Bu böyledir translate Spanish
518 parallel translation
Kayme için de, papel için de, metelik için de bu böyledir.
Así como para morusa, perra, gato o verdolaga.
Hiç görülmüş mü, sorarım size. Ben ne zaman bu böyledir dedim de o başka türlü şey çıktı?
¿ Ha habido,... decid, alguna ocasión,... en que concluyese "Así es" y no haya acertado?
En iyi Alman'da bile bu böyledir, hatta bu durumdan memnundur.
Incluso en el mejor de los alemanes, y él quisiera que lo curásemos.
Bu böyledir.
Así es.
Bu böyledir.
- Vendrá aquí.
Ve Herman içinde bu böyledir.
Y creo que Herman también. Naturalmente.
Çünkü Sadece Napoli'ler de böyle bir güzellik var 2000 yıldır, Caligula'dan beri, Bu böyledir
Porque esa belleza solo tiene cabida en Nápoles. Durante 2000 años, desde Calígula, ha sido así.
Dedim ki "Bebek, kendine gel ve kendini içeri çek", adamım, "çünkü bu böyledir"
Digo, "Ey, sólo controlate un poco, y concentrate, man, porque es por esto"
Biliyor musun benim geldiğim yerde de bu böyledir.
Es que pasa... lo mismo en mi ambiente.
Bu böyledir.
Es la ley.
Sindirimi hızlandıran ilaç da var, yavaşlatan ilaç da. Bu böyledir.
Digestivos y neutralizadores.
Özel hayatımda da iş hayatımda da bu böyledir.
Y no sólo en mi vida afectiva, también en la profesional.
At öldüğünde etini yer ve bir yenisini çalar. Bu böyledir.
Cuando el caballo muere, el apache se come un trozo y roba uno nuevo.
Bu kürsüye, olayları böyledir diyen bir kişi çıkarmadınız.
No ha subido al estrado ni a un ser humano que haya dicho que fuera así.
Kardeşçe kurulmuş bu örgütün tarihinde, yüzyıllardır durum böyledir.
Una vez hecho el juramento, nadie podrá romperlo mientras pertenezca a esta organización de hermandad.
Mükemmel bir hikayen olduğunu düşünürsün... sonra bir şey olur ve hikayeni bozar. Ama bu işler böyledir.
Pero, es la manera como las cosas van.
Amerikalılar için bu durum böyledir.
Soy americano.
Bu hep böyledir.
Siempre igual.
Bu iş böyledir.
Así es como funciona.
Bu işler böyledir.
Así son las cosas.
Bu hep böyledir.
Siempre ha sido así.
Bu işler böyledir.
Así van las cosas.
Bu her zaman böyledir.
Ellos siempre tienen.
Bu iş böyledir Fettes.
Así sucede, Fettes.
Bu böyledir, Santi.
Bien, Santi...
Belki de rahatlamasının tek yolu böyledir ve hayatına devam etmesi için gerekli cesareti de ancak bu şekilde topluyordur.
Quizás es la única forma en que ella puede dejarse ir un poco y encontrar un poco de coraje para continuar.
Oturun, saygıdeğer dostlarım. Sık sık olur bu, gençliğinden beri böyledir.
Sentaos, nobles amigos, a mi señor le ocurre a menudo.
Nerede olursanız olun, bu hep böyledir. - Trezza, Castello, Capo Mulini... - Dayanamayacağım!
Siempre ha sido así, tanto como puedo recordar.
Bu işler böyledir, kusura bakma.
Así son las cosas, lo siento. ¿ Qué puedo hacer?
Bu tip vakalarda durum hep böyledir zaten.
No es nada raro en este tipo de casos.
Bu işler böyledir.
Sí, así son las cosas.
Bu işler hep böyledir.
Siempre es igual.
Bu işler böyledir, anladın mı?
¿ Lo has entendido bien?
Bu işler böyledir.
Eso es todo.
Bu iş, Léotard 100 yıl önce trapezi keşfettiğinden beri böyledir.
Lo más grande desde que Leotard inventó el trapecio, aquí, hace 100 años, en este sitio.
- Bu hep böyledir.
- Funciona de maravilla.
Bir Tancrede'nin üstünlüğünü, inceliğini ve çekiciliğini, ataları servetlerini har vurup..... harman savurmadan elde etmek imkansız olur. Bu, en azından Sicilya'da böyledir.
La razón por la que Tancredi es tan fascinante y sensible,... es que él era la víctima de muchas injusticias.
Evet, bu hep böyledir.
Sí, siempre es así.
Bu işin kanunu böyledir!
Es por principio que no quiero.
- Bu dilek işleri hep böyledir.
- Siempre es así con los deseos.
- Ama bu işler böyledir.
- Pero así son las cosas.
Çünkü Batı'da bu böyledir... Bağırmana gerek yoktu...
Porque siempre se ha hecho de ese modo en el Oeste.
Um-pa-pa, bu işler böyledir um-pa-pa, bunu herkes bilir... bu şarkıyı duyunca herkes istediğini düşünür, um-pa-pa... um-pa-pa, bu işler böyledir um-pa-pa, bunu herkes bilir... bu şarkıyı duyunca herkes istediğini düşünür, um-pa-pa... um-pa-pa, şehirde söyledikleri bir şarkı var... daha çok bira içerken söylerler... sabırlıysan hayal gücün sana duymak istediklerini söyler... um-pa-pa, bu işler böyledir um-pa-pa, bunu herkes bilir... bu şarkıyı duyunca herkes istediğini düşünür, um-pa-pa...
¡ Um-pa-pa! Así son las cosas " ¡ Um-pa-pa!
Bay Percy Snodgrass arada iki tek atardı ama bunu asla ortalıkta yapmazdı... bir kenara çekilip gizlice içerdi hayallerini kont olmak ve kızlar süslerdi... um-pa-pa, bu işler böyledir um-pa-pa, bunu herkes bilir... burnundaki parlak kızarıklığın sebebi nedir?
"El Sr. Percy Snodgrass Se tomaba una copa de vez en cuando " Pero nunca cuando creía Que podrían verle " La compraba en secreto Se la bebía a escondidas
güzel Sally sokaklarda bacaklarını erkeklere gösterir... ama fazlasını istersen para ödenir eteğini kaldırırken nerede duracağını bilir... um-pa-pa, bu işler böyledir um-pa-pa, bunu herkes bilir... ister gizli olsun isterse açık... hiç fark etmez um-pa-pa... saf bir genç kız hamile kalmış bir erkeğin evine sığınmış, o da onu ayartmış... sızlanmanın alemi yok, bu yola girmiş bir kez o da paralarını sayar ve şarkı söyler...
"La hermosa Sally Baja caminando por la calle " Enseña los tobillos A todos los hombres " Se le ven las ligas Pero eso no es gratis
Resmi düzenin altüst olması anlamına gelse bile böyledir bu.
¡ aunque quede en ridículo todo el reglamento!
Bu işler böyledir.
Así son las cosas, no podemos remediarlo
Bak, sen kendi aileni biz de kendi ailelerimizi düşüneceğiz. Bu iş böyledir.
Tú tienes problemas con tu familia y nosotros con la nuestra.
Burada nizamî hareket vardır. Bu tepelerde böyledir.
- Sí esto es tranquilo, por aquí no encontrará gran cosa.
- Bu işler böyledir.
- Así es.
Bu işler hep böyledir.
Así es como funciona.