Batı yakası translate Spanish
1,165 parallel translation
Yani batı yakasının kötü cadısına hangi erkek karşı koyabilir?
Que hombre podría resistirse a los encantos de la bruja occidental?
Domuz herif hep önden yapmıştı. Şimdi de şehrin batı yakasında, yüzündeki o sırıtışla Los Angeles'a bir dahaki kaçışımı bekliyordu.
Y ahora se iba a reir al este de la ciudad... esperando que yo arranque a Los Angeles.
Hedef açıkta ve Batı Yakası Otobanı'na doğru gidiyor.
El blanco está al descubierto. Va a la Autopista Oeste.
Batı Yakası'nda numaraların nasıl verildiğini unutmuşum.
Me olvidé cómo iban las alturas En el East Side.
- Batı yakasından.
- Es del West Side.
Şunu söyleyerek başlamam gerek. Bence Benim Güzel Leydim Shaw'ın Pygmalion'unun tam bir katledilişiydi. Aynı şey Batı Yakası Hikayesi ve Romeo ve Juliet için de geçerli.
Bueno, debo empezar por decir que considero... que Mi bella dama es una distorsión de Pigmalión de Shaw... como Amor sin barreras lo es de Romeo y Julieta.
Onun, batı yakasında diğer birkaç birinci sınıf kaçıkla takılan Sugar Ray Leonard olduğunu düşünüyor.
Se pasa la vida rodeado de otros tipos tan locos como él.
- Evet, bebeğimi öldürdüler. O şu Doğu-Batı yakası meselesine bulaşmıştı.
Mataron a mi hijo en una pelea entre las costas, este y oeste.
Bu batı bankası batı yakası değil. Sizler Nebraska'dan gelip bize katıldınız.
Es de Cisjordania, no el lado Oeste... para ustedes que recién se nos unen desde Nebraska.
Ailelerin kalacağı daireler batı yakasında.
Los aposentos de la familia están en el ala oeste.
Batı Yakasında ise, üç bekar kız bekar bir adamın, eve alışma partisine gittiler.
Al oeste, un trío de solteras iba a una fiesta en el apartamento de un soltero.
Sanki Nuh'un Yukarı Batı Yakası'ndaki kira kontrollü gemisi gibi.
Era como el arca de Noe pero en el oeste de Nueva York.
Hiç bir erkek, Yukarı Batı Yakasında klasik altılıyı satın almaz. Tabii eğer ciddi ciddi evlenmeyi düşünmüyorlarsa.
A ningún tipo se le ocurre comprar un apartamento familiar en esta zona a menos que esté pensando seriamente en casarse.
- Batı yakasına gidiyorsun, değil mi?
- Vas hacia la zona oeste, verdad?
Batı Yakasının Cadıları gibi görünüyorduk.
Que nos veíamos como las brujas de Eastwick.
Yukarı batı yakası, ferah iki yatak odası iki banyo, şömine... - Bu harika. ... parke zemin, teras, güzel dekorasyonlu daire aramaktan nefret eden bir bayan için gay en iyi arkadaş dahil.
Zona oeste, dos piezas, dos baños, chimenea, piso de madera, decorado por una mujer con amigo gay, que odia buscar piso.
Deniz üzerinde sıcak hava akımları olmaz bu yüzden karaya bağlılar, bu tüm yolu Meksika Körfezi'nin batı yakasından gitmeleri demek oluyor.
No hay termales sobre el mar, así que tienen que Viajar por tierra, Y esto significa que ellos tengan que rodear el golfo De México.
Körfez'in batı yakasına giden atmaca ve akbabalar
Los halcones y buitres, Viajando alrededor del Golfo,
Johnny'nin arabasını Batı yakasındaki bir binanın önünden çekmişler.
El coche de Johnny estaba frente a un bloque en West Side.
- Ne tarafa gidiyorsun? - Batı yakasına.
¿ Vas hacia el norte?
Batı Yakası'ndan taze kovboy.
# Wiki wiki wik wiki wiki wik El vaquero caradura del Oeste #
Ailelerin kalacağı daireler batı yakasında.
La zona familiar está en el ala oeste.
Sokaktaki American Gardens Binasının 11.katında yaşıyorum. Batı Yakası 81. Adım Patrick Bateman.
