Birlikte büyüdük translate Spanish
200 parallel translation
Birlikte büyüdük biz.
Crecimos juntos.
Darcy ve ben birlikte büyüdük, kardeş gibiydik.
El joven Darcy y yo crecimos juntos. Casi como hermanos.
Üçümüz birlikte büyüdük. Sana söylemiştim, hatırladın mı?
Los tres crecimos juntos, ya te lo dije.
Birlikte büyüdük, aynı çeşit evlerde yaşadık, herşeyi birlikte yaptık.
Crecimos juntos. Teníamos hogares similares. Eramos una pandilla.
Hep birlikte büyüdük.
Todos crecimos juntos.
Biz içtiği su ayrı gitmeyen iki çocuktuk, birlikte büyüdük, birlikte çalıştık
Juntos nos criamos y crecimos. Juntos trabajamos.
Peder Logan'la birlikte büyüdük.
El padre Logan y yo crecimos juntos.
Biz birlikte büyüdük birlikte avlandık birlikte savaştık.
Crecimos juntos cazamos juntos, luchamos juntos.
Birlikte büyüdük, değil mi?
Has madurado más que yo.
Birlikte büyüdük.
Y nosotros crecimos juntos.
Birlikte büyüdük.
Nos criamos juntos.
On yılı aşkın bir süre birlikte büyüdük.
Diez años crecimos juntos.
Birlikte büyüdük.
Crecemos juntos.
Biz birlikte büyüdük.
Crecimos juntos.
Birlikte büyüdük.
Sabe, él y yo fuimos jovenes juntos.
Bunca yıldır onlarla birlikte geliştik... birlikte büyüdük.
A través de los años... hemos crecido con ellos.
Tanrım, biz seninle birlikte büyüdük.
Mike, tenemos que juntarnos.
Gençlik günlerimizden, birlikte büyüdük.
Crecimos juntos.
Birlikte büyüdük sayılır.
Se me esrá quedando pequeño.
Biz birlikte büyüdük, bana 13. Teyze deme.
No me digas Tía 13.
Birlikte büyüdük, ama beni tanımıyormuş gibi yapıyor.
Crecimos juntos y actúa como si no me conociera.
- Birlikte büyüdük.
- Jugábamos juntos, cuando niños.
Birlikte büyüdük.
De niños jugábamos juntos.
Seni daima seveceğim. Biz birlikte büyüdük.
Siempre te querré.
Hayır, sadece birlikte büyüdük.
No. Sôlo crecimos juntos.
Biz birlikte büyüdük.
Y no es un criminal. Crecimos juntos.
Birlikte büyüdük, top oynadık, avlandık, balığa çıktık.
Crecimos jugando al baloncesto, cazando, pescando.
Biz birlikte büyüdük!
¡ Crecimos juntos!
Biz komşuyduk, ve tam anlamıyla birlikte büyüdük.
Éramos vecinos y literalmente crecimos juntos.
Birlikte büyüdük. "
Son amigos.
Morgan'la birlikte büyüdük.
Crecimos juntos y estudiamos en la misma escuela.
Sen ve ben aslında birlikte büyüdük sayılır.
Tú y yo prácticamente crecimos juntos.
Birlikte büyüdük, birkaç günlüğüne bir yere gidip eğlenmek bizim için sorun değil.
Crecimos juntos. Es normal que saliéramos a divertirnos un par de días.
birlikte büyüdük demek üzereydim, ama bu senin söyleyeceğin bir şey gibi.
Iba a decir que a ambos nos criaron como hijos únicos, pero suena como algo que tú dirías.
Per ve ben birlikte büyüdük.
Per y yo crecimos juntos.
Birlikte büyüdük. Lisede tıfılları sıkıştırmaktan sokaklarda haraç kesmeye kadar. Hem de hayatımızı tehlikeye atarak.
Todo el camino destrozando de todo desde secundaria... hasta trepar en liston de espaldar en misiones, arriesgando nuestra vidas.
Birlikte büyüdük sayılır.
Crecimos juntos
- Cassie ve ben birlikte büyüdük.
Cassie y yo crecimos juntas.
- Birlikte büyüdük.
Crecimos juntos.
Hepimiz birlikte büyüdük.
Vivíamos todos juntos.
Onunla birlikte büyüdük.
Crecimos juntos.
Darcy ve ben, birlikte büyüdük.
Darcy y yo crecimos juntos.
Hepimiz birlikte büyüdük. Şimdi geldiğim noktada albüm yapacak param kalmadı. Ama onlar her zaman benim arkadaşım olarak kalacak.
A fin de cuentas, no voy a hacer un disco más pero... ellos siempre serán mis hermanos, porque crecí con ellos.
Biz birlikte büyüdük.
Crecimos juntas.
Biz hep birlikte büyüdük!
Crecimos juntos, todos nosotros!
Biz onlarla birlikte büyüdük, Bu yüzden her iki dile de hakimim.
Nosotros vivíamos con ellos, así que usábamos ambos lenguajes.
Aynı sokakta otururduk ve birlikte büyüdük.
Vivía enfrente de mi casa y crecimos juntos.
Birlikte büyüdük zaten.
Nos criamos juntos.
Birlikte büyüdük.
Crecimos juntos.
Biz bu çiftlikte büyüdük. Sevgi dolu anne ve babamızla birlikte.
Crecimos aquí con nuestros queridos padres.
Onlarla birlikte büyüdük biz.
En cuanto a Mancha...