Yapma be translate English
3,953 parallel translation
Yapma be!
Oh, come on!
Bunchy, yapma be.
Bunchy, come on.
Yapma be.
Oh, God.
Yapma be!
Oh yeah?
Yapma be.
Oh, come on.
- Neden? Yapma be.
Oh, come on.
Yapma be, Skelos'u salla.
Come on, screw Skelos, okay?
Yapma be kızım, kardeşim yüzünden mi?
Please. Girl, is it my brother?
- Yapma be.
Hey, come on, man.
Yapma be, bu hiç adil değil.
Come on, this is not fair.
Yapma be!
Oh, man!
Sal amca gibi yapma.
Don't be like Uncle Sal.
Hata yapma şansımız yok.
We can't be wrong.
Bir kere daha yapma.
Don't be again.
Lütfen yapma, çünkü biraz daha çocuk getirirsen burası aynı "The Brady Bunch" dizisine dönecek ve biz de... kesinlikle "The Brady Bunch"'a benzeyemeyiz.
Oh, please do not,'cause any more kids, it's gonna be like The Brady Bunch around here, and we're... we're definitely not The Brady Bunch.
Yapma ama! Ne zavallısı?
Don't be!
- Böyle yapma.
- Don't be like that.
- Yapma yahu. Bir şey istedik.
Ah, go on, be a mate.
- Mızıkçılık yapma!
- Don't be a spoilsport! - Come here!
Bennet, yapma! Bırak onu.
Leave him be.
Çocukluk yapma.
Don't be a child.
Ama bu yumurtlama birkaç güne başlayacak anlamına geliyor. Yani plan yapma.
Just, uh, it means the window for ovulation is gonna be in the next couple of days so don't make any plans.
Bebek yapma prosedürünün bu kadar klinik olacağını tahmin etmemiştim.
I would have never imagined the baby-making process to be this clinical.
Yapma onu. Çok kötü bir fikir o.
That would be a bad idea.
- Mama, lütfen böyle yapma.
Mama, please don't be that way.
Yapma böyle.
Okay, don't be like that.
Böyle bir durumda cömertlik yapma lüksünüz yok.
You can't afford to be generous either.
Hadi ama, yapma böyle.
Oh, come on, don't be like that.
Korkaklık yapma!
- You don't be no bitch!
Ay yapma, yapma, çünkü üç şey olmuş olacak.
Oh, no, no, don't, don't, because that would be three things.
Yapma Walt be.
Come on Walt.
Böyle yapma.
Don't be like that.
- Yapma böyle Gaby.
- Don't be like that, Gaby.
Bana dalavere yapma şimdi azmıştın bunda sorun yok.
You got horny and you thought this way it wouldn't be cheating, and that's fine.
Ama kahpelik yapma. İstemediğin şeyi yaptığımı söyle ayrıca benden istediğin şeyi yaptım.
But don't be a bitch and tell me I did something you didn't want me to, when I did exactly what you wanted me to do.
"Sıkı çalış, tembellik yapma'kardeşim, karınca gibi çalış'diye bağıracağız"
"Let's work hard, not be a lazy lout'bro, work like a beaver'we'll shout"
- Ukalalık yapma amına koyayım.
Don't you be fucking smart.
Aptallık yapma, havanı bozma kuralları sayma ve kendin ol.
Don't be no fool, just play it cool, break all the rules and be yourself.
Gereksiz espri yapma anne.
Don't be facetious, Mom.
Hadi ama yapma böyle.
Oh, come on, don't be like that.
O kadar heyecan yapma.
Don't be so dramatic.
Yapma şöyle.
Don't be like that.
Yapma ama böyle.
Come on, don't be like that.
- Terbiyesizlik yapma.
- Don't be a brat.
Yapma, iyi olduğun bir konu vardır.
Come on, you must be good at something.
Böyle yapma Margaret!
'Don't be like that, Margaret!
Hadi ama böyle yapma lan.
Come on, man. Don't be like this.
Otopsiyi yarına kadar yapma şansım olmayacak. Ama yarın yaptıktan sonra daha çok şey öğrenebiliriz.
I won't be able to do the autopsies till tomorrow, but I'll be able to tell you more about the burns then.
Frank, yapma...
Frank, don't be...
Ve bu kadar şükran dolu olunca bilirsiniz bununla ilgili bir şey yapma isteği duyuyorsunuz.
And I think with a lot of that gratefulness comes the thought of, you know, I should be doing something about this.
Yapma be, adamım.
Oh, man.