000 kişi translate Spanish
906 parallel translation
Bu çalışma daha başında olmasına rağmen... bugün 52,000 adamımız çalışmakta... ve diğer bir 100,000 kişi... bununla bağlantıIı işlerde çalışmaktalar.
Si bien este trabajo se encuentra en su etapa inicial Hoy hay ya 52.000 hombres trabajando y otros 100.000 ocupados trabajando en industrias subsidiarias.
52,000 kişi teftişinize hazırdır.
Deseo presentarle a 52,000 hombres del RAD para su revista.
200,000 kişi burada toplandı.
200,000 hombres se han concentrado aquí
2000 kişi olmalı.
Habrá unas 2.000 personas.
Hindistan'da en az 10,000 müridi vardı, ve yılda 30,000 kişi öldürüyorlardı.
Había al menos 10.000 en India y asesinaban a 30.000 personas al año.
Peki, adama 800 işçi lazım. O, 5000 ilan bastırıyor ve belki 20,000 kişi ilanı görüyor.
Necesitan 800, pero imprimen 5.000 volantes para que los vean unas 20.000 personas.
Ve belki 2000 veya 3000 kişi bu ilan yüzünden batıya gidiyor.
Y unas dos o 3.000 personas se van al Este por lo que dice el volante.
2000 veya 3000 kişi endişe içinde 800 iş arıyor.
Dos o 3.000 personas desesperadas en busca de 800 trabajos.
Diyelim 1,000 adam lazım. Oraya 5,000 kişi toplayacak ve saatine 15 sent ödeyecek.
Necesita unos 1.000 hombres, pero lleva 5.000 y les paga 1 5 centavos la hora.
Sanırım haklısın. Ama onlar 6000 kişi biz ise 600'den azız.
Probablemente tenga razón pero hay 6.000 indios y nosotros somos menos de 600.
Örneğin, Belsen'deki bir Alman doktorunun... kontrolünde bir günde 3000 kişi öldü.
Por ejemplo, hubo un médico alemán en Belsen, bajo cuyo mando llegaron a morir 3.000 personas al día.
Şu an günde 500 kişi infaz edilebiliyor fakat ıslah çalışmaları yapılmakta yani iki aylık süre zarfında bu sayı günde 2,000 kişiye çıkarılabilecektir.
El rendimiento hoy en día es de 500 personas. Pero los métodos se perfeccionan, y dentro de 2 meses... se podrán liquidar 2.000 personas por día.
Son 24 saatte, neredeyse 5000 kişi onu görmüş.
Qué sujeto popular, ha sido visto por más de 5.000 personas en 24 horas.
Dün dışarıda 2,000 kişi toplandığını okudum.
Ayer leí que más de 2.000 personas esperaban fuera.
O cumartesi günü saat tam olarak saat 3 : 45'de hipodromdaki 100.000 kişi arasında belki de, Marvin Unger altıncı yarışın heyecanlandırmadığı tek kişiydi.
Marvin Unger era quizá el único de los 100.000 en las carreras que no sentía emoción alguna por la quinta carrera.
Ama yine de, büyük bir pazardaki 5000 kişi içerisinde ölmek üzereyken size geliyor.
Y, aún así, de las 5.000 personas... que había en el mercado, se le acerca a usted cuando está a punto de morir.
Burada, Alman işgali altında, 10.000 kişi Nazilerin elinde tutsaktı.
En este lugar, durante la ocupación alemana, sufrieron 10.000 hombres, víctimas de los nazis.
Şimdi onun gücüne inanmağa başlayan 1000 kişi var.
Le quedan 1.000 personas que creen que tiene poderes.
Sen ve yaklaşık 10.000 kişi.
Tú y otros 10000.
3000 kişi satmaya razı oluyor ama Ella Garth satmıyor.
3.000 personas venderán, y Ella Garth, no.
2000 kişi bugün Polis barikatlarını geçerek şehir merkezini bastı.
Hoy han roto las barreras policiales en Poitiers 2.000 llegaron al ayuntamiento.
10 ya da 12,000 kişi.
Diez o doce mil.
İki haftada 200.000 kişi ölü.
200 mil muertos en dos semanas.
100,000 kişi geçişim esnasında canından oldu dün gece.
100.000 murieron a mi paso esta noche pasada.
Sonu gelmeyen gezintilerimde, 10.000 kişi uykuya daldı.
Esta eternidad de errar 10.000 duermen donde yo caminé.
