5 translate Spanish

Saat 5'te orada ol. Yalnız gel.

Estate ahí a las 5 : 00... solo.

5 numara.

En el número cinco.

Tamam ya, 5-4'e gideriz biz.

Vale, pues iremos a la Cinco-Cuatro.

- Ufak bir beşlik!

Pequeño billete de 5 dólares.

Biraz önce buraya 5 dolar koymuştum.

Puse cinco dólares ahí antes.

Size kızmamamın tek sebebi, ben de L.A.'de 5 defa bulunmuştum.

La única razón por la que no estoy enfadado... es porque he estado en Los Ángeles como cinco veces.

Mültecilerden biri 7,5 aylık hamile ama doğumu başlamış.

Una de las refugiadas sirias solo está embarazada de 30 semanas y se acaba de poner de parto.

Beş kilometrelik alandaki her şeyi yok edecek kadar güçlü.

Arrasará completamente todo en un radio de 5 km.

Şuna bak ya, bu ay üçüncü oldu bu. 5. sınıfa giden evladım bile senden daha dakik.

Juro por Dios, ¿ la tercera vez este mes? Mi alumno de quinto es más puntual que tú.

Gördüm, bodrumda sektör 5'te.

Tengo contacto visual, sótano, sector 5.

Bir gün, her zamanki gibi yürüyüşe çıktığında, park yerinden yaklaşık 1,5 kilometre ilerisinde Bay Schorr'un yerde yattığını gördü.

Estaba en su sendero habitual como a kilómetro y medio del aparcamiento cuando descubrió al Sr. Schorr.

California yasası 1249... ya da daha iyi bilinen adıyla "5 saniye kuralı."

Estatuto de california 1249... mejor conocido como la "regla de los cinco segundos"

Yaklaşık 4.5 metre sonra zeminin alçalması lazım.

Se supone que caerá En unos 15 pies.

Scorpion / Sezon 3, Bölüm 5 "Zırdeli"

font color = "# 00FF00" ♪ Escorpión 3x06 ♪ Font color = "# 00FFFF" Palo del palo loco Fecha de Emisión Original : 31 de octubre de 2016

En az 39,5 derece ateşim var.

Tengo una fiebre mínima.

Önümüzdeki beş hafta resmi olarak beraber yaşıyoruz.

Por las próximas 5 semanas, estamos oficialmente viviendo juntos.

Onunla beş hafta yaşamayı başarabileceğimi sanmıyorum.

No sé si pueda lograr vivir con él por 5 semanas

Bilimsel yöntem üzerinde o kadar korumacıysan belki de önümüzdeki beş hafta başladığımız işi bitirmeliyiz.

Bien, si eres tan protectora del método científico Quizás deberiamos usar las siguientes 5 semanas para terminar lo que empezamos.

Başlamamız için gereken tek şey bana yazacağınız $ 5.000'lık bir çek.

Todo lo que necesitamos es que me den un cheque por 5.000 dólares.

Kanal 36'da, Power News saat beş haberlerini izliyorsunuz.

Estás viendo "Noticias de Interés a las 5" en Canal 36.

Yavaş virajlarda inanılmaz mekanik yol tutuş var ve sonra, Aslında Düz Değil'de aerodinamiği sayesinde 1.5 ton downforce var.

Tiene una sujeción estupenda en las curvas lentas, y en la No Recta tienes una tonelada y media de carga aerodinámica, gracias a su diseño aerodinámico.

5 km'yle zar zor dönebilirsin.

Apenas podrías tomarla a 5 Km / h.

Bu da gerçek askerlerden yalnızca 9.5 saat daha yavaş.

Y eso es solo nueve horas y media más lento que los soldados de verdad.

Önde 5.2 litrelik, çift turbo beslemeli V12 motor 600 beygir üretiyor.

Ahí delante, hay un V12 de 5,2 litros con doble turbo que produce 600 caballos de potencia.

James May'in Rolls-Royce'unun fiyatına bunlardan 5 tane alabilirsiniz.

Te podrías comprar cinco de estos con lo que cuesta el Rolls-Royce de James

Benimki 321.5 yapıyor, o yüzden geri bas.

