Öld translate English
176,086 parallel translation
O gün seni Kimin öldürdüğünü biliyorsun?
You know who killed Old You that day?
Eski ev.
The old house.
Kendini kandırma ihtiyar.
Don't kid yourself, old man.
Eski sevgili bir gülüşün arkasında saklandı.
The old girlfriend hid behind a smile.
Sekiz yaşında yerli bir kız çocuğu onun treniyle oynuyormuş.
And there is an eight-year-old Native girl playing with his train set.
Biliyorum, bense buradayım ve yaşlanıyorum.
I know, and here I am getting old.
Eski sevgili, görev buydu.
The old girlfriend, that was the mission.
Nereye gidersek David ve Lenny vardı. Hastanedeki kız arkadaşı.
Everywhere we went, it was David and Lenny, his old female friend from the hospital.
Duvardaki eski saat ilaç zamanının geldiğini söylüyor o yüzden de yarın devam edelim.
The old clock on the wall says it's time for your meds, so let's pick this up tomorrow.
Cidden deliler hastanesinde mi yaşlanmak istiyorsun?
You really want to grow old in a mental hospital?
Denizler Altında 20 bin Fersah adındaki eski filmi hatırlıyor musun?
Do you remember that old movie, "20,000 leagues under the sea"?
- Bir hastalık.
An illness. - What's the old
Çok yaşlı.
Very old.
Eski alışkanlık.
Old habit.
13 yaşındaydı ve tüm ışıklar açık olmadan tuvalete gitmiyordu.
He was 13 years old, and he wouldn't go to the bathroom unless all the lights were already on.
Senin babalık da aynı şeyi yapmayı düşünmüştü.
Your old man thought about doing the same thing, you know?
Eski usul imana ama.
We're talking old-school Jesus.
O da mı eski usul?
Is he old-school too?
Cidden burada mı yaşıyorsun be? Bu dökük, eski püskü bokum gibi evde.
You actually live here, in this crusty, old shit box!
Durumu tersine çevireyim dedim.
The old "turn the tables" thing.
O yüzden bekliyor, çalışıyor... ve çocuk hayalleri kurarak yaşlanıyorum.
And so I wait and work... and grow old dreaming of children.
Eski rutinlerimize döndük hemen.
How quickly we fall into old routines.
Belki de bazı ihtirasları tekrar alevlendirmemek gerek.
Perhaps some old flames are better snuffed out.
Yaşlanana kadar güzelce yaşar Diye düşünebilirsiniz
# Would live till a nice ripe old age #
Eski bir dost.
I'm just an old friend.
Ayrıca eski dostu da yok.
And she doesn't have any old friends.
Ama bu, yaptıklarından çok mu çok pişman olan bir eski dost.
Ah, but this is an old friend who severely regrets his actions.
Eski, paslı olanı beğenmiyor mu?
Old rusty one isn't good enough for him, eh?
Selam ihtiyar kadın.
Hi, old girl.
Nalları dikme vaktin gelmiş olabilir yani.
Might be time to punch the old clock, if you know what I mean.
Ama ihtiyar baban gibi dayanıklısın.
But you wear it well, just like your old man.
Zavallı yaşlı Roberta.
Good old Roberta.
- Eskiden olduğu gibi.
- Just like old times.
İhtiyar Jose son anlarında merhamete mi geldi?
Old José grew a conscience in his final moments?
Bencil olma yaşlı bunak.
Don't be a selfish, old fool.
Bu yaşlanmış hâlin.
That's old you.
Selam ihtiyar.
Hey, old girl.
O her yaşta olabilir, genç, yaşlı.
He could be any age, young, old.
Yeni başlangıçlar yalnızca bizi eski düşmanlara götürdü.
New beginnings have only ever led us to old enemies.
Tekrar görüşeceğiz, eski arkadaşım.
We will meet again, old friend.
Ve biraz eski Doğu Londra aksanı yardımı ve bir iğneyle bana çok güvenirler.
And with a little bit o'the old cockney so they'd trust me with a needle.
Bunun için artık yaşlıyım.
I'm just too old for it.
Sen dolu bir silahsın ihtiyar.
You're a loaded gun, old man.
Ama Taipei'ye geldikten kısa süre sonra 15 yaşındaki Natalie intihar etmiş.
But shortly after arriving in Taipei, 15-year-old Natalie committed suicide.
Kurban San Diego, California'dan 18 yaşındaki lise son öğrencisi Lee Kern, polis telefonunu ve kırmızı boyayla kaplı cesedini Delgado Meydanı'nda bulmuş.
Lee Kern, an 18-year-old high school senior from San Diego, California, was identified as the victim when Federales found his cellphone still in his possession in Delgado Square completely covered in red paint.
18 yaşındaki bir liselinin cinayetini çözümsüz bırakamayız.
We're not about to let the murder of an 18-year-old high school student go unpunished.
Eski bir Meksika sözü şöyle der :
There's an old Mexican expression that says,
Kızlardan konuşma, eski günlerdeki gibi olacak.
We talk girls, it'll be like old times.
Evet ama Minor'ı, eski futbol antrenörünü veya Battle of Pegasus'daki koordineli sığınak saldırımızı hatırlamıyor.
Yeah, but not Minor, his old football coach, or our coordinated bunker attacks in Battle of Pegasus.
Türkçesi, seninkinin üzerine..
Translation, she did the old bob on a...
Eksi iyi Major'ın hatırlanması için bir şeyler bırakmalı.
Leave something behind to remember Good Old Major.
öldür 344
öldürecek 16
olduğunu biliyorum 33
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldürür 25
öldüğünde 37
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldürecek 16
olduğunu biliyorum 33
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldürür 25
öldüğünde 37
öldürmek 62
öldürülmüş 50
oldu o zaman 19
öldük 27
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürecekler 16
öldün mü 25
öldürüldü 143
öldür beni 219
oldu bitti 17
oldu bile 25
öldük 27
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürecekler 16
öldün mü 25
öldürüldü 143
öldür beni 219
oldu bitti 17
oldu bile 25