Bilgi translate Spanish
26,444 parallel translation
Doktor Curtis ayrıntılı bilgi vermek üzere burada.
Sí, señoría. El Dr. Curtis aquí tiene un informe completo.
FAA'nin İHA'lar üzerindeki yetkisi bu durumda kesin bir bilgi vermeyecektir.
Y el proyecto de reglamento de la AFA sobre los drones no es claro con esa problemática.
Sayın yargıç, önemli bir bilgi belirtebilir miyim?
Señoría, ¿ puedo hacer una observación?
Kim hakkında bilgi almak istiyorsun?
¿ De quién quiere que le hable?
Bilirsiniz işte, pek ortalarda gözükmüyordu, yani bizimle bilgi paylaşabilecek herkes... Bu odada değil.
Usted sabe, él mantuvo un perfil bajo, por lo que cualquier persona que pueda compartir información con nosotros... no está en esta sala.
Peki madem, belki de onunla bilgi paylaştığınızı düşündüğümüzü bilmek istersiniz.
Oh, bueno, tal vez le guste nosotros asumir que estaban compartiendo información con él.
Rakiplere bilgi paylaşıyordun.
Usted compartían información con la competencia.
Hepsi küçük bilgi patlakları gibiydi. Ama şifreli.
Cada una es una pequeña cantidad de información, pero está encriptada.
Bu bilgi ne zamandır elinizde?
¿ Cuánto hace que tiene esto?
Ama Hotch'la oynayacak kadar bilgi sahibiydi.
Pero sabía lo suficiente sobre esto como para jugar con Hotch.
Dr. Rollins'in gelişmeler hakkında size bilgi verdiğinden emin olacağım.
Me aseguraré que el Dr. Rollins las mantenga al día con su progreso.
Durum hakkında bilgi sahibi olup, müdahale etmeyi göz ardı etmenizden dolayı.
Por saber de la situación y el descuido de hacer algo al respecto.
Bize hiçbir bilgi vermeyeceklerini nereden bilebilirdim?
¿ Cómo iba a saber que no nos iban a dar ninguna información?
Hanna, Spencer ve ben yarın gece... ortalıkta kimse yokken Ali'nin teyzesinin evine gideriz. Sana da bilgi veririz.
Mira, Hanna, Spencer y yo iremos a casa de Carol mañana por la noche y ya te informaremos.
Yeri hakkında bilgi sahibi olanların.. .. Rosewood Polis Departmanı ile bağlantıya geçmeleri gerekmektedir.
Cualquier información sobre su ubicación, contáctese con la policía de Rosewood.
Anlıyorum hanımefendi. Ama bilgi verme yetkim yok.
Entiendo eso, señorita pero no estoy autorizada para dar esa información...
Görevli Florida'ya taşındığın söyledi ama ondan sonra bir bilgi yok.
El operador dijo que creía que se había mudado a Florida, pero era un callejón sin salida.
Onlarla ilgili bir bilgi bulamadık.
No hemos podido encontrar nada sobre ellos.
Rivera'nın Peng'e bilgi taşıdığını düşünüyordum onu takip ettim.
Pensé que Rivera estaba filtrando información a Peng, así que lo seguí.
Hiç bilgi yok, hiç gerekçe yok, neler döndüğünden hiç bir fikri yoktu.
No tenía ninguna información, no tenía ningún hecho, no sabía qué diablos estaba pasando.
Sana sorun çıkaran kardeşler, Lucifer ve planları hakkında bilgi verebilirim.
Darte información... sobre los hermanos problemáticos y Lucifer... sus planes.
Kullanıcılarımız ağımızda zaten sohbet edebilir elektronik posta gönderebilir ve bilgi paylaşabilirler.
En nuestra red, los usuarios podrán establecer una conversación, enviar correos, compartir información, conectarse.
Sence Espinosa'dan Church'e karşı bilgi alabilir misin?
¿ Crees que puedes conseguir que Espinosa nos diga lo que sabe de Church?
Eğer bu bilgi yanlışsa, ailen acı çekecek.
Si esta información es incorrecta, tu familia sufrirá.
Eğer Kovar'ı uyarsaydı, verdiği bilgi işe yaramazdı.
