Yavaş git translate English
192 parallel translation
Sence bu yaşta bu yapılmalı mı? Yavaş git.
You are old but, you are old but this...
Yavaş git tatlı araba
Swing low, sweet chariot
Yavaş git, Pindalest.
I'd take it easy with that If I were you Pindalest.
- Yavaş git.
- Drive slow.
- Jack yavaş git, böylece onu kontrol edebiliriz.
Slowly, Jenda, we only want to look at it.
Yavaş git.
Ride in slow.
- Yavaş git.
- Go slow.
"Yavaş git" derken haklı mıydım haksız mıydım?
Was I right or wrong when I said to go easy?
Yavaş git!
Ease back on her!
Yavaş git sinyalini vermeliydin.
You should have signalled to go slow!
Yavaş git!
Slow down!
Yavaş git.
Go lower.
Yavaş git.
Slow.
Yavaş git, tamam mı Ingalls?
Go slowly now Ingalls
Alanın karşısına geç, düz ve yavaş git, biz ayarlayacağız.
Just come across the field, go steady and slow, and we'll adjust to you.
- Biraz yavaş git.
- Slow down a bit.
Peki, dikkatli ol. yavaş git!
Alright, be careful, go slowly!
Yavaş git!
Slowly!
Yavaş git.
Easy, that's...
- Yavaş git.
- Take it easy.
- Yavaş git.
Go slow.
- Biraz yavaş git.
- Go a little slower.
Yavaş git!
slow down!
- Benson, yavaş git, anlaşıldı mı?
- Benson, go easy, all right?
Sadece yavaş git ve solda kal.
Just go slowly and stay to the left.
- bana bir tane daha ver - biraz yavaş git çamaşır sepetinde uyandığını hatırlıyor musun?
- Give me another. - Go easy on the alcohol. Remember when you threw up in the laundry hamper?
- Sadece yavaş git diyorum. - Yavaş gideceğim.
- I'm just saying go slow.
Biraz yavaş git.
Go a little slower.
Yavaş git.
Go slowly.
Yavaş git!
Slow it down!
Yavaş git, tatlı saltanat arabası.
~ Swing low ~ ~ Sweet chariot ~
Yavaş git.
Hey, pace yourself.
- Yavaş git Otto.
- Take it slow, Otto.
Sende biraz yavaş git.
Well, don't drive so fast.
Yavaş git, Gail.
Oh, go slow, Gail.
Yavaş git, Michael.
Go easy, Michael.
Yavaş git, James.
Go slowly, James.
- Yavaş git!
- Go slow!
Ona sanş vermek istiyorsan, yavaş yavaş git.
If you want to change her, then go slow about it.
- Yavaş git Homer.
- Slow down, Homer.
Yavaş git!
Watch out for the dog!
Bir süre yağmurun dinmesini bekle. Yavaş git.
After a while, you saw rain heavily so, do it slowly
Bu parayı al ve git kendine biraz çay ve pasta al ve yavaş iç, çok yavaş.
Buy some cake and tea, take your time
Ne çok hızlı git, ne çok yavaş.
Walk neither too fast, nor too slow.
Yavaş yavaş eve git bakalım.
You better scat on home.
Köprüden olabildiğince uzak git ve kürekleri yavaş yavaş çek!
Go as far from the bridge as possible and row softly!
Bir veya iki blok yavas git.
Just drive slow for a block or two.
Yavaş. Şimdi, ileriye doğru git ve kımıldama.
- Now lean forward and lie down.
"Lütfen, biraz yavaş git."
( in deep voice ) "Please, you better slow down."
Yavaş git demiştim.
I told you to slow down.
Bana da bırak. Çok yavaş, sanki burada yokmuşsun gibi git.
Very slowly, as if you're not here, just walk away.
gitti 877
gitmemi mi istiyorsun 48
gitmek 43
gittim 82
gitme 1049
gitmiş 384
gitmişti 26
gitmedim 39
gitmem lazım 361
git başımdan 465
gitmemi mi istiyorsun 48
gitmek 43
gittim 82
gitme 1049
gitmiş 384
gitmişti 26
gitmedim 39
gitmem lazım 361
git başımdan 465
gitmelisin 203
gitmek istiyorum 180
gitmem gerek 808
gitmeyeceğim 167
gitmek istemiyorum 210
gittin mi 16
gitmedi 39
gitmem gerekiyor 305
gitmen gerekiyor 24
gitmem 53
gitmek istiyorum 180
gitmem gerek 808
gitmeyeceğim 167
gitmek istemiyorum 210
gittin mi 16
gitmedi 39
gitmem gerekiyor 305
gitmen gerekiyor 24
gitmem 53
git yat 43
gitsin 41
gitmiyor 31
gittik 20
git burdan 105
gitmeni istemiyorum 71
gitmeliyim 1495
gitti mi 195
gitmek istiyorsun 19
gitmek mi 131
gitsin 41
gitmiyor 31
gittik 20
git burdan 105
gitmeni istemiyorum 71
gitmeliyim 1495
gitti mi 195
gitmek istiyorsun 19
gitmek mi 131