50 mi translate Spanish
1,762 parallel translation
50 mi? 75 mi? Unuttum.
¿ 50 ó 80 gramos?
50 milyon dolar ettiğim için hayatımın ondan daha değerli olduğunu mu düşünüyorsun?
¿ Crees que porque costé $ 50 millones mi vida vale más que la de él?
50 mi?
- ¿ 50?
Oldu, 50 mi?
Bueno, ¿ 50?
Evet, küçük kardeşim az önce filmi için 50 milyon dolarlık bir teklif almış.
Sí, a mi hermanito acaban de ofrecerle $ 50 millones por su película.
Tam 50 mi?
¿ 50 exactos?
Tahminimce, rastgele açtığınız kişilerin sayısı 50 mi?
Y adivino que has entrado, al azar, en, digamos, ¿ 50 de ellos?
Sence buna yılda 50 milyon dolar harcamaya değer mi?
De verdad crees que eso vale 50 millones al año?
- 50.000 kisiyi daglardan mi geçirecegiz?
- ¿ 50 mil ombres por las montañas?
Taş Devri'ne dönüş partisi. Bir sürü bira dolu insanla toplu seks mi?
¿ Una bacanal al estilo de la Edad de Piedra con 50 barriles?
- Bunu iki kez kontrol ettin mi?
Los 50 kilos. ¿ Lo comprobaste doblemente?
50 $ bahşiş mi verdin?
Y di una propina de cincuenta. - ¿ Una propina de cincuenta dólares?
Ayda 50 papel falan değil mi o?
Quiero decir, ¿ no cuesta como 50 dólares por mes?
Ordu, elli yıl gecikmeli de olsa, babama hak ettiği ödül olan Gümüş Yıldızı verdi.
El ejército, con un retraso de 50 años, le otorgó a mi padre la Estrella de Plata.
Tanıdığım tek Floyd, 15.Cadde'deki metroda saçımı kesen Koreli berberdi.
El único otro "Floyd" que conocí en mi vida era este peluquero coreano que solía cortarme el cabello en la estación del metro de la calle 50.
Hayır saçlarımın şansı yüzde elli ama bileklerimi al piyango oyna yani.
No, no, Mi cabello es sólo 50-50, pero mis tobillos puedes llevarlos al banco.
Ellili yıllarda değiliz, değil mi?
No estamos en los 50, ¿ de acuerdo?
Bu yüzden boşanma avukatım ve lazerli göz ameliyatı için bir 50 bin dolar daha aldım.
- Tomamos 50.000... pero sabía que era cuestion de tiempo para que lo duplicaras... así que tomé otros 50.000, para mi abogado del divorcio... y me hice cirugía laser en los ojos.
Kan için de bir pazar bulabileceğini düşündün, değil mi?
, ¿ 50 $ por los recortes de uñas de Clinton? Pensaste que tal vez hubiese mercado para la sangre también, ¿ eh?
Orlando'dan bir herif, üzerimde Tarvold kostümümle karısıyla sevişirken beni fotoğraflamak için 50 Dolar teklif etti.
Un tipo de Orlando me ofreció 50 dólares por una fotografía haciéndolo con su esposa mientras vestía mi disfraz de Tarvold.
- 50-60 hizmetli etrafımda olacak!
- ¡ 50 o 60 sirvientes a mi alrededor!
Ayda 50 dolar dışında bütün paramı eşime ayırmanızı istiyorum.
Quiero que ponga todo excepto $ 50 dólares por mes asignados a mi esposa.
Son tezgahta ne kadar para kazandınız, bire elli mi?
¿ Cuál fue la tasa de acierto en tu última estafa, de 1 en 50?
Eve 50 dolar bıraktım, kıyafetlerinizi değiştirin.
Dejé mi hogar con 50 billetes y una muda de ropa.
Açılmasını asla istemeyeceğiniz kutular da olacaktır.
Luego están esas cajas 431 00 : 41 : 50,880 - - 00 : 41 : 53,570 que desearias no haber abierto A mi me gusta el pastel.
Sana bahse yatırasın diye, başkalarına bu kadar borcun varken... 50 bin dolar arka çıkacağımı düşünmüyorsun değil mi?
¿ Realmente crees que voy a afrontar $ 50.000... en apuestas contigo con lo que le debes a otra gente?
50'den hızlı gidince arabam titremeye başlıyor. Bu yüzden vaktimiz var.. yani.. benimle paylaşabilirsin.
Mi auto se sacude si paso de los 50, así que estaremos un tiempo juntas, ya sabes, para compartir o...
