Umarım öyle değildir translate English
120 parallel translation
- Kötü bir şekilde yaralanmış mı? - Umarım öyle değildir.
- Is he badly wounded?
Ama umarım öyle değildir.
But I wish you didn't.
Umarım öyle değildir efendim.
I hope not, sir.
Umarım öyle değildir!
I hope not! - What!
Umarım öyle değildir.
I hope not.
Umarım öyle değildir.
I pray that he does not.
Umarım öyle değildir.
Oh, dear, I hope not.
Onun iyiliği için umarım öyle değildir.
For his sake, I hope he didn't.
Umarım öyle değildir!
I didn't say that.
Hayır, umarım öyle değildir.
No, well I hope not...
Umarım öyle değildir.
Well, I-I hope not.
- Umarım öyle değildir.
- I hope not.
- Umarım öyle değildir.
- Hope not.
Umarım öyle değildir çünkü becerilerini test etmek niyetindeyim.
I hope not, because I intend to put your abilities to the test.
Tanrım, umarım öyle değildir.
God, I hope not.
Şey,... umarım öyle değildir.
I hope not.
Umarım öyle değildir efendim,..... umarım değildir.
Oh, I hope not, sir. I hope not.
Umarım öyle değildir.
[Chuckling] Let's hope not.
Umarım öyle değildir.
Shit, I hope not.
Umarım öyle değildir efendim. Az önce orada saçımı kestirdim.
I hope not, ma'am, I just got a haircut in there.
Bu sürpriz olmazdı. Tessa'yı bilirsin. Yani, umarım öyle değildir.
Well, that wouldn't surprise me, knowing Tessa.
Umarım öyle değildir.
They better not be.
Umarım öyle değildir.
[Chuckling] I hope not.
Umarım öyle değildir.
hope it
Umarım öyle değildir, yemek randevumuz var.
I hope he hasn't, I'm having lunch with him
Hatırın için umarım öyle değildir.
Well, I certainly hope not for your sake.
Umarım öyle değildir!
I hope it's not true!
Onun iyiliği için, umarım öyle değildir.
For her sake, I hope not.
Umarım öyle değildir.
Well, I hope that's not the case.
- Umarım öyle değildir, hayır saçın böyle güzel görünüyor.
I hope not. Your hair looks nice that way.
Hayır Max, umarım öyle değildir.
Jesus, Max, I hope not.
- Umarım öyle değildir!
I should hope not!
Umarım öyle değildir.
I seriously hope that's not the case.
Umarım öyle değildir.
I hope not,
Umarım öyle değildir.
Jesus.
Umarım öyle değildir.
Oh, I hope not.
Umarım öyle değildir.
Well, I truly hope not.
Umarım öyle değildir, dostum.
I hope not, man.
Hayır, umarım öyle değildir.
No, I hope not.
Umarım öyle değildir!
I hope not!
Umarım öyle değildir. Benim dairemi bir görmelisin.
You should see my flat.
Umarım bu seferki o kadar kötü değildir. Öyle ise hapı yuttum demektir.
I hope this one isn't that bad.
Umarım öyle değildir.
- Jeez, I hope not.
- Tanrım, umarım öyle değildir.
- God, I hope not.
- Umarım öyle değildir.
This could cause me a lot of unnecessary turmoil.
Ve umarım dün gece çantanda olan balya çalıntı değildir, öyle değil mi?
And I hope you didn't steal the brick last night in your purse.
Su yatağı değildir umarım, öyle mi?
It's not a water bed, is it?
Umarım, öyle değildir.
I hope that's not the case.
Umarım, annesinin hatırına öyle değildir.
I hope not, for his mother's sake.
Umarım vaziyet öyle değildir.
I hope that's not the case.
- Umarım öyle değildir.
I hope not.