English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ B ] / Bu böyle gitmez

Bu böyle gitmez translate Spanish

108 parallel translation
Bakın bayım, artık bu böyle gitmez.
Mire, señor, ya no lo aguantamos más.
Ben de dedim ki " Bak Warren, bu böyle gitmez.
Y yo le digo : " Oye, Warren, no puedes tenerlo todo.
Ayrıca, bu böyle gitmez.
Aldo, esto no puede seguir así.
Bu böyle gitmez.
Esto no puede seguir.
Bu böyle gitmez kınalı keklik.
No podemos seguir así.
Bu böyle gitmez.
Esto no puede continuar.
Bu böyle gitmez.
Y, mire, no podemos seguir así.
Fakat bu böyle gitmez, Elizabeth.
Pero eso no puede funcionar.
Bu böyle gitmez, buna dayanamam.
No puede seguir así, debemos acabar con esto.
Bu böyle gitmez...
Debería haber una ley :
Bu böyle gitmez, millet.
Así no podemos continuar, soldados.
Düşüncelere dalmışken... "Bu böyle gitmez.. Ateşkes ilan etmeliyiz!" diyen birini duydum.
y nosotros pensamos... y fue la primera vez que oí decir a alguien esto no puede seguir así, debemos conseguir un Armisticio.
Kay heyecan ararken sen vardın, ama bu böyle gitmez.
Kay necesitaba un poco de emoción, pero no iba a durar.
Bu böyle gitmez!
¡ No puede ser así!
- Hadi bayan, bu böyle gitmez.
- Vamos, señora. Acabe con esto.
Bu böyle gitmez Holling Vincoeur.
Holling Vincoeur, esto tiene que acabar. Necesitas ayuda.
- Bu böyle gitmez!
- Esto no puede seguir así
Pekala Kel, bak bu böyle gitmez.
Muy bien, Kel, mira. No podemos seguir así.
Beyler, bu böyle gitmez.
No vamos a seguir por ahí, caballeros.
- Bu böyle gitmez.
Esto no puede seguir así.
Bu böyle gitmez!
¡ No puedes seguir haciendo esto!
Bu böyle gitmez, Meir.
Esto no puede continuar, Meir.
Bu böyle gitmez ki, patlayacağı kesin. Geçen akşam Karine'in babasıyla konuşuyordum, o da böyle düşünüyor.
Hablé con el padre de Karen y piensa lo mismo.
Bu böyle gitmez.
Es imposible.
Bu böyle gitmez, 77.
Así no va a salir, 77.
Tamam. Bu böyle gitmez.
No puedo más.
- Michael, bu böyle gitmez! Ona, baban olduğu söylemek zorundasın!
Michael, no puedes seguir así, tienes que decirle que es tu padre.
Bu böyle gitmez.
¡ Cómo no me voy a levantar!
Bu böyle gitmez.
No puede ser!
- Bu böyle gitmez... - Nasıl gitmez?
No puedo seguir así. - ¿ Cómo?
Bu böyle gitmez.
No podré respaldarte por mucho tiempo.
- Bu böyle gitmez
- Yo no funciono así.
Bu böyle gitmez.
Esto...
Konuya böyle de bakabilirsiniz ama bu benim hoşuma gitmez.
Pero sí hace daño, y eso es algo que no me gusta mucho.
Yoksa bu iş böyle gitmez!
Ya fue suficiente..
Bu böyle sürüp gitmez.
No podemos seguir así.
Bu iş böyle gitmez!
Se va a enterar.
Garanti ederim, bu iş böyle gitmez.
Te juro que se va a enterar.
"Bu böyle gitmez." diyorlardı.
Esto no durará, decían.
Her gün bir asker diğerine, "Bu böyle sürüp gitmez." diyordu.
Y cada día se decía a sí mismo, "Seguramente esto no puede seguir así."
Evet.Tatmadan önce gözüken en hoş parça yediklerin ağzını yakıyor fakat bu böyle sürüp gitmez.
Sí, lo mejor es antes de probarlo. Sientes cosquilleo en la boca. Pero no puede estar así siempre.
Bu iş böyle gitmez!
¡ No podemos hacer esto! .
Bu mesaj senin içindi. Peki, bu iş böyle gitmez.
Ojalá Brunt lo hubiera sabido.
- Bu iş böyle gitmez.
- Esto no dará resultado.
Böyle gitmez. Bu iş dostluğumuzu bozacak.
No permitiré que un trabajo arruine nuestra amistad.
Üzgünüm ama bu iş böyle gitmez. Trey'le ben tekrar birlikteyiz ve burası bizim evimiz.
Lo siento, pero esto no va a funcionar así.
Bu iş böyle gitmez, Paula istediği ile beraber olabilir.
Paula tiene derecho a enamorarse de quien quiera.
Bu iş böyle gitmez.
No funcionará.
Baltimore'un batısında işlerin nasıl yürüdüğünü biliyoruz biz. Bu iş böyle gitmez.
Sólo digo que ésta no es la forma en que aprendimos a hacerlo en el lado oeste.
Bu iş böyle gitmez.
Esto no va a funcionar.
Yanımda olmanın rahatlığını sürmekten ben de hoşlanırım evimizi de avcunun içi gibi biliyorsun lakin bu sonsuza dek böyle gitmez.
Estoy feliz de haber disfrutado de tenerte conmigo, que conoces muy bien nuestra casa, pero esto no puede continuar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]