Bu da senin için translate Spanish
706 parallel translation
Ve senin de konuşmanı isteyen bir kişi var bu da senin için yeterli olmalı.
Una persona quiere que hables. Eso debería ser suficiente para ti.
Al, bu da senin için.
Aquí está el yuyo, para tí.
- Bu da senin için, Pierre.
- Y ésta es para ti, Pierre. - Ábrela.
Bu da senin için.
- Esto es para ti.
Bu da senin için. Sana.
Y esto es para ti.
Babamın adı Antonio Andolini'ydi ve bu da senin için!
¡ Mi padre se llamaba Antonio Andolini! ¡ Y esto es para Ud.!
Bu da senin için yeni bir şey değil.
Eso tampoco es una novedad para ti.
Bu da senin için.
Y esto es para usted.
Bu da senin için.
Esto, para ti.
Bu da senin için.
Y esto es para ti.
Bu da senin için, hayatım.
esto es para ti, querida.
Bu senin için, bu da senin için... ve bu da benim için.
Para ti, para ti y para mí.
Babamın adı Antonio Andolini'ydi ve bu da senin için!
Mi padre se llamaba Antonio Andolini. ¡ Y esto es para ti!
Bu da senin için.
Es buena para ustedes.
Senin Şangay'da olduğunu biliyor, bu senin için problem olabilir.
Él sabe que estás en Shanghai y podría ponértelo al rojo vivo.
Bu senin kurtuluşun için, ve onun da.
Significará su salvación, y la de él.
Başta senin için endişelenmiştim. Tahkikata da bu yüzden geldim.
Al principio, me preocupé por ti y vine al interrogatorio.
Batıda daha iyisini bulamazsın. Onlar bir kaç gün içinde senin için Los Angeles'dan gelene kadar bu seni incitmez.
No es la mejor de la zona, pero estarás bien allí un par de días hasta que se te lleven a Los Ángeles.
İçin narin senin, önemli olan da bu.
Blando por dentro, donde cuenta.
Bu senin için. Bu da senin.
Mire, Sr. Gower, fíjese.
İşleri daha da kötüye çevirme. Bu tutuklama müşterilerin ve çalışanların için bir gösteri işleri senin için kolaylaştırmak için.
Te arresto para eliminar evidencias a tu clientela y tu personal, para que no duden de tus servicios.
Senin zeki, küçük avukatın... Bu yasa dışı loto tekeli oluşumunu senin için yasal, saygın ve çok kârlı yapmak için devraldım. - Bunu da iki nedenden ötürü yaptım.
Soy tu abogado, defiendo tus intereses y he asumido la tarea... de convertir tu negocio... en algo legal, respetable... y muy lucrativo.
Ben, kadınların bağlılık konusunda hayal kurmak ya da bu eksiklikten dolayı rahatsızlık duymak için çok yaşlı bir adamım ama senin entrikalarının, benim planlarımla karışmaya başladığında bu farklı bir şeydir.
Soy demasiado viejo para hacerme ilusiones sobre la constancia de las mujeres o para preocuparme por eso pero si tus intrigas amenazan mis planes esa es otra historia.
Dışarıda, senin için yarattığım bu dünyadan daha fazla gerçeklik yok.
No hay más verdad ahí... Que en este mundo que creé para ti.
Bu civardan hiç kimse senin için agit falan da yakmaz.
Y nadie en 1.000 km se pararía a recoger los pedazos.
Bence başına gelen bütün bu şeylerle... senin için önemli olan tanıştığın tüm insanlarla... ya bir parça ölüyorsun ya da bir parça doğuyorsun.
Pienso que por cada cosa que te sucede,... con cada persona que conoces y es importante para ti,... mueres un poco o naces un poco.
Senin hayatın bu. Ve senin için doğru olan da bu.
¡ Es toda tu vida y para ti está bien!
Bu senin için neden bu kadar önemli? Ölmem ya da yaşamam umurunda değil. - Hadi.
¿ Por qué lo tomas así si te da igual que muera o no?
Olmayacak da, senin için çıldırıyorum, bu yüzden asla başkasına bakamam.
Estoy loca por ti, sólo tengo ojos para ti.
Viskiyi tercih ederim ama bu da idare eder. senin için viski getireyim.
- Preferiría Bourbon, pero servirá.
