Alma translate Spanish
27,985 parallel translation
Repliğini okurken, onlara o muhteşem ruhunu... ve muhteşem dişlerini göster.
Cuando digas tu línea, enséñales tu preciosa alma y tus preciosos dientes.
Sır saklamak zor bir şeydir. İnsanın ruhunu kemirir.
Guardar secretos como este es difícil, carcome el alma de un hombre.
Babana bir ders vermeye mi yoksa ruhunu paramparça etmeye mi çalışıyorsun?
¿ Estás tratando de enseñar a su padre una lección o aplastar su alma?
Spar, Hamilton'ın mezun olduğu okulda kimya ve tıp okumuş.
Spar estudió Medicina y Química en el Alma Mater de Hamilton.
Senin ruhun bedeninden ayrılmadı.
Tu alma nunca dejó tu cuerpo.
Ruhun geri dönebilse bile ikinizin de kokuya dayanabileceğinizi sanmıyorum.
Incluso si su alma pudiera regresar a él, no creo que ninguno de los dos pueda soportar el olor.
Haydutları hafife alma.
No hay que subestimar matones.
O senin ruh ikizindi.
- Ella era tu alma gemela.
Arkadaşımız Howard'a kadeh kaldırmak istiyorum. Onun kocaman kalbine, saf ruhuna...
Me gustaría proponer un brindis por nuestro amigo, Howard por su gran corazón, su hermosa alma...
Aklın, bedenin ve ruhun.
De la mente, el cuerpo y el alma.
Bilgileri alma nedenini veya onlarla ne yapacağını bilmiyoruz.
No estamos seguros del porqué o de lo que pretendía hacer con ellos.
- Buraya gelmek için ruhunun enerjisini mi kullandın?
¿ Has usado el poder de tu alma para llegar aquí?
Bu gemide kimse benim ismimi bilmiyor o yüzden söyle kimsin sen?
Ni un alma en este barco conoce mi nombre, así que repito, ¿ quién eres?
Onun ruhuna dokundun değil mi?
Tocaste... su alma, ¿ verdad?
Ruhumu kullan.
Usa mi alma.
Sırf nazikçe sorduğun için ruhuna dokunacağım. Sonra büyüyü mühürleri geçmek için kullanıp Dean ve tanrının elini geri getireceğim.
Tocaré tu alma... ya que me lo has pedido tan educadamente... y usaré tu hechizo para saltarme la protección... y recuperar a Dean, y la Mano de Dios.
Seni vakadan alma fikrine katılmıyorum.
No estoy de acuerdo con que te haya sacado del caso.
Danny'ye yüzüğü alamadığımızı söylediğimde striptiz kulübüne gidip Trent'ten alma görevini kendi üstlendi.
Ahora, después de decirle a Danny que no pudimos conseguir tu anillo, asumió la responsabilidad de ir al club de striptease y recuperarlo de Trent.
- Ruhum.
Mi alma.
Ruhunu sattın değil mi?
Vendiste tu alma, ¿ verdad?
Görünüşe göre yuva kurbanın beyni ile oynuyor ve sevdiklerini gösterip ruhun acı çekmesini sağlıyor.
Parece que el Nido juega con la mente de la víctima, les muestran cosas que aman, parte de su alma angustiada.
Bu kurbanın ruhunu savunmasız bırakıyor.
Mantiene el alma de la víctima vulnerable.
Ortak hukuk da tüm çocuklarına eşit olarak bıraktığını söylüyor. Ve bir yıl geçtikten sonra bu ikisi işletmeyi sabit şekilde zarara geçirdiği için ortak olarak kontrolü ele alma ve çözme hakkım doğuyor.
El derecho común dice que él se lo dejó... a todos sus hijos por igual, por defecto... y que después de un año... dado que estos dos han permitido que el negocio decayera... yo como socia tengo derecho a tomar control... del negocio para disolverlo.
Sonra "İyi geceler, arabalar!" derdim sanki dünyadaki her şeyin bir kalbi ve ruhu varmış gibi.
Y entonces decía, "buenas noches, coches," Como si todo en el mundo tuviera un corazón y un alma.
