Bender translate English
2,202 parallel translation
"Götçü" ve "top" un karışımı.
It's a mixture of "bummer" and "bender".
- Bir top asla söylemez.
- A bender never tells.
- Topaç.
- Bender.
Muhtemelen yine içiyordur, Dexter. Nerede olduğuna dair hiçbir fikrim yok.
He's been on a bender dexter ; i have no idea where he is.
Çalıntı bir arabanın karıştığı vur-kaç trafik kazası.
There was a hit-And-Run fender bender Involving a stolen car.
Sonrasında Stewart ölesiye içki içmeye başlamış en sonunda da kafasına bir tane sıkmıştı.
Then stewart went on a bender Until he finally swallowed his own bullet.
Ya sen? İleri görüşlü, devrimci bir militarist değil misin?
And you ain't some fucking militant taco-bender revolutionary?
Rob suçlu hissedip kendini içkiye verdiyse bununla ilgili bir şey bulamadım.
If Rob was feeling guilty, and went on a bender, I can't find any proof of it in his financial records.
Bir taksiyle çarpıştım. Ufak bir olay.
Fender bender with a cab.
Lanet arabam geçen hafta aldığım çamurlukların yapılması için hala tamirhanede.
My damn car is still in the shop from that fender-bender I had last week.
Fazla içmiş, ayılamamıştır.
He's probably on a bit of a bender, sleeping it off somewhere.
Bizim için neyin var, Bender için?
What's in it for me, Bender?
Ben, Bender.
I'm Bender.
Bender, dudakların ne kadar sarhoş edici.
Oh, Bender, your lips are intoxicating.
Bender, aklını mı kaçırdın?
Bender, are you crazy?
Seni gördüğüme sevindim, Bender.
Nice to see you, Bender.
Bender, kaçar.
Bender out.
Kendimi hiç bu kadar yaşıyormuş gibi hissetmedim, Bender.
I never felt so alive, Bender.
Bender, hayır!
Bender, no!
Bender denen herifi ne yapacağız?
Well, what about that Bender guy?
Bender?
Bender?
Ve Bender Rodriguez'e, çok şanslı bir el geliyor.
And Bender Rodriguez picks up a lucky deal right off the bat.
Sanki Bender'da iki as olduğunu biliyormuş gibi.
It's almost as if he knew Bender had two aces.
Bender'ın iki as mı var?
Bender has two aces?
Kazanırsa, Bender'ı işte böyle yapacağım.
That's what I'm gonna do to Bender if he wins.
Bender'a bu gece gelen en kötü el.
And the first bad deal of the night for Bender.
Bender'ın şansı da buraya kadarmış.
Well, Bender's luck just ran out.
Üç tane papaz da yerde var, bu durumda Bender'ın beş papazı olur.
And with three on the board, that gives Bender five kings.
Bender'dan iki tane papaz çıkıyor nasıl olduysa bira bardağı altlığı desteye karışmış.
Bender has just been dealt the King of Beers, a coaster from the bar that somehow got mixed into the deck.
Turnuvayı, Bender kazanıyor!
Bender win the Championship!
Başardın, Bender.
You did it, Bender.
Zavallı Bender, Robot Mafyası onu çöle gömmeden önce bana son bir sesli mesaj bırakmış.
Poor Bender left me one last voicemail before the Robot Mafia buried him in the desert.
Bender!
Bender!
Bender, çok cesurdu.
Bender was so brave.
Bender, feministlerin kumandanlarının, bir zamanlar seviştiğim eski sevgilim, Turanga Leela olduğunu tespit etti.
Bender here has identified the femdito commander as my ex-lover, Turanga Leela, whom I once made love at.
Bu çok adice bir davranış, Bender, saygı duydum.
That's a despicable motive, Bender, and I respect it.
Selam, Bender, şu işe bak.
Hey, Bender, check it out.
Planet Express'ın teslimatçı elemanlarımız olmayınca ve Gıdıkla Beni Bender oyuncakları satmayınca, işi bitti.
Planet Express is done for, what with our delivery crew missing and the abysmal sales of Tickle Me Bender.
Tam şuradaki gözlerinde "Seni öldüreceğim Bender" bakışı olan.
That's her right there, with the "I'm gonna kill you Bender" look in her eye.
Bender, sen misin?
Bender, is that you?
Çünkü ben Bender'ım, organize işlerin kralı.
But I'm Bender, king of the combination shot.
Mahvolduk, Bender.
We're boned, Bender.
O kaza ne zamandı ta.Şunu izle bak.. stadyumdakilerle
I do need your help But that accident was just a fender bender Hey look at the size of this thing Same guys did the scoreboard at the Yankees stadium
- Bu benim dağılmam.
This is my bender.
BPI'ın anlamı Bender Private Investigations *.
BPI, Bender Private Investigations.
İhtiyarla ilgilenmekten daha keyifli.
BENDER : Easier to look at than the old man.
Bu adam niye her şeyi kurcalıyor?
BENDER : What's this guy sniffing around for?
Polis mi?
BENDER : Cop?
Dediğin gibi, iyi bir dedektifim.
BENDER : Like you said, I'm good.
- Top olan babanla.
- Your dad, who is a bender.
Bender, n'apıyorsun?
Oh, Bender, what are you doing?
bende seni seviyorum 38
bende 490
benden 238
bende de var 25
benden bu kadar 130
benden uzak dur 398
bende seni 17
bende yok 35
bende var 92
benden ne istiyorsun 357
bende 490
benden 238
bende de var 25
benden bu kadar 130
benden uzak dur 398
bende seni 17
bende yok 35
bende var 92
benden ne istiyorsun 357