Senin durumun için söylemiyorum Nene ama bu McColly gibi adamlar Avrupa'da çok çuvalladılar.
No lo digo por ti, Nene, pero McColly ha cometido muchos errores en Europa.
Ben senin için bu kadar umutlu değilim. Ben harika bir kadın olmak istemiyorum da ondan.
- No quiero ser una gran mujer.
- Hiç bir şey gerçekten Jane, bu senin için Sana hava vermiş
Te da más altura.
Yani amacım, senin için kaygılanmak, sana bakmak ve senden istediğim karşılık da bu.
¿ O en mi casa? - No voy a dejar que hagas esto sucio. - ¿ Cómo lo llamas?
Bu senin için iyi ya da benim için.
Le fue bastante mejor que a nosotros.
Bu kutlama biraz da senin için, eğlen hadi!
Si el verdadero culpable se va, se acaba la fiesta.
Bu da ne? Senin için bir hediye.
- Ah, es un regalo para ti.
Budalalar günü, Tennyson. Sanki senin için verilmiş bir ad gibi. Çünkü burada ancak senin gibi bir budala....... dışarıda neler olduğunu bile bile, bu kadar uzun süre kalır.
Creo que se llama así por vos por el inocente que se queda ahí mientras sabe exactamente qué es lo que está pasando afuera.
Neden söz ettiğini bilmiyorum. Nathan, Nathan, Iütfen senin için çizdiğim bu soylu havayı bozma.
¿ No te da vergüenza la idea de que un hombre de tal condición... se niegue a compartir su suerte con sus viejos camaradas?
Bu da senin tanınmaman için, ayyaş.
Y esto es para que a ti tampoco te reconozcan, borrachín.
İnci bir kolye maymun için ne kadar değerliyse bu tablolar da senin için o kadar değerli.
Un cuadro significa tanto para usted como un collar de perlas para un mono.
Penderton da, "Ben de senden bu yanıtı bekliyordum, Weincheck. Çünkü dürüst olayım, orduda senin için bir gelecek göremiyorum." dedi.
Y Penderton dijo : "Esperaba esa reacción, Weincheck... porque francamente no te veo con mucho futuro en el ejército".
Şarkı da söyleyebilirim. Bu hüzün ışıktan çıkan gölgeler gibi unutulmayacak Umarım hatırlaman için kader bir gün senin yüzüne de gülecek
Esta tristeza, se niega al olvido como la penumbra a la luz, quiera el destino que puedas volver un día, para recordar...
Yanlış bir şey yaptığımı söyleseydim, bu kadarı senin için yeterli olur muydu?
¿ Qué mas te da que yo reconozca que hice mal?
Bu ülkeyi seviyorum ve bu büyük sorumluluk senin olduğunda Tanrı'nın da yardımıyla benden daha mutlu bir hakimiyet sürmen için dua ediyorum.
Amo esta tierra. Cuando esa responsabilidad recaiga en ti sólo le pido a Dios que con su ayuda puedas reinar con más felicidad que la que yo he tenido.
Bu da demektir ki, senin için yem olacağım.
Es decir, que yo voy a ser una especie de cebo.
Senin için çok mutluyum. Bu bey kim?
Me da gusto por ti. ¿ Quién es él?
Yani bu kadar zaman senin gelip de ona birkaç hap vermen için mi bekledik?
¿ Tanto tiempo esperándole y sólo le da...
Ama... Tam da polis peşindeyken bu olay, senin için, bulunmaz bir fırsattı böylece kendini ölmüş gibi gösterebildin!
Pero... como la policía te seguía por traficar con opio el naufragio te dio una magnífica oportunidad ¡ de simular tu propia muerte!
Bu senin için bu da benim için.
Esta es para ti y esta es para mi.
Bu da teknik bir mesele mi senin için?
¿ Es eso un problema técnico?
bu da ne 2329
bu da senin 34
bu da ne demek 442
bu da değil 27
bu da 414
bu daha iyi 394
bu da demek oluyor ki 33
bu daha kötü 16
bu da ne demek oluyor 285
bu da kim 384
bu da senin 34
bu da ne demek 442
bu da değil 27
bu da 414
bu daha iyi 394
bu da demek oluyor ki 33
bu daha kötü 16
bu da ne demek oluyor 285
bu da kim 384