Üstünden translate English
4,297 parallel translation
Süveterin üstünden, altından biraz önden, arkadan, gizli merdivenlerden?
A little over the sweater, under sweater, a little front door, back door, a little secret staircase?
- Sen- - Tamam, bütün davaların üstünden geçtiysen kazanılmayacağının farkına varmışsındır çünkü hiçbir açığı yok.
- You- - okay, if you've gone over every case file, then you know that the reason nobody wins is because there is no chink in the armor.
Gözünü üstünden ayırma.
You should keep an eye on her.
Onun kokusunu üstünden alabiliyorum.
I could smell her on you.
- Dairene gidip seni şaşırttığım o gece onun seksinin kokusunu alabiliyordum üstünden.
- That night when I went to your apartment and surprised you I could smell her sex on you.
Gözümüzü üstünden ayırmaz, takip ederiz.
We keep an eye on Dunwood. We follow him.
Son olarak Andy Darden'ı kaybetmemizin üstünden bir yıl geçti.
And finally, today marks one year Since we lost andy darden.
Saçın Amanda'nın üstünden çıkmasının tek sebebi olabilir.
There's only one way that her hair ended up on Amanda's body.
Resmi olarak ayrılmasının üstünden birkaç yıl geçmiş.
Officially, he left several years ago.
Bence şüpheli cesetlerin üstünden hepsini almış.
I'm thinking our suspect must have taken them off the bodies.
Teklifimin üstünden geçmeniz için bir fırsatım olursa çok memnun kalırım.
I'd welcome the opportunity to walk you through my proposal.
Üzgünüm ama her şeyin üstünden bir kez daha geçmem gerekiyor.
And I'm sorry. I just need to go over everything again.
Olayın üstünden aylar geçti, güvenliğimiz konusunda endişe ediyor olmamızı anlarsın.
Come on, it's been a few months. You can't blame us if we start to worry about our safety.
Gözünüzü üstünden ayırmayın.
Keep an eye on him.
Bunun üstünden 250 yıl geçti.
It was 250 years ago.
Zor olduğunu biliyorum ama daha kendi ölümünün üstünden gelemezken, onun ölümünün üstünden nasıl geleceksin?
I know it's hard, but how are you gonna deal with his death if you can't even deal with your own?
Tekrar üstünden geçelim.
Let's just go through this again.
# Bulutların arasında dağın üstünden yukarı yürüyordum #
♪ I walked up on a mountain in the middle of the sky ♪
Ben derim ki en azından kıyafet üstünden biraz aksiyon.
I bet on at least some over-the-clothes action.
Kalk üstünden.
Get off.
- Hadi sunumun üstünden geçelim.
- Let's go over the presentation again.
- Onu yakaladığımda bile çantayı demir kapının üstünden atmaya çalışıyordu.
You believe that shit? He tried to toss the bag over the fence, even after I caught him.
% 99.4 uyuşuyor. Çantayı aldığımda kuzeydeki demir kapının üstünden atmamı söyledi.
99.4 % chance of match... swap the bag and throw it over the Northern fence.
Tüm polis kanıtlarının üstünden geçti yeni bir şey yok, fakat hala araştırıyor.
He's gone through all the police evidence, nothing new but he's still looking.
Pekala, bir kez daha üstünden geçelim.
Right, let's run it again.
Mikrobu şehrin üstünden bırakacağız.
Disperse the virus over the city!
Mikrobu, Berlin'in üstünden bırakacaklar.
They're going to disperse the virus over Berlin.
Beyrut evraklarının üstünden geçiyordum. Söyleyeceğiniz veya vereceğiniz bir şey varsa- -
I was just going through the Beirut paperwork if there's anything you'd like to claim or hand in.
Daha havalı ve bir kestirme yol biliyorum... şurada ki muhteşem rampanın üstünden.
It's cooler and I know a shortcut... over that awesome ramp.
O herkesin omzunun üstünden onların çalışmalarını kontrol ediyor.
