Adam nerede translate Spanish
1,640 parallel translation
Peki ama en çok ihtiyaç duyduğunuz anda çelik adam nerede?
Bien, ¿ dónde está el hombre de hierro cuando más lo necesitan?
Bunu getiren adam nerede?
¿ Dónde está el hombre que vino con esto?
Ben de bundan hiç hoşlanmıyorum. Sen de öyle, inan bana. Ama belki de bu adam nerede olduğunu ya da ne olduğunun farkında değildir.
No me gusta más que a ti, créeme, pero quizá este tipo no sepa dónde está.
Size duymanız konusunda yardım eden adam nerede?
"¿ Dónde está el hombre que escucha por ti?"
Hükümet'in saygıdeğer hukuk danışmanı benim operasyon brifinglerimin içeriğini sorguluyor. - Adam nerede?
Gobierno estima llamadas asesor legal en tela de juicio el contenido de mi informe operativo.
Adam nerede?
- ¿ Dónde está Adam?
Bu adam nerede durması gerektiğini bilmiyor!
¡ El no sabe cuando detenerse!
Dün gece kulüpte birlikte olduğun adam nerede?
¿ Dónde está el hombre con quien estabas en el club anoche?
Peki iyi adam nerede bu akşam?
Él es un buen hombre. ¿ A donde está el buen hombre ahora?
Adam nerede?
¿ Dónde está él?
Adam nerede?
¿ Dónde está el tío?
Hey. Genelde bu rotayı kullanan adam nerede?
Oye, el sujeto que generalmente trabaja en esta ruta, ¿ dónde está?
O adam nerede?
¿ Dónde está él?
- Adam nerede?
- ¿ Dónde está Adam?
Adamı nerede vurdu?
¿ dónde tuvo lugar el tiroteo?
Peki nerede görmeyi planlıyorsun bu ölü adamı?
¿ Dónde piensas ver un tipo muerto?
Bu da yarınki kesim işinin nerede olabileceğini bulmamız gerektiği anlamına geliyor ki böylece adamımızı iş üzerinde yakalayabiliriz. Herhangi bir fikri olan?
Eso significa intentar descubrir dónde será la entrega mañana así atrapamos a nuestro hombre en el acto. ¿ Alguna idea?
- Teneke Adam'a vereceğini vaat ettiğin kalp nerede?
¿ Y el corazón que prometió al Hombre de Lata?
- Yapan adam Washington Meydanı Parkı'nda satıyor. - Nerede satılıyor?
¿ Dónde las comprastes?
Bir adam her zaman nerede yer alacağını bilmelidir..
Contigo uno siempre sabe dónde está parado.
Koca kafalı adamın nerede?
¿ Dónde tienes la cabeza?
Tanrım, nerede bu adam?
Dios, ¿ dónde estará?
Ayağın nerede mavi adam?
Hombre azul, ¿ dónde están tus pies?
- Dempsey nerede?
- ¿ Dónde está Dempsey? - ¡ Adam!
Yani, evinin önündeki adamı hayalinden uydurmuyormuş. - Nerede olduğunu biliyor muyuz?
Así que no se imaginaba un hombre fuera de su casa.
Nerede bu adam? !
¿ Qué demonios está haciendo justo ahora?
Daniel nerede? Robin Hood az önce bir adamımı tahta bir kutuyla alaşağı etti. Gisborne!
¿ Dónde está Daniel?
Bir adamın tırmanabilmesi için yeterli genişlik nerede var?
Donde es lo suficientemente ancho para un hombre para que pase por el.
Bu adam bana içki verecek mi bir bakayım. Nerede tanıştınız?
Voy a ver si este tipo me sirve un trago.
Şimdi Adam'ın ameliyat sonrası test sonuçları nerede?
¿ Dónde están los análisis del postoperatorio de Adam?
Bu adamın nerede olduğunu bilen varsa lütfen kanalın ihbar hattını arayın. 555-0111.
Sí alguien tiene información respecto al paradero este hombre por favor llame al teléfono de la emisora 555-0111.
Eee bu karavanlı garip adam, onu nerede bulacağız?
Y al tío este de la caravana, ¿ donde lo habeis encontrado?
Adam nerede?
¿ Dónde está?
Bana tam 7 saat önce verdiğiniz şu garip kanıt parçasıyla ilgili testlerimi yaptım ve şimdiden bum bum bum! Adamın nerede olabileceğiyle ilgili ciddi bir ipucu buldum.
Examiné ese trozo ridículamente pequeño de evidencia que ustedes me trajeron hace siete horas, y ya tengo una buena pista de dónde puede estar el tipo.
Benim adamım nerede?
¿ Dónde esta mi muchacho?
O adamı nerede bulabilirim biliyor musun? Yani kadını?
¿ Sabes dónde podemos encontrarle... "la"?
- Nerede bu adam? - Oh, Aman Tanrım.
¿ Dónde está ese Little Dickens?
Bu adam bir çeşit yeraltı kliniği işletiyorsa, o zaman ilaçlar nerede?
Si este tipo tenía una especie de clínica clandestina... -... ¿ dónde están las drogas?
Adam'ın şu anda nerede olduğunu biliyor musun?
¿ Sabes donde está Adam ahora?
Evet. Örümcek adam sensin. Ayakkabı bağlarım nerede?
Tú eres Spider-man. - ¿ En donde están los cordones de mis zapatos?
Kadının kocasının mali kaynaklarını nerede gizlediğini bulmaya çalıştı ve adamın ikinci bir evi olduğunu keşfetti.
Y él fue detrás del marido, intentando encontrar de dónde sacaba sus recursos.
Adam nerede?
Hey, ¿ dónde está Adam?
Bir adam her nerede ise, odur.
"Un hombre es el espacio que ocupa"
Hadi ama, nerede bu adam?
Vamos. ¿ Dónde está este tipo?
Nerede bu adam?
¿ Dónde está?
Civanın nerede olduğunu biliyoruz. Sen hiçbir şey yapma.
Sabemos dónde está el mercurio, así que estate quieto, Adam.
- Nerede bu adam?
¿ Dónde está?
Güvenlikteki adamı daha önce nerede gördün?
¿ Dónde has visto antes al tipo de Seguridad?
Tamam, Mistik adamı nerede bulabiliriz?
Vale, ¿ dónde podemos encontrar al Hombre Místico?
Param nerede, adamım?
¡ ¿ Donde está mi dinero?
Aslında adamının nerede olduğunu gördü.
Pues... Viste dónde estaba su hombre.
nerede yaşıyorsun 103
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
nerede 4371
neredesin sen 33
neredeyiz biz 73
nereden 256
neredeydin 834
neredesiniz 293
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
nerede 4371
neredesin sen 33
neredeyiz biz 73
nereden 256
neredeydin 834
neredesiniz 293
nerede kalmıştık 239
nereden geliyorsun 129
nereden biliyorsun 934
neredeyim 174
nerede o 1480
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse 363
neredeyim ben 198
neredeyse bitti 135
nereden geliyorsun 129
nereden biliyorsun 934
neredeyim 174
nerede o 1480
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse 363
neredeyim ben 198
neredeyse bitti 135