English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ S ] / Sevgilim

Sevgilim translate English

14,799 parallel translation
- Sevgilim olduğunu söylememiştim.
I never said I had a boyfriend.
Bir sevgilim olduğunu ve onu aldatacak tipte bir kadın olduğumu düşündün.
You assumed I had a boyfriend and you assumed I would be the kind of woman who would cheat on him.
Ve sevgilim yok.
And I don't have a boyfriend.
- Sevgilim olsa daha kötü olurdu değil mi?
- Make it more illicit?
Şimdi değil sevgilim.
Not now, darling.
Sevgilim.
Darling.
Fırtına iyice hızlanmaya başladı sevgilim.
The storm's really picking up, darling.
Boyum 1.90 olsada oğlan çocuğu gibi yakışıklı sevgilim burada olacaksa sorun değil.
It's okay if my six-foot-four, still boyishly good-looking lover's going to be here.
Şiirimde sevgilim sonsuz yaşar dipdiri.
"My love shall in my verse ever live young."
♪ Japonya'da var bir sevgilim ve bir tane de Tahiti'de ♪
♪ Got a man in Japan and a dude in Tahiti ♪
♪ Gel buraya sevgilim, ver bana şeker ♪
♪ Come here, darlin', give me sugar ♪
Bu... benim yeni sevgilim, biricik...
This... is my new girlfriend, the one and only...
O artık benim sevgilim değil.
She's not my girlfriend anymore.
O benim sevgilim.
It's my boyfriend.
Benim... sevgilim mi var?
I... have a lover?
Bak şimdi Dong, şunu bilmen gerek Logan benim sevgilim, o yüzden ikimiz sadece arkadaş olacağız.
Listen, Dong, I need you to know... that Logan is my boyfriend, so you and I... will just be friends.
Ama siyahi sevgilim, rom getirmeye gitmişti.
But my black boyfriend is coming by with rum.
Hiç sevgilim olmadı, sen de biliyorsun.
Well, you know that I've never, like, had a boyfriend.
Eski sevgilim... her kimse cinayetten tutuluyor.
Whatever-he-is is being held for murder.
- Bekle sevgilim.
~ Wait! Darling?
Sevgilim değil o.
He's not my boyfriend.
Sevgilim beni iyiden iyiye suistimal etmeye başladı ve kime döneceğimi bilmiyorum.
My boyfriend has gotten... abusive, and I don't know who to turn to.
Eski sevgilim Madeline buralardaymış.. ve birkaç gün bende kalmak istiyor.
Uh, my ex Madeline is in town and she wants to crash at my house for a few days.
Lisedeki sevgilim boksördü.
My high school boyfriend was a boxer.
Geyik, sevgilim.
Deer, dear.
Öyle demek istemedi sevgilim.
He didn't mean that, love.
Üzüldüm sevgilim.
I'm sorry, love.
Sevgilim, ne dedim ben?
My darling, what have I said?
Sicili olan bir kaçağım, hayatım mahvoldu, sevgilim öldürüldü ve sıradaki ben olabilirim.
I am a fugitive with a criminal record, My life is a ruin, My boyfriend was just murdered,
Koca Kafa'yla laptopuma sevgilim diyoruz çünkü bir süre kasıklarıma dokunan tek sıcak şey bu.
Big Head and I... We call my laptop my girlfriend because it's the only warm thing that's touched my crotch in a little while.
Yani, alıntılayarak söylüyorum "Sevgilim dün gece yatağa sıçtı." derken laptopunu mu kastediyordun?
So when you said, quote, "My girlfriend shit the bed last night," that was your laptop?
Bay Hendricks, Bay Bighetti'ye yazdığınız maillerde "sevgilim" derken neyi kastediyordunuz?
Mr. Hendricks, when you refer to a girlfriend in these emails to Mr. Bighetti, to what are you referring?
Sevgilim öylece gidiyor
Darling, so it goes
- Orada bekle, sevgilim.
- Hold on there, darling.
Sevgilim, konuşmamız gerek.
My dear, we need to have a talk.
Tatlı sevgilim,
My sweet darling,
Sevgilim.
My love.
- Selam kalbimi kıran eski sevgilim. - Selam.
- Hey, ex-girlfriend who broke my heart.
Şu anki sevgilim Whitney ile tanışmanı istedim.
I want to make sure you met, uh, current girlfriend Whitney.
Sizi sevgilim Whitney ile tanıştırmak istedim patron.
I just wanted you, my boss, to meet my girlfriend Whitney.
Josh'tan sonraki sevgilim. Josh geçici personel.
Oh, no, honey, that was Nico, my boyfriend after Josh.
Sevgilim Gretchen'ı tanıyor musunuz?
Uh, do you guys know my girlfriend, Gretchen?
- Merak ettiğin buysa sevgilim değil.
Not my boyfriend, if that's what you're getting at.
Keşke burada olup da yine aynı şeyi yapsaydın. Yaptığım seçimler için, sevgilim... En iyi ihtimalle radikal en kötü ihtimalle ise ölümcül olacaktır.
I wish you were here to do that now, for I made choices, my dear, that at best are radical and at worst... lethal.
Yaşlı ve zengin sevgilim değil o.
He's not my sugar daddy.
Adın nedir sevgilim?
What your name is, boo?
Bu kovalamacayı bütün gece sürdürebilirim sevgilim!
Reckon I could do this all night, boo!
Millet, sevgilim Trent.
Guys, this is my boyfriend, Trent.
Sevgilim Mike, Latin. Annesinin söylediği ilk şey kalçalarım, çocuğunu doğuracak kadar geniş değilmiş.
My boyfriend, Mike, is Latino, and the first thing his mom said to me is that my hips were too narrow to have his babies.
Diplomamı alacağım, sevgilim oldu bir de nihayet tam oturan bir sütyen alabildim şu diğer kamyonetteki sütyenci sağ olsun.
I'm getting my diploma, I have a boyfriend, and I finally have a bra that fits right, thanks to that bra salesman in the other van.
- Özür dilerim sevgilim.
I'm sorry, darling.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]