Çıkar baklayı translate English
569 parallel translation
Bak, bir şey söyleyeceksen ağzından çıkar baklayı artık.
Now, look, if you're trying to say something, get it off your chest and say it.
- Çıkar baklayı.
- Come clean.
Ah hadi, hadi, çıkar baklayı.
Oh come on, come on, out with it.
Haydi, çıkar baklayı.
Come on, spit it out.
Mırıldanıp duracağına çıkar baklayı ağzından.
Why can't you spit it out, instead of always dribbling?
Anladım! Haydi, Max! Çıkar baklayı!
Well, Max, forget it...
Çıkar baklayı!
Get over it!
- Çıkar baklayı ağzından.
Come on, out with it. What?
Haydi çıkar baklayı ağzından.
Come on. Get it off your chest.
Pekala. Çıkar baklayı.
All right Fire away
Çıkar baklayı Canby.
Well, get it out, Canby.
Çıkar bakalım ağzındaki baklayı.
What do you got on your mind?
Eğer aşağıya inip, baklayı ağzından çıkarırsan ;..
If you go downstairs and spill the beans,
Söyle bakalım evlat, çıkar ağzındaki baklayı?
Well, come on, kid, spill it. What's on your chest?
Acele et be adam, çıkar ağzından baklayı.
Hurry up, man, make your statement.
Hadi, çıkar ağzındaki baklayı.
Come on. Let's have it.
ça... çıkar şu baklayı ağzından, girdi mi, girmedi mi?
Well, he was trying... he was- - Well, out with it man did he or didn't he?
Çıkar ağzındaki baklayı bakalım.
You have a secret. Tell me.
Çıkar ağzından baklayı.
Get it off your chest.
Pekala, Fisher, ağzındaki baklayı çıkar?
All right, Fisher, what's the pitch?
Hadi Eugene, çıkar ağzındaki baklayı.
C'mon, Eugene, spill the beans.
Devam et, Yordy,... çıkar dilinin altındaki baklayı.
Go on, Yordy, flap your tongue some more.
Çıkar ağzındaki baklayı.
Well, let's hear.
Çıkar dilinin altındaki baklayı, General.
What's your pitch, General?
- Çıkar dilinin altındaki baklayı.
- What's on your mind? .
- Çıkar dilinin altındaki baklayı.
- Mind your tongue.
Çıkar şu baklayı.
Dish up the bread.
Umarım ağzınızdaki baklayı çıkarırsınız.
I hope you can chew what you just bit off.
Haydi, ağzındaki baklayı çıkar.
How did you get the information?
Baklayı ağzından çıkar.
Spell that out.
Anne, dilinin altındaki baklayı çıkar.
Mother, say what you want to say.
Çıkar içindeki baklayı o zaman...
So whatever you have to say...
Hadi, çıkar ağzındaki baklayı.
Come on, spit it out.
Sen baklayı ağzından çıkarınca, basın toplantısı düzenleyeceğim.
After you've spilled the beans, I'll call a press conference.
Çıkar ağzındaki baklayı!
Get it off your chest!
Çıkar şu baklayı işte.
You say what you've got to say.
Çıkar ağzından baklayı.
Come on.
Şimdi, yaşlı aptal, çıkar ağzındaki baklayı.
Now, fool, loosen up your tongue.
Dilinin altındaki baklayı çıkar Albay, olur mu?
Let's get on with it, Colonel, huh?
Çıkar ağzındaki baklayı.
Spit it out.
- Çıkar ağzındaki baklayı!
- Spit it out!
- Çıkar ağzındaki baklayı.
- Go on!
Çıkar ağzındaki baklayı!
Out with it!
Yan Tian Long, Çıkar ağzında ki baklayı?
Yan Tian Long, what do you want?
Çıkar ağzından baklayı.
Out with the idea.
Şimdi, Klauberg adıyla tanınan Bay Ding, ağzınızdaki baklayı çıkarın!
So Mr Ding, now known as Klauberg, let the cat out of the bag.
- Siktir oradan. Çıkar ağzındaki baklayı.
- -Slumming, my ass.
Çıkar ağzındaki baklayı.
Out with it.
Durma çıkar ağzındaki baklayı.
You might as well go ahead and tell me what you said.
Çıkar ağzından baklayı!
Spit it out!
- Baklayı çıkarın ağzınızda.
You might as well speak out.
çıkar 159
çıkarın 68
çıkart 35
çıkardım 26
çıkartın 17
çıkarın beni 132
çıkaramıyorum 22
çıkar beni 102
çıkar ağzındaki baklayı 23
çıkar onları 25
çıkarın 68
çıkart 35
çıkardım 26
çıkartın 17
çıkarın beni 132
çıkaramıyorum 22
çıkar beni 102
çıkar ağzındaki baklayı 23
çıkar onları 25