.50 kalibre mi?
¿ Calibre.50?
Hayır hayır bunun maliyeti 50 centden daha fazla yoksa zarar ederiz değil mi?
No, porque eso costaría más de 50 centavos y entonces... perderíamos, ¿ no?
Bana hayatımın elli yılında, bir yudum bile yaban mersini içmemişken, neden buraya gelip yaban mersini suyu sipariş etmiş olacağımı söyle bakalım?
¿ Me dirás que, tras 50 años de vida, y nunca en mi vida tomé jugo de Arándanos, por alguna razón vine aquí hoy y ordené jugo de Arándanos?
Ama o yaptığın şeyi yapmanı istemiyorum. Biliyorsun, bir şeyin sorun olmadığını söyledikten altı ay sonra ailemin 50. evlilik yıldönümünde, birayı biraz fazla kaçırınca anneme şirretlik geninin onun ailesinden gelip gelmediğini sorman.
Pero no quiero que hagas eso que haces ya sabes, cuando dices que estás bien con algo y seis meses después estamos en el 50 aniversario de casados de mis padres y habías tomado una cerveza de más y le preguntaste a mi mamá si el gen castrador viene de su lado de la familia?
Arabamın 50 cm soluna düşseydi, ilgilenmezdim.
Sabes, 60 cm. a la izquierda de mi auto, lo dejaría pasar.
50 cm sağına da düşseydi, boş verirdim. Ama arabamın üstüne düşünce...
A la derecha, te lo dejaría a ti, pero justo en mi auto...
Astrid, bunu al. Şarj ettin mi, 60 metre mesafedeki Hizmetkarları etkisiz kılar.
Astrid, toma esto, una vez recargado, desactivará a los Anfitirones en un radio de 50 yardas
Sende 50 kopyası olduğunu söylemiştin, değil mi?
Dijiste que tenías como 50 copias ¿ no es así?
20 kagit versem bana tiras biçagi alinabilir mi? Hayir ama 50 ile alinir.
No, pero por $ 50 sí.
- 50 papel mi verirsin?
- 50 dólares. - ¿ Me darás 50 dólares?
Arabamı ve 50 bin dolarımı aldı.
Se quedo mi coche y 50000 dólares en metálico.
50.000 $'lık ödül, sadece Byrd için mi?
La recompensa de $ 50.000, se aplica exclusivamente para Byrd?
Bunlar Sarı Ceketli çocuklar... 50'lerden, benim eski sokak çetem.
Son las Chaquetas Amarillas, mi antigua pandilla callejera de los años 50.
Basının akbabaları ofisimdeler tıpkı konuştuğumuz gibi.
Los buitres de los tabloides están en mi oficina tal como lo hablamos. - U $ 50,000.
Annemin aylık mutfak masrafı ise 50 $ dı.
El presupuesto de alimentos de mi madre era de $ 50 por mes.
50,000 won yüzünden gelmedin mi?
¿ No viniste por los 50.000 won?
50 küsur yaşında 20 küsur yaşında çocuğumdan yardım istemenin nasıl bir duygu olduğunu bilemezsin.
No sabes lo que se siente, con 50 años tener que pedirle ayuda a mi hijo de 20 años.
Bugün ürettikleri en tanınan ve benim kızımın da en sevdiği şekerlemelerden olan Marshmallow Peep'in 15'inci doğum günü.
en su 50º aniversario de uno de sus productos más conocidos y renombrados, además del favorito de mi hija : los dulces de malvavisco.
Önümüzdeki 40-50 yıl bana surat yapman zor olmaz mı?
¿ Mi osito Eddie vivirá gruñendo los próximos 40 ó 50 años?
Silahıma mı bakıyorsun, 50 Cent?
¿ Estás viendo mi pistola, Fifty Cent?
50 papel mi?
Cincuenta dólares.
Bu apartman 50'lerde inşa edilmiş.
Este departamento es de la familia de mi padre.
Ve 50.000 dolarlık krediyle Hazel Sokağı'ndaki eski lokantayı canlandırabileceğinizi mi düşünüyorsunuz?
¿ Crees que puedes resucitar el restaurante de la calle Hazle con un préstamo de $ 50,000?
Ama aslında ikimiz de o anahtarı bana vereceğini, benim o odaya çıkacağımı hikâyemi yazacağımı ve sizin oda fiyatlarınızın % 50 artacağını biliyoruz.
Pero tarde o temprano, ambos sabemos que me dará la llave y yo subiré a ese cuarto y escribiré mi artículo y su clientela aumentará en un 50 %.