Yarışa 20,000 kişi başlamıştı.
20.000 participantes.
20,000 kişi arasından birinci oldum.
Yo era 1 entre 20.000.
O zaman yeniden açalım. 4.000 kişi canice öldürüldü!
Entonces, volvamos a abrirlo. Jim, masacró a 4000 personas.
Bulan kişi 1 milyon sterlin alacak.
Hay 1.000.000 de libras para el hombre que lo encuentre.
Şangri-La'dakilerin yanı sıra vadide yaşayan 2.000'den fazla kişi var.
Hay más de 2.000 habitantes en el valle además de los de Shangri-La.
- Son nüfus sayımına göre efendim... Billings'in 16.380 kişi nüfusu var. 16.000 mi?
- El último censo estima la población de Billings en 16 380 habitantes.
Satın alacak ilk 100 kişi için 100.000 yenlik özel fiyat.
Precio especial de 100000 yenes para los 100 primeros compradores.
Fazladan 5.000 liret lazım, bana borcu olan bir kaç kişi var.
solo serán cinco mil liras más... Espero que cobres todo lo que te deben.
Ne de olsa burası 2 bin kişilik. Resimde 1, 2, 3, 4 kişi var.
Aquí caben unas 2.000 personas, y sólo veo una, dos, tres, cuatro.
Tükürük hokkasına 10 bin doları atan kişi beni gerer.
Un hombre que arroja 10.000 dólares a una escupidera me pone nervioso.
- Her kişi için 2,000 dolar ayrıldı.
- Hay 2.000 más para cada uno.
Her biri 1,000 Liretten 500 kişi.
No es mucho. ¡ Son 500 mil liras!
100.000 kadar kişi yaşar ve bunların onda dokuzu renkli veya melezdir.
Tiene una población de alrededor de 1 00 000... y 9 / 1 0 de ella son negros o mestizos.
- 5 kişi 10.000 lira çıksak...
- ¿ Pero con cuánto? - Somos 5, 10,000 lira por cabeza.
Kabul edenlere kişi başı 1000 $.
1.000 dólares para cada hombre que vaya.
Sen karını kaybettin ve biz kişi başı 10,000 $ kaybettik.
Ud. pierde una esposa, y nosotros 10.000 dólares por cabeza.
Palmach'ta silahlı 6 bin kişi var, Irgun'da da 1500 kişi var.
El Palmach tiene 6.000 hombres y el Irgun cuenta con otros 1. 500.
Kiram 30,000 yen ve tek kişi için biraz fazla.
Es una exageración tener que pagar 30.000 yenes por un alquiler.
80,000'den fazla kişi burada toplandı.
Sus reclusos se cifran en 80.000 personas.
Konsere 30 bin kişi geldi ama Benny gelmedi.
30.000 personas fueron al concierto. El avión de Benny se retrasó por una tormenta de arena.
Nüfus : 18.000 4.300 kişi okuma yazma bilmiyor.
4.300 Analfabetos.
O halde kişi başı 2 bin verirsek, 20 bini buluruz.
Pues a 2.000 por cabeza, serán 20.000 yenes.
- Normalde 100,000 dolar... İki kişi için yeterlidir, ancak bana yetmez.
Sí, $ 100,000 sería bastante para dos... pero yo no pienso así.
Bunu şöyle hesaplayalım siz üç hisse alacaksınız, çünkü üç kişisiniz. Aracınız var aşağıya indiniz ve olaya baktınız ve üç kişi olduğunuzdan artı üç hisseniz var. 8 hisse daha eklenirse, bu durumda 112,000 dolar alacaksınız.
Ustedes se llevarían tres partes por ser tres personas, una parte por el coche, otra parte por bajar al accidente, y tres partes por ser tres personas en el coche, lo que suman ocho partes por un total de 112.000 dólares.
Sığınaklar ve metro istasyonları sadece 1,000 bin kişi alabiliyordu.
Los sótanos y el metro sólo pueden contener 10 mil personas.
Kişi başı 1,000 dolar.
$ 1.000 para cada uno.
kişi 33
kısım 18
kışın 17
kişisel 39
kişilik 16
kişisel olarak 44
kişisel bir şey 18
kişisel bir şey değil 55
kişisel değil 34
000 km 46
kısım 18
kışın 17
kişisel 39
kişilik 16
kişisel olarak 44
kişisel bir şey 18
kişisel bir şey değil 55
kişisel değil 34
000 km 46