Üç ay önce translate English
604 parallel translation
Bay Driftwood, üç ay önce beni sosyeteye sokacağınıza söz vermiştiniz.
Mr. Driftwood, three months ago, you promised to put me into society.
Gönderirler. üç ay önce vizem doldu.
They have to. My temporary passport was up 3 months ago.
Bu bina üç ay önce hazır olmalıydı.
With this building on my hands? Should have been ready three months ago.
İnsan bir kez ölebilir ve Mundson kendini üç ay önce öldürdü.
A man can only die once, and Mundson killed himself three months ago.
Peter Bailey üç ay önce öldü. Bay Potter'ın görüşünü destekliyorum.
Peter Bailey died three months ago.
Sana üç ay önce söyledim. O artık senin sınıfında değil.
I told you three months ago she's out of your class.
Yaklaşık üç ay önce.
Oh, three months ago about.
Ken ile üç ay önce ayrıldık.
Ken and I separated three months ago.
üç ay önce ispanyol kralı bir diplomat gönderdi. benim politik hırslarımı dizginlemem için beni kim uyardı.
Three months ago the Spanish viceroy sent a diplomat who warned me to curb my political ambitions.
Bayan Hamilton, üç ay önce altara gittiğinizde böyle bir durumla karşılaşabileceğinizi fark etmiş olmalısınız.
Mrs Hamilton, when you went to the altar three months ago, you must have realised you might have to face a situation like this.
Daha üç ay önce evlendik.
We've only been married three months.
Uzmanlara göre üç ay önce ölmem gerekiyordu.
According to the experts, I should have died three months ago.
Bunları üç ay önce İstanbul'dan aldım.
I bought them three months ago in Constantinople.
Düşünüyorum da, üç ay önce, Londra'da çok aptalca davrandım.
You know, I was just thinking what a fool I was, 3 months ago in London.
Senin bundan haberin yoktur herhâlde ama üç ay önce Cathy'yle evlendik.
Vance? I don't reckon you could have known about this but me and Cathy got married about three months ago.
Söylendiğine göre, üç ay önce uğramayı bıraktı.
Three months ago it says there he stopped calling in.
Son bahsini bize üç ay önce yatırdı.
Placed his last bet with us three months ago.
Mark ve ben üç ay önce Londra'da tanıştık.
Mark and I met three months ago in London.
Senin doğum günün üç ay önce sanıyordum.
I thought you had that birthday three months ago.
Ben üç ay önce... oradaydım.
I transited there three months ago.
Yaklaşık üç ay önce.
About three months ago.
İki yıl yattıktan sonra üç ay önce hapisten çıktı. Doğru mu?
Two years in prison, just got out three months ago.
Dört yıl üç ay önce tıbbi tavsiye üzerine şekeri bıraktın.
You gave up sugar four years, three months ago on medical advice.
George Ike bu kararı, bundan üç ay önce Londra'da verdi.
George... Ike came to that conclusion in London three months ago.
Bronson üç ay önce 8.000 baş sığırı Kiowa sınırından geçirdi.
Nobody could. 3 months ago, Bronson took 8,000 head of cattle across the Kiowa.
Lokanta üç ay önce el değiştirdi efendim.
There's new management.
Neden, üç ay önce beni terk ettin?
So why not me left three months ago?
"Zafer sevinci yerine sonunun hiçbir şekilde görülmediği böyle acılara ve fedakârlıklara katlanmak zorunda olacağımızı üç ay önce kim düşünebilirdi ki?"
Who would think has three months that instead of the joy of the victory, we would have that to support such sacrifices and torture, whose end is not at sight?
Şerif LD Wickerve iki muavini üç ay önce bir kamu hizmeti skandalı yüzünden suçlanmışlar.
Sheriff LD Wicker and two deputies were indicted three months ago on a utilities scandal.
Karım üç ay önce kendini astı.
My wife hanged herself three months ago.
En son üç ay önce olmuştu ve şimdi yine başlıyor.
Now it's starting again.
Jerash'ta, Kasım'ın babasının üç ay önce öldüğünü duymuştum.
I was told in Jerash that Kassim's father died three months ago.
ama üç ay önce şartlı tahliye oldu.
He was released on parole three months ago.
Anlamaya çalış üç ay önce huzur içindeydik.
Try to understand... it was peaceful three months ago.
Herşey üç ay önce başladı.
It all started about three months ago.
Son bir yıI içerisinde bu maddeden yaklaşık iki gram aldığını ve... üç ay önce çok sıradışı bir genetik geriye dönme hadisesi... yaşadığını yazdı.
That over the past year you've taken about two grams of that drug yourself and that you had a very unusual instance of genetic regression about three months ago.
Dinle. Belki Norman üç ay önce arabanı tamir ederken kolunu arabanın ızgarasına filan sıkıştırmıştır?
Listen, maybe Norman was giving you a tune-up three months ago... and he scraped his arm on your grill!
Roberto ve ben üç ay önce Embers'ta tanıştık.
Roberto and I met in The Embers three months ago.
Gelişimizden bir ay önce üç adam ve onbir katır aynı şekilde ölmüş.
A month before our arrival three men and eleven donkeys had died the same way.
Bir zamanlar Innsbruck'da üç ay aynı evde kaldık.
We lived in the same apartment for three months, once, in Innsbruck.
Unutma bir defasında Kore'de yarım milyon tanesiyle üç ay geçirmiştim.
Don't forget, once I was alone with half a million of them for three months in Korea.
Onunla üç ya da dört ay önce tanıştım.
I met him three or four months ago.
Yani üç ay kadar önce.
Three months ago.
Yaklaşık üç ay önce.
It was about three months ago.
Şu üç ayın hayatımın en iyi zamanı olduğunu daha önce söylemiş miydim?
Did I ever tell you these have been the best three months of my life?
9 ay önce, üç adam beni görmeye geldi.
Nine months ago, three men came to see me.
Bu bantta göreceklerimizin üç ay kadar önce olduğunu hatırlayın.
Remember, captain, that what we see on this tape happened approximately three months ago.
Birincisi, sürgünler iki veya üç santimetre boyuna ulaştığında, ikincisi, çiçeklenmeden hemen önce veya sonra, ve üçüncüsü bir ay sonra.
The first when the shoots reach two or three centimetres long, the second just before or after the flowering, and the third a month later.
Ben skandalın çıktığını... üç ay kadar önce öğrendim...
I first heard about it three months ago... when the scandal erupted
Kocanız ayın 13'ünde ölmeden üç gün önce bu kitabı satın aldı.
Your husband bought this book three days before he died on the 13th.
Bir ya da iki ay önce ayrıldı, hatta üç ay oldu.
She left a month or two ago, maybe even three.