Exacto. Este llega a 321, así que déjalo.

Yarım saniye ve 1.5 km / s maksimum hız için 100.000 Pound. 240 yıldır bağımsızlar ve yapabildiklerinin en iyisi bu.

Son 120.000 por medio segundo y un kilómetro más de velocidad máxima 240 años de independencia y esto es lo mejor que pueden hacer.

İkiz turbo, 3,5 litrelik V6,

Tiene un doble turbo, 3.5 litros V6,

Richard diyordu ki Mazda MX-5, ihtiyacınız olan tüm spor arabalara bedeldir.

Verán, Richard insiste en que el Mazda MX-5 es todo lo que necesitas en un coche deportivo.

Ve MX-5'i 18.500 Pound'a alabiliyorsunuz.

Y se puede comprar un MX-5 por 22.100 euros.

Alfa Romeo'ların daha önce bahsetmediğim bir küçük problemi de 5 dakika sonra ayağınıza kramp girmeye başlaması.

Otro pequeño problema del Alfa, que no mencioné antes, es que te dan calambres tras cinco minutos conduciéndolo.

5 tane isabetli atış kazanmaya yeterli olacak, anlaşıldı mı?

Cinco aciertos para ganar. ¿ Lo tienes?

Bu akşam, bir spor araçtan beklentilerin ne olduğunu görmek için, Bob Marley'in Norfolk üretimi olan... Zenos'u karşısında Mazda MX-5'i test etmeye Fas'a gidiyoruz.

Esta noche estamos en Marruecos, por lo que se suponía que era una prueba de coches deportivos entre mi Mazda MX-5 y el Zenos construido en Norfolk por Bob Marley.

Burada, üzgünüm ki, % 5.1'i.

Aquí, me temo, es 5.1 %.

Motoru 5 litre.

Tiene 5 litros.

5.0 Mustang - bu alet çok sağlam.

5.0 Mustang, esta cosa es Ruda.

Henry Ford'un 3 yıllık Ferrari'yi alt etme planı için ne kadar para harcadığını hesaplamak imkansız ama uzmanlar bugünün parasıyla en az 1.5 Milyar Lira olduğunu tahmin ediyor.

Es imposible calcular cuánto Henry Ford gastó en su campaña de tres años para romper a Ferrari, pero los expertos calculan que, como mínimo, en el dinero de hoy, fue £ 360 millones.

Hayatta başladı Bir Range Rover'dan 3.5 litre V8,

Comenzó siendo un V8 3.5 litros de un Range Rover

Şey, o var. 90 beygir gücü motor, Ama 5 beygir gücü ayağı.

Tiene un motor de 90 caballos y un pie derecho de 5 caballos

1,5 kilogram. Fakat -

Esto pesa 1 kilo y medio

Ama 3 mil hız yapıyorum.

Pero estoy yendo a 5 km / h

Tam olarak 3,4 mil.

Exactamente, de 5,471 kilómetros.

Dünden önceki gün, 5 kelime konuştu benimle, son iki haftada.

Antes de ayer, solo me había dirigido siete palabras en dos semanas.

GARDEZ, PAKİTA EYALETİ AFGANİSTAN 5 YIL ÖNCE

GARDEZ, PROVINCIA DE PAKTIYA, AFGANISTÁN CINCO AÑOS ATRÁS

Ayrıca şu an akşam 9-sabah 5 işim var. Hoşça kalın.

Eso no parece nada que yo dijese, además, tengo un trabajo de nueve a cinco, así que, adiós.

Hayır, Jake. 5 yıl önceydi, tamam mı?

No, Jake... Fue hace cinco años, ¿ vale? Estaba borracho.

18,5 dakikalık bir boşluk var.

Había un salto de 18 minutos y medio.

Nixon'ın kayıp 18,5 dakikayı kaydettiği gün.

Es el día en que Nixon graba los 18 minutos y medio que faltan.

Dokümanı bana 5 saat içinde getirmezseniz...

Si no me traéis el documento en cinco horas...

5 saat.

Cinco horas.

5 saniye.

Cinco segundos.