Ben hasta değilim translate Spanish
298 parallel translation
Hayır, ben hasta değilim.
No, no estoy enfermo.
Hayır ben hasta değilim. Sen nasılsın Charles?
No estoy enferma. ¿ Cómo está usted?
- Ben hasta değilim.
- No estoy enferma.
Ben hasta değilim.
Yo no estoy enferma.
Ben hasta değilim.
Señora, no estoy enfermo.
- Ben hasta değilim.
- Se pondrá bien enseguida.
Ben hasta değilim, şaka yapmıştım.
Yo gran tramposo. Yo no enfermo.
Ben hasta değilim, hadi, başlayın kırbaca bunu yapmazsanız, cezamı nasıl çekebilirim
No estoy enfermo, adelante, azotadme. Si no, ¿ cuándo saldaré mi deuda con la justicia?
Ama doktor, ben hasta değilim.
Pero doctor, no estoy enfermo.
Ama ben hasta değilim!
Bueno... no estoy enfermo.
Ben hasta değilim.
No estoy enfermo.
Ben hasta değilim.
- No estoy enferma.
Ben hasta değilim.
No me pasa nada!
- İyi de ben hasta değilim, hamileyim.
No estoy enferma, estoy embarazada.
Ben hasta değilim.
No tengo una enfermedad.
Ben hasta değilim. Gidebilirsiniz, bayım.
No soy el paciente.
Ben hasta değilim.
No estoy inútil aún.
Ben hasta değilim.
No estoy enferma.
Buradaki amaç senin dışarı çıkman. - Ben hasta değilim.
- Es por sacarte libre.
Ama ben hasta değilim.
Pero no estoy enfermo.
Ben hasta değilim!
No estoy confundido.!
Bana bilgiçlik taslama, ben hasta değilim!
No seas condescendiente, ¡ no estoy enferma!
Ben hasta değilim.
- No soy un enfermo.
Şu anda konuşmanın faydası yok bunun için konuşmaya hazır değilim, en azından ben hazır olana kadar.
Bueno, realmente es una conversación inútil. Es que no estoy lista para hablar de ello todavía, hasta que sepa que estoy lista para contártelo.
Ben de alim değilim, ama her şey ortada değil mi?
Yo no soy más que un hombre normal, pero sólo hay que contar hasta tres. Uno :
Ben doktor değilim ama bana çok hasta görünüyor.
No Lo sé, no soy médico, pero parece muy enferma.
Hasta olan o. Ben değilim.
Es él quien tiene el ataque, no yo.
Ben mangırları har vurup harman savuran, sonrada bir don bir gömlek kalanlardan değilim..
Yo no soy uno de esos tipos Que cuando tienen dinero, .. lo gastan todo en el juego y pierden hasta la camiseta.
Ben kötü biri değilim, ona daha fazla sevgi verdim..
Jamás me pongo desagradable, sino más bien afectuoso, hasta grotesco.
Ben gönüllü bir hasta değilim.
No vine voluntario.
Evet, tedavisini yapan ben olmadığım için pek emin değilim fakat kafanda ne varsa ona zarar vereceğini sanmıyorum.
Sí, no estaré seguro hasta que le examine a él, claro, pero no creo que lo que está pensando le pueda perjudicar.
Ben hasta değilim!
¡ No estoy enfermo!
- Ben bir kez daha asker geçirmesine izin değilim. - Fortkullanıcısının düşmüş, rota kuzeye ise açıktır. Sen Orgeneral Canbie takviye alabilirsiniz bir gün içinde Santa Fe alabilir.
Puedes hacerlo pedazos y luego obligarle a retroceder a lo largo del Río Grande hasta Texas, hasta Nueva Orleans, todo el sudoeste será nuestro.
Ben bagajların bir parçası değilim!
No soy una maleta que se factura hasta el destino, ¿ entiendes?
Ben burada hasta değilim ki.
No soy su paciente.
Rose, ben Charlie değilim.
Hasta...
Hasta ben değilim.
No soy el paciente.
Ben sadece bir kız çocuğu, eş fahişe, hasta ya da sanık değilim.
No soy sólo una hija, una esposa, una puta, una paciente o una acusada.
Hey Ray, ben çocuk değilim, tamam mı?
Hasta pronto. Ray, no soy un chiquillo.
- Kastım bu değildi. Ben şiddete başvuran biri değilim. - O çok hasta.
Este hombre es un paciente externo.
Saat 11'e kadar çalabileceklerini söyleyen ben değilim.
Yo no fui quien les dijo que podían tocar hasta las 11.
Ben makyör değilim ama bundan iyisini yapabilirim.
Hasta yo me maquillaría mejor.
- Ben o kadar hasta değilim, değil mi?
- No estoy tan mal, ¿ no?
Tabi beni asıl kızdıran. Michael Jackson bile evli ama ben değilim.
Pero me molesta que hasta Michael Jackson este casado y yo no.
Çünkü insanların onların başkanı olup olmadığını bilmeli- - Başkan bir hasta. İyi, Ben bir hasta değilim.
La gente debe saber si... si el Presidente es un ladrón.
Ona verdim ve şimdi o hasta. Ve ben değilim.
Yo se lo he pasado y ahora él está enfermo y yo no.
Hasta değilim. Ben sürerim.
Conduciré yo.
Ben doktor değilim ama duyduklarıma dayanarak bu enerji alıcı ilacın kümülativ bir etkisi olduğunu ve kullanıcının sisteminden çıkmasının iki ayı bulduğunu söyleyebilirim.
No soy médica, pero por lo que oigo esta droga castradora tiene un efecto acumulativo y toma hasta dos meses en salir del sistema del que la ingiere.
Galiba bazı insanlar, ölene kadar çalışmaktan zevk alıyor, ama ben onlardan değilim.
Creo que hay algunas personas que realmente quieren trabajar hasta morir. No yo.
Senin yarın kadar bile akıllı değilim, ben bile cevapları biliyordum.
Hasta yo sabía las respuestas. ¿ Qué carajo ocurrió? - No lo sé.
Hasta değilim ben.
No he estado enferma.
ben hastayım 37
hasta değilim 35
değilim 815
ben hep 23
ben hallederim 867
ben hamileyim 39
ben her zaman 32
ben hala 17
ben hazırım 348
ben hallettim 28
hasta değilim 35
değilim 815
ben hep 23
ben hallederim 867
ben hamileyim 39
ben her zaman 32
ben hala 17
ben hazırım 348
ben hallettim 28
ben helen 20
ben hemen geliyorum 46
ben hemşireyim 16
ben hiç görmedim 20
ben halledebilirim 31
ben hatırlıyorum 37
ben harry 18
ben haklıyım 16
ben hiç 55
ben hiçbir şey bilmiyorum 42
ben hemen geliyorum 46
ben hemşireyim 16
ben hiç görmedim 20
ben halledebilirim 31
ben hatırlıyorum 37
ben harry 18
ben haklıyım 16
ben hiç 55
ben hiçbir şey bilmiyorum 42