English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ B ] / Berbat bir durum

Berbat bir durum translate Spanish

592 parallel translation
- Ne berbat bir durum.
- Qué mala suerte.
Berbat bir durum, değil mi?
Es todo un lío, ¿ verdad?
Roy, bu berbat bir durum.
Roy, es horrible.
Stanley böyle bir şey yaptıysa berbat bir durum ama olan oldu.
Es terrible si lo hizo Stanley pero ya está hecho.
Beyler, bu gerçekten berbat bir durum.
Señores, esto es un tremendo revés.
Oldukça berbat bir durum.
Es bastante complicado.
Berbat bir durum.
Es terrible.
Ne berbat bir durum!
¡ En qué lío me he metido!
Ne berbat bir durum.
¡ Pobrecita!
Berbat bir durum.
Hm, eso no está bien
Bak, biliyorum senin için berbat bir durum, fakat bu tür şeyler olur. Onları kimse planlamaz, onlar öylece olur.
Mire, sé que es duro para Ud... pero estas cosas pasan, nadie las planea, sólo pasan.
Berbat bir durum.
Es un prospecto terrible.
Bana borçlu olan adama ulasamiyorum. Berbat bir durum.
No doy con el tipo que me debe el dinero. ¡ Maldita sea!
Berbat bir durum, değil mi?
Qué dilema, ¿ verdad?
- Berbat bir durum, bu kaza.
- Ha sido una desgracia.
Ne berbat bir durum.
Es horrible.
Kısaca berbat bir durum olur.
Para abreviar : Se hace un lío horrible.
Kısaca berbat bir durum olur.
- Para abreviar, tiene un enredo horrible
Berbat bir durum, Haze.
Qué vergüenza, Haze.
Senin için berbat bir durum olmalı.
Ha debido ser un golpe para ti.
Bak, anlıyorum bu... berbat bir durum ama... Eve dönmek için neden yok.
Mira, sé que... es terrible, pero... no es razón para que te vayas.
Berbat bir durum.
Menudo lío.
Berbat bir durum.
Es tremendo.
Berbat bir durum Pat.
Bonito lío, Pat.
Berbat bir durum, değil mi?
Pero esto es horrible?
Bu berbat bir durum.
Esto es tan horrible.
Berbat bir durum.
Qué horror.
Ne kadar berbat bir durum olursa olsun daima beni mutlu edecek olumlu bir yanını bulurum.
Por muy mala que sea la situación, siempre veo la parte que me hace feliz.
- Berbat bir durum, söylemişmiydim?
- Estás metido en un buen lío.
Biliyorum, berbat bir durum. Ama belki işimize yarar.
Pero quizá sirva para lo que haremos.
Berbat bir durum.
Un asunto feo.
Berbat bir durum.
Ha sido un infierno.
- Bugünkü bütün uçaklar dolu. Çok berbat bir durum.
- Estamos completos todo el día.
Berbat bir durum, sence?
Qué desastre, no lo crees?
Oh, hayır, gerçekten berbat bir durum, aman ben - - gülmeden duramıyorum.
- Sí, pero no puedo parar de reírme. Eso me pasa por confiar en ti.
Ne berbat bir durum.
De todos los despreciables....
Berbat bir durum.
Demonios.
Sadece berbat bir durum.
Es que esto es un desorden.
Berbat bir durum!
¡ Un maldito desorden!
Berbat bir durum, ama hallettik.
Entendido. Pero ante cualquier problema, avísame de inmediato.
Bayan Devries, Bay Emile için ne berbat bir durum!
¡ Madame Devries! Qué terrible para el Sr. Émile.
- Berbat bir durum.
Era una situación horrible.
- Tanrim. Bebegim, bu çok berbat bir durum.
Dios, es terrible.
Sizin için berbat bir durum.
Mierda.
Berbat bir durum.
Es horrible.
Aman Tanrım! Evet, berbat bir durum.
- ¡ Vaya!
Berbat bir durum.
Por eso es... tan horrible.
Bu berbat bir durum.
Es que es horrible.
Berbat bir durum.
Es intolerable.
Berbat bir durum.
Es monstruoso.
Bir o bana, bir ben ona sinir olduk derken durum berbat bir hal aldı.
No le gustaba esto de mi, no me gustaba eso de el. Se puso feo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]