Tos translate English
66 parallel translation
# Tommy-tos'u da severim Ama en çok da... #
I like Tommy-a-toes But the best thing...
Neden gelsin ki?
Now what is he up tos?
- Kafalarımızı eğip birbirimize tos vurabiliriz.
Well, we could lower our heads and run into each other.
- Jimmy Tos.
- Jimmy Tos.
Doldurup, tos olarak kullanalım!
We'll load this up as a battering ram!
Onu yere bırak, ben de sana Funyons ve Chee-tos vereceğim.
Put the Shorty down... and I'll give you Funyons and Cheetos.
18. yüzyıldan kalma, el dokuması... hakiki bir halının üstüne cips döktün!
You were dropping Chee-tos on an original 18th-century, hand-woven tapestry!
- Sanırım Tos'R'Us'a gidecek. - Evet
- I think he's going to Toys'R'Us.
Hadi!
You ned tos sleep.
Keçiye dikkat et, Ton, tos atıyor.
No, Ton, watch out for the goat. It butts.
ben genellikle evrak işlerini en sona bırakırım.
I last time also such in this way tos them to speak
- TOS?
- ETD?
Hayatımızda bir sürü "gereklilikler" var.
There are so many "have tos" in life.
Eric Çiş-tos yedi.
Eric ate pee-tos!
Sen Çiş-toslara dokundun!
You touched pee-tos!
Çiş-toslara dokundu!
He touched pee-tos!
Bir polis arabasına tos atmak!
the ramming of a horny head into a police-issued vehicle!
Hadi tos yapalım.
Let's make a toast.
Sıcak, yağlı bir tos.
Warm, buttery toast.
O zaman ben de tosluklarımla sana tos atacağım.
Well, when I come back I'm gonna ram you with my rammer. - Ready?
Bu iki erkek birbirine tos vurarak bölgesel bir anlaşmazlığı çözüyor.
They are males, settling a territorial dispute, by head butting.
Bazı "nasıl olmalı" lar mesela.
Some how-tos, perhaps.
Bizim çocuklarla, tüm günümü sonu sadece "tos" la biten şeyleri yiyip içerek geçirebileceğime iddiaya girdim.
You know, I bet my buds I could go a whole day eating and drinking only things that end in "tos."
Ne zaman tos makinesini fişe taksak buzdolabı dururdu.
You know, every time you'd plug in the toaster, The fridge would go out.
Üstüne alınma Randy ama bu lafların bizdeki değeri, keşin tekinin temiz çıkan idrar testi kadardır.
No offense there, Randy, but your word on that Means about as much tos as a crackhead's clean urine test.
Phya Tos...
Phya Tos...
Phya Tosun Manchaiye ihanet edeceğinden emin misin?
Are you sure Phya Tos would dare to betray Mang Changai?
Phya Tos açıyor!
Phya Tos is escaping!
Kahrolası Phya Tos kaçtı.
Fucking Phya Tos escaped.
Ateşi ve öksürüğü var.
Elle tiene fiebre y tos.
Bu kalın kafatasları içindeki beyinler, bir kuşunkinden daha büyük değil. Ama güçlendirilmiş kafa yapıları, onlara yiyecekleri ile aralarına giren herhangi bir şeye karşı muazzam bir tos yapma yeteneği sağlıyor.
The brains inside these thick skulls are no bigger than a bird's, but their reinforced heads make excellent battering rams, which they'll use against anything that gets between them and their food.
Sen patates diyosun, ben Pat-a-tos diyorum.
You say potato, I say pot-ah-to.
Tos.
Ding.
- Tos!
- Butt out!
Çarpmadan nasıl kullanacağını öğrenmeye?
Learn the how-tos of driving?
Adın Josh Levinson en sevdiğin film "Spock'ın Peşinde" ama itibarını zedelememek için insanlara "Khan'ın Öfkesi" olduğunu söylüyorsun.
You're Josh Levinson and your favourite TOS movie is Search for Spock, but you tell people it's Wrath of Khan to save face.
Tamam da bir daha beni duvara tos atan birine göndermeyin.
Maybe, but don't send me to interview someone who head-butts walls again.
G * * toş olma!
Don't be an asshole!
- Uyarı. - Takip Önleme Sistemi. - TÖS. mi?
- Intrusion Countermeasure Electronics.
- TÖS. kullanmışsa taramada görünür.
- If he used I.C.E., it'll show up.
TÖS. devrede.
I.C.E. in use.
TÖS si 2.36.
ETD is 2.36.
- TÖS?
- ETD?
- Elimizde bir soyad, bir adres, ve bir TÖS var.
- We get a name, an address and an ETD.
TÖS'ü 7.27.
ETD is 77.277.
- TÖS ne?
What's ETD?
- Hayır ama bu TÖS :
- Any idea where he is?
- G.toş.
- Cock hole.
- G.toş. G.toş.
- Cock hole. Cock hole.
Bana G.toş demeyi kes, kaltak.
Stop calling me cock hole, bitch.
- Görüşürüz. G.toş.
- See you later, cock hole.