Araba kazası translate Spanish
2,028 parallel translation
Araba kazası oldu, bunu bekliyorduk.
Hubo un accidente de coche, esperábamos esto.
Doktor da yaralı, araba kazasındaki, tamam mı?
El doctor está herido, fue uno de los del accidente, ¿ ok?
araba kazası.
Un accidente de auto.
Bir araba kazasıydı.
En un accidente de coche.
Annesinin yedi yıl önce bir araba kazasında öldüğünü mü söylüyorsunuz?
¿ Dice que su madre murió en un accidente hace siete años?
Dün gece olan bir araba kazası için geldim.
Estoy aquí por un accidente de carro que sucedió anoche.
- Dün geceki bir araba kazası.
- Un accidente de carro anoche.
- Araba kazası geçirdi.
- Tuvo un accidente.
- Ailesi bir araba kazasında öldü.
- Sus padres murieron en un accidente de coche.
Ailen bir araba kazasında ölmedi, değil mi?
- Sus padres no fueron asesinados en un accidente automovilístico, fueron?
O araba kazasında sen ölmedin Charlie.
Tú no moriste en ese accidente, Charlie.
Kardeşim 8 yıl önce araba kazasında öldü.
Mi hermano murió hace ocho años, en un accidente de auto.
Louis'da. Başka üniversiteye gitti, Princenton'a, ve bir buçuk yıl sonra bir araba kazasında sarhoşken New York'ta öldü, kellesi uçuk halde bir tünelde.
Louis, que se fue a otra universidad, Princeton, y luego murió un año y medio después alcoholizado en un accidente en Nueva York, decapitado por un túnel.
Araba kazasında kafasını çarpmış.
Accidente de coche, golpe fuerte en la cabeza.
Araba kazası var diye çağırdılar.
Llamaron por un choque de autos.
Araba kazasıysa senin ne işin var orada?
Choque de autos. ¿ Por qué estás allá?
Sıradan bir araba kazası değil.
No es sólo un choque.
Euclid'deki araba kazasını alıyorum.
Tomaré el accidente automovilístico en Euclid.
Yüksek hızla araba kazası.
Accidente de auto por exceso de velocidad.
Peki ya yüksek hızda araba kazası?
¿ Y el accidente por exceso de velocidad?
Araba kazası.
En un accidente de auto.
Kalp krizi, araba kazası.
Un infarto, un accidente de auto...
Bir araba kazası, ilk kez, hasar yerine mutluluk getirdi.
Es la primera vez que un accidente trae felicidad y no dolor.
Ben bebekken araba kazasında ölmüş.
Se mató con un coche siendo yo un bebé. Lo siento.
Aslına bakarsanız, bir araba kazası geçirmiştim.
Lo cierto es que me vi envuelto en un accidente de tráfico.
2006'da araba kazası geçirdikten sonra, Cha Tae Shik hakkında resmi veri girilmemiş.
Tras un accidente de auto en 2006 los registros oficiales de Cha Tae-shik desaparecieron.
Ne oldu peki? Araba kazası.
Tuve un accidente de coche.
Araba kazasından sonra bazı deneyimler yaşayacağımı söyledin.
Bueno después de mi accidente de auto dijiste que experimentaría cosas.
Neil'in kızı korkunç bir araba kazasında hayatını kaybetmişti.
La hija de Neil había tenido un accidente de auto muy grave y había muerto.
Evet, araba kazası.
Sí, el accidente de coche.
- Baze, Lux'ı bir araba kazasından aldı.
Baze hizo que Lux tuviera un accidente de auto...
Araba kazası, geçen kış oldu.
Tuve un accidente automovilístico el invierno pasado. Mi...
Kötü Sabıkası yok, ama küçük hasarlı bir araba kazası.
Ningún delito grave, pero... Una colisión entre vehículos con pocos daños.
Özür dilerim, bir araba kazası geldi de. Olabildiğince çabuk geldim.
Lo siento, el coche se rompió Llegué tan pronto como pude
Bu aynı insanların büyük bir araba kazasının yavaşlatılmış versiyonunu anlatmaları gibi.
Así es cuando la gente describe un choque de auto en cámara lenta.
Geçen ay araba kazasında adamın önce yapıştığı hakkında çağrıldığını anlatıyordu.
Le dijo que habia acudido a un accidente el mes pasado cuando un chico fue lanzado a través de su parabrisas.
Evet, önce çocuklarını kaybedip, ardından araba kazasında ölmeleri.
Sí, perder un hijo y morir en un accidente.
On yıl önce bir araba kazası geçirmişti.
Diez años atrás, él tuvo un accidente de coche.
Bir dakika, şu araba kazası.
Espera, el accidente de coche.
Nick'in araba kazasıyla ne ilgisi var?
¿ Qué tiene esto que ver con el accidente de coche de Nick?
Hayır, araba kazasını düşünüyordum. Ama teşekkürler.
No, pensaba en problemas con el auto, pero, gracias por eso.
Bana annemin araba kazasında öldüğünü söyledi.
Me dijo que murió en un accidente automovilístico.
Korkarım eşiniz bir araba kazası geçirdi.
Siento informarle de que su mujer ha sufrido un accidente de tráfico.
- Hastanedeki araba kazasını nereden biliyorsun?
¿ Cómo supiste del accidente de auto en el hospital? - Lo vi.
Bu sürede kızı araba kazası geçirmiş.
Durante ese tiempo, su hija estuvo en un accidente automovilístico.
O ve ailesi 2 yıl önce trajik bir araba kazası geçirmiş.
Ella y sus padres padecieron un trágico accidente hace dos años.
Bir araba kazasının mağduru yalpalayarak evine gidiyor, yatıyor ve ertesi sabah kalktığında bir bakıyor ki sol eli yok.
la víctima de un accidente de coche Se tambaleó hasta casa, fue a la cama, y se despertó a la mañana siguiente, encontrando que le faltaba su mano izquierda.
Babası bir araba kazasında öldü.
Su padre murió en un accidente de autos.
Hemşire işten erken çıktı ve geçirmemesi gereken bir araba kazası geçirdi.
La enfermera se va antes a casa y tiene un accidente que no debería haber tenido.
Bu sabah senin çaldığın arabanın karıştığı araba kazası hakkında konuşmak istiyorum.
¿ Qué clase de hombre hace eso?
Erkek kardeşi araba kazasında ölmüş.
Su hermano murió en un accidente de auto.
araba 243
arabam bozuldu 28
arabalar 60
arabada 85
arabayı 17
arabam 88
arabası 18
arabaya 46
arabayla 21
arabam yok 26
arabam bozuldu 28
arabalar 60
arabada 85
arabayı 17
arabam 88
arabası 18
arabaya 46
arabayla 21
arabam yok 26
arabam var 42
arabayı getir 44
arabaya bin 384
araba nerede 43
araban var mı 39
araba mı 39
araban nerede 53
arabam nerede 20
arabadan in 33
araba geldi 18
arabayı getir 44
arabaya bin 384
araba nerede 43
araban var mı 39
araba mı 39
araban nerede 53
arabam nerede 20
arabadan in 33
araba geldi 18