Si avisaba a Kovar, su información no sería tan buena.
Bu film de onun gizemli bir .. yaratık hakkında bilgi toplaması hakkında.
Esta es una película de él intentando aprender sobre una criatura mágica.
Hiçbir bilgi edinemedim ondan.
No pude sacarle ninguna información.
Eğer elinize bir bilgi geçerse, Beni aramanız sizin için en iyisi olacaktır.
Bueno, si alguna vez tienes uno, sería en su mejor interés para llamar.
Yanlış bilgi, Başkomiser, Majestelerinin hükümeti tarafından sızdırıldı.
La desinformación, el capitán, filtrada por el gobierno de Su Majestad.
Doktor, bizimle paylaşmak istediğiniz bir bilgi var mı?
Doctor, ¿ tiene alguna información que necesita para compartir con nosotros?
Belki de algoritma hakkında bilgi edinmek istiyorsak kötü adamlarımız hakkında bilgi edinmemiz gerekiyordur.
Así que tal vez si queremos aprender el algoritmo, necesitamos para aprender más acerca de nuestros malos.
- Ondan olabildiğince bilgi edindim.
Obtuve lo más que pude de ella. ¿ Está...
Olağan şeylerle ilgili çok fazla bilgi veriyorsun.
Das mucho peso a las cosas incorrectas.
Kafam patlayacak gibiydi ama acıdan değil. Daha çok bilgi ve berraklıktan.
Era como si mi cabeza estuviera explotando, no sólo por el dolor... con... ¡ conocimiento y claridad!
Indian Hill ucubeleri hakkında bilgi için para ödüyor musun hâlâ?
Hola Pagas por información sobre los monstruos de Indian Hill?
Tahminimce bilgi edindiği birileri var.
Mi opinión? Deben tener a alguien que le consiga la información
Dairesindeki ekip bilgi verdi.
El equipo en su apartamento acaba de entregarlo. No hay rastro.
- Bize verebileceğiniz her bilgi..... Çok önemli Hector artık burada yaşamıyor.
Ya no vive más aquí.
A.D.A.'yı hatırlatmama izin verin, bu şekilde kötü amaçlı olarak bilgi toplamak Birleşik Devletler v. Warshak'a göre yasaklanmıştır.
Déjeme recordar a la fiscal que este tipo de volcado de datos de mala fe está prohibido por el caso Estados Unidos contra Warshak.
Daha fazla bilgi alabilir miyiz diye...
Quería asegurarme de que teníamos más información...
Ayrıca doktorum olmadan benim tıbbi durumum hakkında bu kadar bilgi sahibi olman doğru değil, lütfen...
Y es ilegal que sepas detalles de mi estado sin ser mi médico, así que...
Elimde Lucas Barrès hakkında bilgi var.
Tengo información sobre Lucas Barrès.
Polisler 10 saat boyunca onları hırpalamış, sürekli bilgi vermişler.
La policía les insistió por 10 horas, dándoles información.
İnceleme tamamlandığı zaman size bilgi vereceğim.
Les daré una actualización una vez que la revisión esté completa.
Ama bu bilgi şikayet dilekçelerinde yoktu.
Pero no encontré nada sustancial en la denuncia de las chicas.
Bilgi verene 25 bin veriyorlar.
25 000 dólares por información.
Resor hakkında bize biraz daha bilgi verebilecek birisi.
Alguien que podría darnos un poco más de información de él.
Hayır. Amiral Horton Pace az sonra bize detaylı bilgi vermek için burada olur.
Nº Almirante Horton Pace debería estar aquí en breve nos llene más,
- Hiçbir sorumluluğun yok. - Buna bakmam lazım. Woodrow Ajan Gallo'ya bilgi ver.
Usted es responsable de nada, necesito tomar esta, Woodrow, rellene Agente Gallo, darle una reunión de información completa,
June'un bize bilgi vermesini istediler ki işlerinde ne kadar iyi olduklarını duyabilelim.
Ellos quería junio para interrogar así que pudimos oír lo buenos que son en su trabajo,
El Kokarca hakkında biraz daha bilgi buldum.
Hey, que se encuentra más sobre El Skunko,