Ne yapardı? Ben olsam arabadan atlayıp kaçardım.
Habría salido del coche y habría huido como alma que lleva el diablo.
# Ruhumdaki parmaklıklar # # Ve şartlı tahliye de yok #
♪ Aceros barras en mi alma ♪
Aşkla çalmıyorsun.
Tu ejecución no tiene alma.
Er ya da geç, hepimiz kendi hayatımızın sorumluluğunu alma ihtiyacı hissederiz.
A veces todos tenemos que tomar las responsabilidades de nuestra vida.
Nathan James tayfası konu üzerinde çalışıyor efendim ama tarafımızdan kaynaklı bir görüntü alma sıkıntısı var.
La tripulación del Nathan James está trabajando en ello, señor, pero estamos teniendo dificultades con nuestra señal de video.
- Telefonunu alma.
- No cojas el móvil.
Çok üzülüyorum ama bugün patron gelecek.
Se me rompe el alma, pero hoy está el jefe.
Pekâlâ. Yaban meraklısı hanımlar bir bakabilir mi?
Bien. ¿ Me prestan su atención, señoras de Alma salvaje?
Lorelai, Yaban'ı yapıyor.
Lorelai ha ido a hacer Alma salvaje.
Mesafe koymalar, terapiye gitmeler, üzerine birden Yaban'ı yaşamalar.
Ya sabes, el distanciamiento, la terapia y, de repente, ¿ Alma salvaje?
En son giden o oldu, huzur içinde yatsın.
Fue el último en partir. Dios bendiga su alma.
Yanımdaki oğlanın ruhuna bakmıştım.
Miré en el alma del chico de al lado.
Gösterinin biraz ham olduğunu göreceksiniz ama Nat'le bu işe kendimizi adadık, değil mi Nat?
Bueno, veréis que la obra necesita algunos ajustes, pero Nat y yo hemos puesto el alma en ella, ¿ verdad, Nat?
Oniki yıl önce
DOCE AÑOS ANTES # Santo hermano, descansa el alma #
Ben kudretli Gojun Pye ruhu bayram.
Me deleito en el alma del poderoso Gojun Pye.
Tanrı neden ölümsüz bir ruhu böyle kırılgan bir bedene yerleştirdi?
¿ Por qué Dios colocó un alma inmortal en un cuerpo tan frágil?
Ruhunu koymam için kum taneceği büyüklüğünde bir zindan yapmam yeterli olabilir.
Puedo crear un calabozo de un grano de arena, lo suficientemente grande para contener tu alma.
Sizi temin ederim en aşağılık insanın kalbinde bile sizinkinden daha fazla ruh vardır.
Y puedo asegurarte... que incluso hasta el humano más bajo tiene más corazón, y más alma que ustedes.
Sana ruhumu verdim.
Te di mi alma.
"Katil İkili" senaryosunu okuduktan sonra anladım ki benzer bir ruh bulmuştum.
Después de leer "Asesinos Géminis", encontré a mi alma gemela...
- Sakın onu içeriye alma!
- No lo deje entrar!
Güçlü, hızlı, koku alma hissi yüksek.
Fuerte, rápido, agudo sentido del olfato.
Beni durdurabilecek hiçbir ruh yok.
No hay alma que pueda detenerme.
Sadece ruhunu sessizlik duvarından söküp aldım ve seni yeniden hayata getirerek lanetledim. Tüm göz yaşlarını döktüğün eve sonsuza kadar hapsettim.
Solo rasgó tu alma a través de la pared del silencio, te maldijo de nuevo a la vida y te atrapó para siempre en el hogar de todas tus lágrimas.
Bazı vakalar aklından çıkmaz.
Algunos casos se te pegan al alma.
Yaban'ı yapıyor işte.
Ha ido a hacer Alma salvaje.
Baba, lütfen.
Me parte un tanto el alma.
alman 85
almanya 653
almanca 103
almanlar 193
almayacağım 31
almanı istiyorum 30
almadım 56
almayayım 103
almalısın 22
almak mı 17
almanya 653
almanca 103
almanlar 193
almayacağım 31
almanı istiyorum 30
almadım 56
almayayım 103
almalısın 22
almak mı 17