Çok yazık oldu translate English
255 parallel translation
Çok yazık oldu.
Too bad there.
Baron'a çok yazık oldu.
Too bad about the Baron.
- Çok yazık oldu gerçekten.
- This is a shame, it really is.
- Ben'e çok yazık oldu.
- Too bad about Ben.
Miura'ya çok yazık oldu.
Too bad about Miura.
Ölmesi çok yazık oldu.
Too bad he's dead.
Popcorn için de çok yazık oldu.
And it's too bad about Popcorn.
Çok yazık oldu! Daha önce söyleseydin keşke.
What a pity, if it was told a little earlier.
O'na katılmaman çok yazık oldu Jordie.
Pity you didn't join him, Jordie.
Çok yazık oldu.
Seems a pity really.
Roberts ve Stevens'ı hafif görevlere vermemeniz çok yazık oldu, efendim. Ne?
It's a pity you didn't put Roberts and Stevens on light duties, sir.
Onu kaybetmemiz çok yazık oldu.
Such a pity we lost him.
Çok yazık oldu. İyi bir yarış çıkartıyordu.
What a shame, he was driving a beautiful race.
- Jackie'ye çok yazık oldu, değil mi?
- It's a shame about Jackie, isn't it?
Çok yazık oldu kötü bir el yüzünden iyi parça bir mücevher kaybettiniz.
Well, sure is a pity to waste such a fine piece of jewellery on such a bad hand.
Çok yazık oldu.
How very unfortunate.
Bunu bozman çok yazık oldu sevgilim.
Pity that you spoiled it, darling.
Tabii, babana çok yazık oldu.
Of course, too bad about your dad.
Çok yazık oldu, çok!
PitifuI it was, pitiful!
Gunner! " Çok yazık oldu!
Gunner! " pitiful!
Çok yazık oldu.
It was a damn shame.
Bizi terketmen çok yazık oldu, Lamia "GENETIX" te harika bir kariyerin olabilirdi.
It's such a pity, Lamia, that you left us. You could make a great career in "GENETIX".
Ona çok yazık oldu.
Shame what happened to him.
Çok yazık oldu.
It was the shame.
Büyük bir çoğunun toplama kamplarında telef olması çok yazık oldu.
Shame so many of them perished in concentration camps.
Film yapmayı bırakması çok yazık oldu.
It's too bad she stopped making movies.
Kontes Olenska'nın kocasının teklifini geri çevirmesi çok yazık oldu.
And it's a pity that Countess Olenska refused her husband's offer.
Annene çok yazık oldu, ama hiç değilse huzurlu bir şekilde gitti.
It's too bad about your mum, but at least she went peacefully.
Çok yazık oldu.
It's a damn shame.
Çok yazık oldu.
It's such a shame.
Çok yazık oldu!
Such a waste.
Sokak serserileri tarafından kurşunlanması çok yazık oldu.
He was too good to be shot dead by a couple of street punks.
Çok yazık oldu.
What a waste.
Kerry Weaver'ın devam edememesi çok yazık oldu.
It's a shame IKerry Weaver wasn't able to continue.
İnsanlara çok yazık oldu.
Those poor people.
Çok yazık oldu.
Oh, what a shame.
- Çok yazık oldu.
- Absolute shame.
Ne yazık ki bu telgraf şimdiden çok pahalı oldu.
Unfortunately, this wire is already too expensive.
Her zaman çok içtendi, Evet, yazık oldu.
She was always very friendly. Yeah, that's a shame.
Yazık. Çok yazık oldu.
He would distribute the cash to a network of agents.
Bayan Cui daha çok gençti yazık oldu ona!
Miss Cui was still young
Ne yazık ki, Zi Zhu'nun annesi rahmetli oldu... yoksa oda tüm bunlara çok sevinirdi.
Unfortunately Zi Zhu's mother died early or she would be so pleased to see this now
yazık oldu, çok da güzel bir pizzaydı. - Bu kim?
Too bad, because it was a real good one too.
Televizyonda bir şey gördükleri an : "Oh, çok kötü olmuş be!" "Ah be, yazık oldu!" diyorlar.
Most people see something like that on television and say : "Oh, isn't that awful!" "Isn't that too bad?"
Sizi desteklediğimi hepiniz biliyorsunuz ama ne yazık ki... çok önemli bir gelişme oldu.
I'm glad to be here to support the choir. But something has been brought to my attention.
ABD'ye geleli birkaç ay oldu. Ama fizik tedavi ve bakıcılık konusunda çok tecrübeliyim. Öz geçmişimde de yazıyor.
I've only been in the US for a few months, but I have an extensive background in home care and physical therapy, as you can see from my résumé.
Çok yazık. Ne oldu sana, Harvard?
What happened to you?
Ne yazık ki, Lewis ve Clark yola çıkalı 1 hafta oldu bu yüzden zaman çok önemli.
Unfortunately, Lewis and Clark have a two-week head start... so time is of the essence.
Çok yazık oldu.
[Whining] That's a shame.
Aslında yazık oldu çünkü burada çok hoş duruyordu.
It was a pity for us in a way, of course, because it was lovely to have it there.
Bütün emeklerini, endüstrilerini yıktılar,... hepsi yok oldu, çok yazık.
The news came this morning. Yes. A series of insane, irreparable and awful crimes have just been committed.
çok yazık 499
yazık oldu 58
oldu 1287
öldü 1127
oldu mu 547
öldü mü 447
öldüm 57
oldum 49
oldukça 284
öldün 58
yazık oldu 58
oldu 1287
öldü 1127
oldu mu 547
öldü mü 447
öldüm 57
oldum 49
oldukça 284
öldün 58
öldürdü 16
öldür 344
öldürdün 19
öldürecek 16
öldüreceğim 51
olduğunu biliyorum 33
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldüğünde 37
öldürür 25
öldür 344
öldürdün 19
öldürecek 16
öldüreceğim 51
olduğunu biliyorum 33
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldüğünde 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldük 27
oldu o zaman 19
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldün mü 25
öldür beni 219
öldürülmüş 50
öldük 27
oldu o zaman 19
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldün mü 25
öldür beni 219