Vivo en el edificio American Gardens, en la calle 81 oeste... en el piso undécimo.
Daha Batı yakasının gazetelerine bakmadım Ama yarına kadar bir şey göreceğimizi sanmıyorum
No miré los papeles de la Costa Oeste todavía... pero dudo que veamos algo sino hasta mañana.
McCone Batı yakasından yola çıkmış
McCone está volviendo desde la Costa Oeste.
- Bu "Batı Yakasının Hikâyesi" ndeki sona benzedi.
Le da calidez al alma.
Yağmur yağacak gibi hissediyorum Bir fincan kahve içmek ve batı yakasına gitmek ister misin?
Parece que lloverá. ¿ Te provoca un café? - ¿ lr en taxi a la zona Oeste?
Cinayet zanlısı, Batı yakası Lincoln kavşağına ilerliyor.
El sospechoso va al oeste por Commerce, cerca de Lincoln.
O ilgisini çekmedi, sanırım batı yakasında bir şey istedi.
Ella no estaba interesada, quería algo en la parte oeste.
Onlar sadece "Batı Yakası Hikayesini" oynayamazlar mıydı?
¿ No pudieron haber hecho West Side Story?
Batı yakasını deneyeceğim.
- Probaré en la zona oeste.
Batı yakasına otostop çekmeye başladım.
Comencé a pedir aventón para ir a la costa oeste.
Batı Yakası'na otostop çekerken Route 66'da kalmaya karar verdim. Ama önüme gelen her arabaya bindim.
Pedía aventón para ir a la costa oeste y traté de quedarme en la ruta 66 pero tenía que aprovechar cuanto aventón podía.
Üst batı yakasında 8, 9 soygun ve tecavüz oldu.
Ha habido 8 robos con violación en el lado oeste.
Batı yakası tecavüzcüsü kurbanlarıyla konuşmuyor.
El violador del lado oeste no habla con las víctimas.
- Batı Yakası Poligonu'nda.
- Westside Range. Hasta luego.
Kurban Batı Yakası'ndaki evinde vurulmuş.
Parece que le dispararon en su apartamento de West Side.
Cross Bay Bulvarı'nın 50 metre açığındaki kumlukta. Kurbandaki tıp künyesi, Manhattan Batı Yakası, 83 numarada oturduğunu gösteriyor.
En las dunas, a unos 45 metros de la avenida Cross Bay y un brazalete médico del brazo indicaba que vivía en la 83 Oeste, en Manhattan.
Miranda Doğu yakasında beni yargılamamaya çalışırken Samantha Batı yakasındaki bir barda gördüklerini değerlendiriyordu.
Mientras en el Este de la ciudad, Miranda intentaba no juzgarme en el lado Oeste Samantha juzgaba a la muchedumbre.
Chris ve ben batı yakasına taşındık ve eşyaları yerleştirmemiz lazım.
Chris y yo recién nos mudamos al lado oeste y tenemos que desempacar.
Güzel, güzel, bir dahaki sefere sadece hatırlayın ki ; hepimiz batı yakasının en kral çocuklarıyız, yani neden bahsettiğimi anladıysanız.
Está bien, la próxima vez recuerden que los del oeste también somos buena onda.
Tıpkı Batı Yakası Hikâyesi gibiydi.
Como Historia del Oeste.
Batı Yakası'ndaki zaferiniz için tebrikler.
felicitaciones por la conquista de la costa este.
Biz de tam George'un Batı Yakası işlerinden bahsediyorduk.
estábamos discutiendo como se hizo la operación de la costa.
Beni yüklü miktarda mal peşinde olan Batı Yakası'ndan bir alıcı sanıyorlar.
Creen que soy un comprador de la costa oeste que quiere más material.
Batı yakasındaki... hiçbir psikiyatrist onu tedavi etmek istemedi.
Es persona non grata para la mitad de los psiquiatras del lado oeste.
Batı Yakası ilköğretim Okulu denen şirin bir okulda okudum.
Llegaría a sentirlo aún más por otras personas de tierras lejanas.
- Batı Yakası'na gittim.
- Fui a West End.
Evet, Bay Wash, vay canına Doğu Yakası, Batı yakası mutlu...
Si, el Sr. Wash, oh, gosh...
- Batı Yakası mı?
- ¿ West End?
Batı Yakası!
Costa oeste!