He buzzes around looking over everybody's shoulder to check their progress.
Binbaşı Kusanagi ile iletişimizi kaybetmemizin üstünden 3 dakika geçti.
It's been three minutes since we lost contact with Major Kusanagi.
O yapay zekanın üstünden fayda sağlayan yalnızca onlar değildi.
Though it seems they're not the only ones to try to profit from this.
Onunla bu işin üstünden geçmem lazım.
I should go over this with her.
Tüm atış numaralarını yapıyordu, bilirsin..... at üstünden insanların ağzındaki puroları vurmak gibi.
He was doing all these trick shots, you know, like... Shooting cigars out of people's mouths from horseback.
Bunu üstünden çıkarmanı beklerken vakit çok "sert" geçecek.
I'm gonna have a hard time waiting for you to take it off.
İnsan yüzünde gözler kafanın oldukça altında kalıyor kafanın üstünden çeneye kadar oranladığımızda neredeyse tam ortada yer alıyor.
If you look at a human head, the eyes are quite low on the head, perhaps about halfway down if we measure from the top of the head to the chin.
Alaycı bir adam seni, suçu enerji şirketinizin üstünden.. .. kaldırmaya çalışmakla suçlayabilirdi.
A cynical man would accuse you of shifting blame away from the company.
Şu binanın üstünden güneşin doğuşunu izlemeyi seviyorum.
I like to watch the sun rise over that building.
Yani bomba dışarıdan, arabanın üstünden geldi.
So the bomb was on the outside on top of the car.
Hulk'un geçirdiği günün üstünden tekrar geçerek içindeki sümüğü neyin çıkardığını anlamaya çalışıyorduk.
We've been reconstructing hulk's day To figure out what beat the snot out of him.
Ve ben kesinlikle Beyaz Saray'ın, mavi odasında oturup, elini tutup James'e ellerini onun üstünden bütün kamp çalışması boyunca, çekemediğini söylemeyeceğim. Gizli Servis'in seni onun apartmanına nasıl bıraktığını,
And I am certainly not gonna sit in the blue room of the White House and hold your hand while you tell James how you couldn't keep your hands off her on the campaign trail, how the secret service drives you to her apartment
Ona zarar vermek, Audrey'e de zarar veriyor. Bu da onu üstünden gelinmesi güç biri yapıyor.
Look, if hurting him is gonna hurt Audrey, that is gonna make him very hard to deal with.
Bilmiyorum ama sorunlu kişinin üstünden çıktı. O yüzden de hemen DNA testine gönderdim.
I don't know, but it's from the troubled person which is why I've already put him for a rush on the DNA test.
Sonra kaçmayı başardık ama ben çitin üstünden atlarken ayakkabımı kaybettim.
So we take off running, and I lose my shoe climbing over a fence.
Ve puanlama on üstünden?
And the marks are out of ten?
Elbette puanlama on üstünden.
Of course, the marks are out of ten.
Her şeyin üstünden geçmesi için fazladan personel ayarladım.
I've called in extra personnel that goes through everything.
Beş üstünden üç. "
Three out of five. "
Örtüyü çıkar artık üstünden.
Don't cover your face.
O kız burda olsa, muhtemelen yürüyerek üstünden geçerdiniz.
You probably stepped over her to get in this place tonight.
O zaman takası nasıl yapacağız diye sorduğumda çantayı aldığımda kuzeydeki demir kapının üstünden atmamı söyledi.
he said to swap the bag and throw it over the Northern fence.
üstünde 26
üstüne 19
üstüne alınma 28
üstünü ört 16
üstüne üstlük 16
üstünü değiştir 20
üstünü giyin 16
üstünü giy 19
üstüne bastın 27
üstüne 19
üstüne alınma 28
üstünü ört 16
üstüne üstlük 16
üstünü değiştir 20
üstünü giyin 16
üstünü giy 19
üstüne bastın 27