Berbatsın translate Spanish
791 parallel translation
"Berbatsın!"
"¡ Usted es pésimo!"
Sana hiç zarar vermemiş birinin hayatını mahvedersen, berbatsın demektir.
No le importa arruinar la vida de una mujer que jamás le ha hecho mal.
Belki harika bir avukatsın. Psikiyatrist olarak berbatsın.
Tal vez sea un gran abogado, pero como psiquiatra es una nulidad.
- Berbatsınız.
- Es usted pésimo.
Yeni bir duruşma göremeyecek olabilirim fakat yeni bir avukat tutacağım kesin, üçkağıtçı çünkü sen berbatsın.
Quizá no haya otro juicio, pero me buscaré otro abogado, ¡ porque tú apestas!
- Bugün berbatsın Piccolo.
- Hoy sí que la cagaste, Piccolo.
- Berbatsın.
- Eres tonta.
Seni işe aldım çünkü şehirdeki en iyi garson-kız arkadaş kombinasyonuna sahipsin, ayrıca garson olarak berbatsın.
He contratado porque eres la mejor combinación novia de camarera en la ciudad. Y usted apesta como camarera.
Berbatsın!
Tú apestas!
Berbatsın!
¡ Eres terrible!
Birlikteyken, berbatsınız açıkçası.
Juntos, francamente, apestan.
Sen iyi bir adamsın ama futbolda berbatsın.
Y tú eres un buen hombre pero un futbolista artero.
Lanet olsun. Balıktan berbatsın.
Joder, eres peor que un pez.
Çok berbatsın.
Eres una chica brava.
Berbatsın!
Que les pareció? Eres un asco.
Berbatsın değil mi?
¿ No es terrible?
Berbatsınız.
Me dan asco.
Berbatsın, Buckman!
¡ Eres malísimo, Buckman!
Bence siz de benim kadar berbatsınız.
Creo que eres tan terrible como yo.
- Zamanlayıcılarla berbatsın dostum. - Hadi! Gidelim!
- ¡ No puedes con el cronómetro!
Berbatsın.
Eres patético.
dünyanın en iyi grubu olduğunuzu söylemiştiniz ama berbatsınız.
Dicen que van a ser los mejores del mundo, pero son malísimos.
Gerçekten berbatsın! Geç içeri.
Caray, bailas fatal.
Berbatsın.
Eres un desastre.
Berbatsınız!
¡ Apestan!
- Sen de berbatsın.
- Y tú fatal.
Vedalaşmalarda berbatsın. Biliyorsun, değil mi?
Eres muy mala para las despedidas, ¿ lo sabías?
Siz, Noel babalar berbatsınız.
Ustedes Santas apestan.
Berbatsın. Neyin var senin?
¿ Quê te pasa?
Berbatsın.
Das pena.
Berbatsın.
Usted apesta.
- Berbatsınız.
Ustedes apestan.
- Ohh Fiedrich, friedrich berbatsın.
Crea una protección que ya no quiero más. Oh Friedich, Friedich... Eres terrible
Berbatsın.
Eres malo.
Berbatsın Al. Ber-bat
Apestas, Al, Apestas.
- Biliyor musun? Sen berbatsın.
¡ Tú eres una porquería!
Berbatsın.
Eres terrible.
Bilgi konusunda neler yaptığınızı bilmiyorum ama pusula konusunda berbatsınız.
No sé qué hace con los conocimientos, pero, como brújula, está atascado.
Siz berbatsınız!
¡ Eres pésimo!
Evet, o işte bile berbatsın.
Sí, y apestas haciendolo. Esperen un minuto, jóvenes.
Kısacası Kel, oyunculuk kariyerinle ilgili sorun şu ki berbatsın, mahvediyorsun.
Veás, en definitiva, Kel, el problema con tu carrera de actriz es que Bueno, apestas.
- Berbatsın McBain.
- ¡ Apestas, McBain!
Yatıştırma konusunda berbatsın..
Eres terrible para dar confianza.
Berbatsınız!
Es muy lento!
- Berbatsınız.
- Apestas. imbécil.
Berbatsınız.
Es horrible.
Söyle Harry. Sen berbatsın.
¡ es terrible!
Berbatsın!
Eres un pelma.
Berbatsın. "
Eres un pelma. "
Yürüyemeyecek kadar berbatsın.
Estás demasiado borracho para caminar.
Berbatsın, bunu biliyor muydun?
No haces más que agarrarme.