Temiz translate English
24,993 parallel translation
Onlar da temiz.
They came up clean, too.
Onlar tamamen temiz ve saf değildir.
They're not clean and pure.
Temiz.
All clear.
Temiz.
It's clear.
Temiz hava almam gerek.
I need some air.
Gerçekten temiz bir sayfa açacaksın yani.
You really are turning over a new leaf.
Temiz.
Clear.
Bölge temiz.
Compound is clear.
Temiz!
Clear!
Temiz.
Clean.
Su temiz olduğu için şanslıyız.
We're lucky the water's clean.
Üçüncü koridor temiz!
Hallway three clear!
Dördüncü koridor temiz!
Hallway four clear!
Yedinci koridor temiz!
Hallway seven clear!
Tüm katlar temiz.
All floors are clear.
Sokak arası temiz!
Alley's clear!
Bahçe temiz!
Backyard's clear!
Bu kadar temiz hava sana yeter.
That's enough fresh air for you.
Temiz bir tane getiriyorum hemen.
I'll get you a clean one in a minute.
Çok daha düzgün ve temiz.
In fact very neat and clean.
Merak etme temiz.
Don't worry it's clean.
Temiz ve ayığım.
I'm clean and sober.
O Buntline'ı patlatırsan, bir sineğin göz kırpışından daha hızlı bir şekilde o silahı temiz, beyaz ellerinden uçururum.
You cock that Buntline, and I will blow it out of your lily white hand faster than a fly can blink.
Laboratuvar sonuçları temiz çıktı.
All your follow-up labs came back clear.
Gidip biraz temiz hava alalım.
Let's go get some fresh air.
Evet ama şimdi tamamen temiz.
Yeah, but he's all cleaned up now.
Iyi, ı, kar dışarı kıçını çekti Eğer Lokmalar bir demet yedik Ve sonra benim güzel temiz araç üzerinde kan kustu.
Well, I pulled your ass out of the snow, you ate a bunch of doughnuts, and then you puked blood all over my nice clean car.
Resmi ruhsatımızı alana kadar temiz oynayalım... sonra da Sizz'i kovalıyorsun napıyorsan yaparsın derim.
I say we play it clean until we're officially registered and then we can just chase after Sizz and whoever the fuck else we want.
Temiz bir vicdanla hayatını yoluna koyabilen bir kaçık.
A madman who can now order his life with a clear conscience.
İnanın bana, hanımefendi, temiz kalpliliğinizin hatırına çok yüksek bir bedel öderdim.
Believe me, ma'am, for the favour of your goodwill, I would pay a very high price.
- O, batı rüzgârına benziyor - İlginç, temiz ve nazik.
He's like the west wind - all gusty and clean and kind.
Temiz hava ve meyve alabilirsin.
Fresh air and whatever fruit you can get.
Sinüslerini temiz tutmak için lenf hareketlerini arttırıp bağışıklığını güçlendiriyorsun, anladım.
You're increasing lymph flow to boost your immunity to keep your sinuses clear- - got it.
Temiz olmasına da dikkat edin.
Note also that they are clean.
Ayrıca ilaç, yemek ve temiz çarşaf hazırlayabiliyor.
He can also dispense drugs, meals, clean linens.
Grace'in odası iki gündür temiz.
Grace's room has been cleared for two days.
Bir istisna dışında temiz çıktı.
Came up clean with one exception.
Çok temiz değil. Bu havada esinti olabilir. Halledersiniz.
It's not the cleanest, could be a little drafty in this weather, but you'll make it work.
Gece bu oda soğuk olur ama seni sıcak tutacak pek çok kürk var. Ve sana banyo yaptırıp temiz kıyafet bulmalıyız, tamam mı?
It gets cold in this room at night, but you have plenty of furs to keep you warm, and we shall find you a bath and some clean clothes, yes.
Temiz.
All clear. [sighs in relief]
Hücreni temiz ve sağlık şartlarına uygun şekilde tutacaksın.
You will keep your cell in a clean and sanitary condition.
- Sende temiz para varmış.
- Oh, that's a tidy little sum you got there.
Temiz bir başlangıç yaptığımıza göre artık şu iğrenç ördek tablosundan kurtulabilir miyiz?
- Well, now that we're starting fresh, can we please finally get rid of that hideous duck painting?
Açık bir travma belirtisi yok sıradışı patojen yok, kan işleyişi temiz görünüyor.
Well, there's no obvious signs of trauma, no abnormal pathogens, blood work seems clean.
- Çok temiz bir eviniz var.
You have a very sterile home.
- Temiz! - Temiz!
Clear!
- Temiz!
Clear!
Ayrıca şanslı bir çocuk için Julio sıcak su, yemek, yatacak yer, temiz kıyafetler ve en önemlisi güvenebileceği biri demek olacak.
And, you know, to some lucky kid, He would mean a-a shower and a place to eat and shelter And clean clothes and, most importantly,
- Temiz. - Bay Guerra!
- Mr. Guerra!
- Mutfak temiz.
- Kitchen's clear.
- Temiz.
- Clear.
temizlik 36
temizlikçi 22
temizle 48
temiz hava 68
temiz mi 32
temizlikçi kadın 25
temizleyin 21
temizlen 16
temiz iş 20
temizim 25
temizlikçi 22
temizle 48
temiz hava 68
temiz mi 32
temizlikçi kadın 25
temizleyin 21
temizlen 16
temiz iş 20
temizim 25