Beş para etmez translate Spanish
1,593 parallel translation
Beş para etmez bir herif.
El tipo es un vago.
Senden kan damlamasını izler ve sana beş para etmez der.
El que la compre puede decirte vago.
Belki de Çin veya Rusya'nın bizim şu anda keyfini sürdüğümüz avantajlara sahip olacağını vaad eden beş para etmez bir senatör olarak seçileceğini umuyor.
¿ Que quizás lo elijan como congresista insignificante de ninguna parte y como resultado China o Rusia de pronto empiecen a tener, a costa nuestra todas las ventajas de las que disfrutamos aquí?
Ne dediğimi hatırlamıyorum fakat kendimi beş para etmez hissetmiştim.
No recuerdo qué le dije. Pero recuerdo que me sentía inútil.
Ona şu beş para etmez kitapları göndermekten cidden vazgeçmen lazım.
Debes dejar de mandarle esos libros de pacotilla.
Demek istediğim, bu gezegende pek çok aptal... can sıkıcı, beş para etmez insan var.
Es decir, hay tantas estupidas, molestas... e insignificantes personas en este planeta.
Beş para etmez biri değilim.
No soy una nimiedad.
- Beş para etmez herif!
- ¡ Maldito pendejo!
İngiltere gibi beş para etmez bir ülke adına özür dilemek için sana para verdiler ve o bize neden diplomatik sicilimizi yaktığımızı açıklayabilir ve neden binlerce masum insanı öldürdüğümüzü sadece... sadece birkaç fıçı petrol için ve Beyaz Saray önünde bir resim fırsatı için.
Le pagan por disculparse por este país lastimero de Gran Bretaña... y él puede explicarnos por qué quemamos nuestra trayectoria diplomática... y por qué estamos matando a miles de personas inocentes... sólo por unos barriles de petróleo... y una foto en el césped de la Casa Blanca.
Ne beş para etmez adam
Qué patán
- Beş para etmez!
- Basura de clase baja.
Ve-ve sana beş para etmez dediğim için üzgünüm.
Y lamento haberte llamado basura de clase baja.
Benim beş para etmez olduğumu kanıtladın.
Ya estableciste que no valgo nada.
Thorkel'in hikayeleri beş para etmez.
A eso llamo cuentos de mierda.
- Yağcı. Beş para etmez Betty.
Pero yo prefiero hacer otras cosas con mi vida
Ama bu mikrofon... beş para etmez.
Y este micro... es una mierda.
O Piskopos beş para etmez bir adam!
El obispo no vale un pimiento.
Beş para etmez insanlarla çevrildim.
Son una manga de pajeros.
Bense sana, sahip olduğun bedeni hak etmeyen ciğeri beş para etmez biri diyorum.
Yo creo que no eres merecedor del cuerpo que posees... de la vida que te han dado.
Nazikçe söylemeye çalışıyorum ama çocuklarının beş para etmez tipler olmasının bir nedeni var.
Oye, había intentado decirlo cortésmente, pero... Bueno, es lógico que tus hijos sean un desastre.
Çocuklarım beş para etmez değil.
Mis hijos no son un desastre. Sólo son algo traviesos.
Tokyo'daki delikanlıların ciğeri beş para etmez... ve...
Los chicos en Tokyo no valen la pena y...
Hepsi beş para etmez adamlar.
Son puras pendejadas.
Lanet olsun! Hayatım beş para etmez.
Maldición mi vida no tiene valor.
Ve, emek yok, karnında iz yok, çocuk bezi yok, beş para etmez koca yok.
Y sin labor de parto, sin estrías, sin pañales sin un marido mugroso.
O herif beş para etmez.
¡ Whaou, este tipo es un verdadero tonto!
Mahkum takımı beş para etmez.
Son unos inútiles.
Kurbanın avukatı DNA laboratuvarımızın beş para etmez olduğunu söylerken biyolojik ipuçlarını baştan incelemek bize ne kazandıracak?
¿ qué sentido tiene que lo reanalicemos?
Bebeğimizin beş para etmez bir herifle evlenmesi yetmedi, adam bir de katil çıktı.
Bastante malo es que nuestra niña se casó con un lisiado ¿ ahora también es un asesino?
Beş para etmez biri olduğunu söylemişti.
El decia que era un pobre tipo.
Beş para etmez biri olduğumu söylemeyi değil.
No decirle que era una escoria.
Beş para etmez biri olarak mı?
Qué, por ser un holgazán?
Oh, konuşurum, ve konuşacağım da, seni beş para etmez pislik parçası.
Sí puedo y lo haré, pequeño pedazo de escoria.
En azından beş para etmez biri değilim.
Bien, pero no soy inútil.
Sen işe yaramaz beş para etmez bir budalasın.
¡ ¡ Inservible bueno para nada!
Beş para etmez...
Buena para nada...
Hollywood beş para etmez!
¡ Hollywood es una mierda!
Bu beş para etmez adamı giderken götür ve inan.
Asegúrese de sacar su basura cuando se vaya.
Sen beş para etmez b.. çuvalının tekisin.
¡ Eres un pedazo de mierda!
Bu beş para etmez plan için teşekkürler.
Gracias, Dwight, por el plan de porquería.
Ama senin gibi tulum giyen, minibüs kullanan, kusmuk temizleyen, beş para etmez, Frankenstein görünümlü bir salağın Barbie gibi bir kızla olabileceği aklımın ucundan bile geçmezdi.
Pero nunca pensé que vería a un bufón vestido en mameluco, en una camioneta limpiador de vómitos, bueno para nada y confundido que se parece a Frankenstein tener a una chica como Barbie.
- Vic Hokefuss, aynasızlar beş para etmez anlamına gelir.
Vic Hokefuss. Es un anagrama para "Los Five-os apestan"
Bu beş para etmez kadınla mı?
¿ Con estos desechos?
Seni beş para etmez piç!
¡ Patetico bastardo!
Seni ciğeri beş para etmez!
Vamos, pedazo de mierda inútil.
Ciğerin beş para etmez.
Eres un pedazo de mierda inútil.
Korkarım ki bu çay beş para etmez.
Me temo que este té es como jugo de paraguas.
Peki, beş para etmez bir gün için, sürekli olarak, bizi kim gözetliyor acaba diye etrafa bakınır hale getiren bir meslekte hizmet etmeyi tercih etmemizi, bu insanlar neden istesinler?
¿ Por qué pasa que gente como nosotros elige servir por unos centavos al día, en una profesión que nos hace dar vuelta constantemente para ver quién nos vigila?
Çünkü bu beş para etmez.
Porque esto no vale nada.
# # Beş para etmez kıçınızı # # # # tekmelemeye geliyor # # # # ve biliyorsunuz ki onun adı Kyle Gass # #
# Él # # Te va a partir en dos # # Y sabrás que se llama Kyle Gass #
- Hem de nasıl. "Beş para etmez Betty" mi?
¿ Y tus padres?