English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ B ] / Bozuk paran var mı

Bozuk paran var mı translate Spanish

91 parallel translation
Bozuk paran var mı?
¿ Tienes suelto?
Bozuk paran var mı?
¿ Tienes cambio de un duro?
Bozuk paran var mı?
¿ Tienes alguna moneda?
- Bozuk paran var mı?
- ¿ Tiene el cambio exacto?
Berman'ı izle, ben avukatla ilgilenirim. Bozuk paran var mı?
Quédate con Berman, yo sigo al abogado. ¿ Tienes monedas?
Bozuk paran var mı?
¿ Tienes unas monedas sueltas?
Hayır... Evet. Bozuk paran var mı?
No... sí. ¿ Tienes monedas?
Bozuk paran var mı?
¿ Tienes monedas?
Bozuk paran var mı?
¿ Tienes cambio?
Bozuk paran var mı?
¿ tienes dinero?
Bozuk paran var mı?
- Has sentido algun cambio?
Şeker makinesi için bozuk paran var mı?
¿ Tiene cambio para la máquina de dulces?
- Şeker makinesi için bozuk paran var mı?
¿ Tiene cambio para la máquina de dulces?
Mike, başka bozuk paran var mı?
Mike, ¿ puedes darme otro penique?
- Bozuk paran var mı?
- ¿ Tiene suelto?
Hey bayım! Müzik kutusu için bozuk paran var mı?
¿ Tiene una moneda para la máquina?
Bozuk paran var mı?
¿ Tenéis algo suelto?
- Bozuk paran var mı?
Bueno, ¿ tienes cambio?
Fazla bozuk paran var mı?
¿ Tienes algo de dinero suelto?
Bozuk paran var mı?
¿ Me prestas una moneda? ¿ Quieres una demanda?
Bozuk paran var mı?
¿ Tienes una moneda?
- Telefon için bozuk paranız var mı?
¿ Tiene cambio para el teléfono?
Pardon bozuk paranız var mı?
Perdone, señor. ¿ Tendría cambio?
Bir saniye bayan! Bozuk paranız var mı?
Disculpe, señora. ¿ Le sobra cambio?
Affedersiniz, bozuk paranız var mı?
Perdone, ¿ tendría usted?
Affedersiniz, bozuk paranız var mı?
Perdone, ¿ tendría usted cambio, por favor?
Affedersiniz, bozuk paranız var mı?
Por favor, ¿ tiene usted cambio?
Affedersiniz, bozuk paranız var mı?
Perdone, ¿ tiene usted cambio?
Bozuk paran var mı?
¿ Cambio?
Bozuk paranız var mı?
¿ Tiene alguien alguna moneda? Señorita, ¿ la voluntad?
Selam, bozuk paranız var mı?
- Hey, ¿ tienes cambio? - Tienes una espalda fuerte.
- Herkese selam. Bozuk paranız var mı?
- ¿ Tienes una moneda?
- Bozuk paranız var mı, efendim?
¿ Podría darme algo?
Bozuk paranız var mı?
¿ No tiene algún billete más chico?
Bozuk paranız var mı?
¿ Tienes suelto?
Bozuk paranız var mı?
¿ Tiene algo de suelto?
- Affedersiniz bayım, bozuk paranız var mı?
¿ Podría darme algo? Lo siento.
- Bozuk paranız var mı?
- ¿ Tenéis cambio para el aparcamiento?
Bozuk paranız var mı?
¿ Les sobra alguna moneda?
Bayan bozuk paranız var mı?
Señora, ¿ me da una moneda?
Hey bayım, hiç bozuk paranız var mı?
Señor, ¿ me puede dar algo?
Bozuk paranız var mı bayım? Hadi ama bayım.
Eres como esa escandalosa empleada que tengo
Hiç bozuk paranız var mı?
¿ Tiene alguna moneda?
- Bozuk paranız var mı bayan?
- ¿ Me da algo, señora?
- Bozuk paranız var mı? - Affedersin.
- Lo siento, sólo tengo...
Bir papellik bozuk paran var mı?
¡ Elisha!
Bozuk paranız var mı?
¿ Podría darme alguna moneda?
Bozuk paranız var mı?
¿ Tiene cambio, Sr.?
Bir fincan kahve için bozuk paranız var mı bayım?
¿ Tiene unas monedas para un café, Sr?
Bozuk paranız var mı?
¿ Lleva suelto, señor?
Bozuk paranız var mı?
¿ Tiene cambio?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]