like them all, Jack, thank you for bringing me here.
- Magneto jantları sevdim.
- Love the mag wheels.
Sevdim bu çocuğu!
I like this fella!
- Sevdim lan bunu.
I like this nigga right here.
Diğer kişilere kıyasla seni sevdim Black.
You know what, from player to player, Black, I really like you, man.
Sevdim.
I love it.
Sevdim
I like it.
- Sevdim bunu.
- I love that.
Senin yaşında birinin böyle şeylerin "içinde" hala olmasını sevdim.
I love that you're still just, like, "in it" at your age.
Sevdim bunu.
Ooh, I love it.
Sevdim bu partiyi.
I love this party.
Herkesin size ne söylediğini bilmiyorum, ama ben karımı sevdim.
I don't know what everyone is telling you, but I loved my wife.
Ben onu içtenlikle sevdim, Ama o beni sevmedi.
Though I loved him dearly, he loved me not.
Bu yeni Finch'i sevdim.
Oh, I like this new side of you, Finch.
Korkutucu ama sevdim.
It's terrifying, but I like it.
Sevdim.
I like it!
Gülüşünü sevdim.
I like your laugh.
Bunu sevdim.
I like that.
Desi, duvarı sevdim.
Desi, I like the wall.
Babanı tahmin edemeyeceğim kadar sevdim.
I loved your father as I never thought I would.
Azmini sevdim.
I like his fire.
Sevdim ben onu ve o da bazen beni sevdi...
"I loved her, and sometimes she loved me too...."
Rengini sevdim.
I love the colour.
Hep sevdim.
I always have.
Seni sevdim, tamam mı?
I loved you, okay?
Devon'ı da sevdim.
I loved Devon, too.
- Sevdim.
- I did.
Ben yeniden bekar olmayı çok sevdim.
Oh, I love being single again.
Bu beyazı sevdim.
I like this white boy.
Bu huyunu sevdim.
I like that about you.
Aileni çok sevdim.
Oh. I love your parents.
Ben de üçü sevdim.
I love it.
Ben burayı sevdim.
I'm liking this place.
Sevdim bunu.
I like that.
- Evet, çok sevdim hepsini.
- Yeah, I love them so much.
Aslında bu karakterin karanlık tarafa geçmesini sevdim.
Yeah, I like that character going dark.
Onu sevdim.
I like her.
- Sevdim.
I like it.