Yaran nasıl translate English
117 parallel translation
Yaran nasıl, Dua?
How is the wound, Dua?
- Yaran nasıl?
- How's your hurt?
Yaran nasıl? - İyi.
- How is the wound?
Yaran nasıl?
How bad are you hurt?
- Yaran nasıl?
- How's your wound?
- Yaran nasıl? İyileşiyor mu?
How's the scar healing?
Hey, Ed, yaran nasıl oldu?
TRUMAN : Hey, Ed. - How's that coconut?
Söyle, Miles, Yaran nasıl?
Tell me, Miles, how is your wound?
Peki... yaran nasıl...?
How's your... Your wound?
Yaran nasıl oldu?
How is your wound?
Yaran nasıl?
How is your wound?
Yaran nasıl?
How's your wound?
Yaran nasıl?
So, how's the damage?
Peter, yaran nasıl?
Hey, Peter, how's the scar?
Bu arada, yaran nasıl?
By the way, how's the wound?
Yaran nasıl?
How's the wound? I'll live.
Yaran nasıl?
How's the wound?
Yaran nasıl iyileşti?
How did your wound heal?
Yaran nasıl, Xena?
How's the wound, Xena?
Yaran nasıl?
Cleaning the wound?
Yaran nasıl?
How's your injury?
Yaran nasıl seni sikik göçmen?
How's the wound, you fucking guinea?
- yaran nasıl oldu?
- And how are your wounds?
- Yaran nasıl?
- And your wound?
Yaran nasıl?
How's that wound?
- Yaran nasıl şimdi?
- How're you hanging in?
- Yaran nasıl?
- How's that wound?
- Yaran nasıl?
- Hey. How's the wound?
Kazık yaran nasıl?
How's your stake wound?
- Yaran nasıl?
- How is it?
Yaran nasıl Tibbets?
How's that wound, Tibbets?
- Yaranız nasıl?
How's your breathing?
yaran nasıl?
How's your wound?
Bu yaranın nasıl olduğuna dair bir fikrin var mı?
Do you have a hypothesis for the cause of this injury?
Yaranın yerini nasıl açıklayacaksın?
How else do you explain the location of your wound?
O yaranın nasıl olduğu anlaşıldı.
That's how come she got that scar.
Yüzündeki o yaranın nasıl olduğunu biliyorum.
I know how you got them bruises on your face.
Yaranız nasıl Bay Sieber?
How's that wound, Mr. Sieber?
Peki o zaman bu gemiyi o yaranın etrafında nasıl dolaştırıp onun bizi ısırmadan geri dönmesini sağlayacağız.
And how are we supposed to get the ship into the wound without getting the hell beat out of us again?
- Yaran nasıl?
How's your wound?
Lanet olsun, yıllar oldu ve bana hala, karnındaki yaranın nasıl olduğunu söylemedin.
Hell, it's been years, and you still haven't told me how you got that stomach wound.
Bayan Dichiaria, bacağınızdaki yaranın nasıl olduğunu hatırlıyor musunuz?
Ms. Dichiaria, do you recall how you received this trauma on your shins?
Teğmenim, yaranız nasıl?
Lieutenant, how's the wound?
Bu yaranın nasıl olduğunu biliyor musun?
- Do you know where l got that scar?
Berbat bir yaran var, Nasıl oldu?
That's a hell of a scar. How'd you get it?
Bu arada, yaranız nasıl?
How is your wound doing?
Bu yaranın nasıl olduğunu unutma.
Let us not forget how you got these.
Yaranın etrafındaki. ... kurumuş kan, başı nasıl düz tuttuğunu açıklayabilir.
Dried blood around the wound might explain how he kept his head on straight.
Ayağımdaki bu yaranın nasıl olduğunu sor?
Ask me where I got this scar on my toe.
- O yaranın nasıl olduğunu anlat hadi.
- Tell me how you got that scar again.
Bu arada, yaranız nasıl?
How's your cut, by the way?
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasılsınız 3074
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasılsınız 3074
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın tatlım 38
nasılsın canım 26
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl istersen 701
nasıl ölmüş 19
nasılsın tatlım 38
nasılsın canım 26
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl istersen 701