English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ T ] / Tik tak

Tik tak translate English

694 parallel translation
Kalbim tik tak tik tak atıyor
My heart's so tick-tock-tick-able
Tik tak Tik tak çalıyor
Like the tick, tick, tock Of the stately clock
Bak, tik tak!
Look, it ticks!
Ortalama insanın hayatında 2.081.376.000 saniye vardır. Saatin tik tak sesi kalbin bir vuruşudur ama siz oturmuş, hayatınızı boşa harcıyorsunuz. ... çünkü üyelerimizden bazısı geç kaldı.
There are 2,081,376,000 seconds in the average man's life, each tick of the clock the beat of a heart, and yet you sit here uselessly ticking your lives away... because certain members are not on schedule.
Tik tak, tik tak.
Tick-tock, tick-tock.
Tik tak sesini dinle bakayım.
Listen to the big tick-tock.
Tiki tak bum tik tak
A chick a chick boom chick boom
Tiki tak bum tik tak İşte kalbinizdeki Trinidad Güzeli
A chick a chick boom chick boom is the Trinidad Lady
# Saatin sesi gibi tik tak tak #
Like the tick-tick-tock of the stately clock
Saatin tik takını işitiyor musun?
You hear the clock ticking?
Oh, tam biraz önce tik tak yapıyordu.
Oh, it was ticking just a second ago.
- Saat gibi tik tak sesi geliyor!
- I got this ticking noise...
Kafamın içinde tik tak yapan bir ses var!
This ticking noise in my head!
- Tik tak sesleri geliyor.
Was ist in dem Paket? Was tickt denn da?
Tik tak, tik tak.
- Tick tock, tick tock...
Tik tak.
Ticktock.
Siyah olanı daha büyük ve de tik tak yapıyor.
This black one's bigger... and it's ticking.
Tik tak. Tik tak.
Tick-tock.
Duydugum bu tik tak sesi ne?
What's that ticking sound I hear?
" O tik tak sesi 30 saniye sonra patlayacak bir bomba.
" That ticking sound is a bomb that will go off in 30 seconds.
Üç farklı saatin'tik tak'larını duyabilirdim.
I could hear three different clocks ticking.
Tik tak, saat 8 : 25'e dek, ceset saatten kayıp arabanın üzerine düştü.
Tick tock, until 8 : 25, when the body slid off the clock and landed on your car.
Tik tak, tik tak.
" Hickory dickory dock.
Tik Tak'a gidip kurtlarını dökmek ister misin?
You wanna stop over the Tick Tock later?
Tik Tak'a gidip dans etmek ister misin?
Wanna go dancin at the Tick Tock?
Bak ne diyeceğim, bütün bunlar bitince, en güzel elbiseni giy, ben de seni Tik Tak'a götüreyim, bütün gece boyunca dans etmek için, horozlar ötene kadar.
[Chuckles] Tell you what... when this is all over, you put on your prettiest dress... and I'll take you dancing at the Tick Tock all night long, till the roosters crow.
Bu bayanla Tik Tak'ta bir randevum var.
I have a date with the lady at the Tick Tock.
Tik tak tik tak tik tak... - Oh...
I'm ticking.
Cebimde bir sürü Tik Tak var.
In my pocket, there's a whole thing of Tic Tacs.
Tik tak sesi ile insanları hipnoz ettiklerini biliyor musun?
Do you know they used to hypnotize people with the sound of ticking?
Baban alüminyum doğrama mı satıyor? Hayır, Tik Tak Seramik'in Başkanı.
- No, he's the president of Tic Tac Tiles.
- Ve saat tik tak ediyor.
- And the clock is ticking.
- Hayır, tik tak 36'dan önce başlamıyor.
- No, it doesn't start to tick until you're 36.
Tik, tak, tik.
Tick, tick, tick.
Hiç şüphe yok ki saatin çıkarttığı tik tak seslerini kastetmişti.
Doubtless the marker clicking
Ama şimdi yaklaştığında, sizi uyarıyor, şu şekilde tik-tak, tik-tak, tik-tak.
But now when he's about, he warns ya, as ya might say, with his tick-tock, tick-tock, tick-tock.
Şunu biliyorsundur, " Tik, tuk, tak, tum, Bir İngiliz'in kokusunu alıyorum.
You know, " Fee, fie, fo, fum, I smell the blood of an Englishman.
Ve her zaman aklını okurdum. "Tik-tak". " O mu?
Well, every time I've heard your mind, " Click, click, click.
Kulağa saat tik-takı gibi gelir.
It sounds like a clock ticking.
tik... tak...
tick... tock...
Mesaj ve tik-tak sesleri gün boyunca devam etti.
Tic-tac and the message they had been happened again all during the day.
Tik, tak, tik, tak.
Tick, tick, tick.
... tak, tik-tak tik-tak..
... tack, tick-tack tick-tack..
Babam iş gezisine gittiğinden beri herkes ; dedem, annem evimize gelen herkes tik-tak saat gibi başlarını sallayıp duruyor.
Since dad's been away on business, everybody's tense- - Grandpa, mama- - everybody who comes to our house they all shake their heads, tick-tock, like a clock.
Tik-tak.
Tick-tock.
Tik-tak.
Tic-tac-toe.
Tik-tak-tok.
Tic-tac-toe.
Tik-tak, tik-tak, tik, tak!
Tick-tock, tick-tock, tick-tock, tick-tock, tick-tock!
Tik-tak, tik-tak. Hook, saatlerden korkar!
Tick-tock, tick-tock Hook's afraid of an ordinary clock!
Burada birkaç Tik-Tak vardı, biliyorum.
I know there were some Tic Tacs in here.
Saat tik-tak geçiyor.
The clock is ticking.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]