Bugüne kadar translate Spanish
3,200 parallel translation
Bugüne kadar kaç kişiyi öldürdün?
¿ A cuánta gente has matado?
Annem eti kesme işini bugüne kadar kimseye yaptırmamıştı.
Ma nunca ha dejado que nadie cortara la carne excepto papá.
- Bugüne kadar tahminen kaç infaz gerçekleştirdiniz?
¿ Cuántas ejecuciones hizo más o menos?
Karla Faye ve tüm bu olanlardan ve bugüne kadar geçen 11 yıldan sonra artık öyle biri değilim.
Y yo estaba a favor de la pena capital. Después de Karla Faye y después de todo esto hasta el día de hoy, 11 años después... No, señor.
Bugüne kadar kaça araban oldu?
- ¿ Cuántos coches crees que has tenido? - Por lo menos 100.
Aslında bugüne kadar gördüğüm EN güzel şey olabilir.
Puede ser en realidad la cosa más bonita que he visto nunca.
Bugüne kadar hep şımarık bir çocuk gibi yaşadığım için artık sadece kendini düşünen biriyim. Ama İlgi Manyağı Adam DeMamp böyle yaşamak istemiyor.
Y ahora que he logrado 10.000 horas de ser un pendejo, sólo soy un total egoísta y así no es como Adam "La atracción principal" Demamp quiere vivir!
Bu, bugüne kadar bana sorduğun en saçma soruydu.
Esa es la cosa más ridícula que nunca me has preguntado.
Yukarı bakıyorum, ve bir bina ötede bugüne kadar ki en muhteşem gökdeleni görüyorum.
Miro arriba y a un bloque de distancia está el rascacielos más majestuoso que jamás haya visto.
Bu bugüne kadar yaptığın en az bencil şey olabilir.
Eso puede ser lo más desinteresado que has hecho.
Bugüne kadar gördüğüm en iyi rakip.
El mejor oponente al que nunca me he enfrentado.
Tartışmasız, Doyle bugüne kadar adı çıkmış en önemli gangster,... ve ben onu bu şekilde yakalıyorum,... hepsi sizin sayenizde.
Podría ser el hallazgo más importante en contra de un mafioso conocido, y seré acreditado por eso, solo porque necesitabas ayuda.
Mayıs'ın sonundan bugüne kadar neler olduğunun üzerinden geçelim.
Cuéntame que pasó desde finales de mayo hasta ahora.
Bugüne kadar yapmamıştım hiç.
Nunca lo he hecho hasta hoy.
Bugüne kadar ne yaptıysam onu yapmaya devam edeceğim. Ama şimdi farklı bir şekilde.
Seguiré haciendo lo mismo que hice todo este tiempo aunque tal vez ahora de otra manera.
Bugüne kadar görülmemiş.
Desde entonces no ha sido visto.
Bugüne kadar yaptıklarımdan çok daha fazlasını yapacağım.
Más de lo que debería de estar haciendo solo.
- Bugüne kadar neden imzalayamadık ki?
No puedo creer que nunca los firmásemos.
Kimse senin yaptığını hatırlamayacak. Çünkü ben kimsenin bugüne kadar görmediği en mükemmel partiyi yapacağım.
Nadie va a recordar lo que hiciste aquí esta noche porque voy a hacer esta la mejor fiesta que ha visto nadie.
Bugüne kadar Vegas'ta olan gay düğünlerinin en iyisiydi.
Tío, ésta ha sido la boda más bonita que dos hombres han tenido en Las Vegas.
Bugüne kadar ölü olduğunu sandığımız kişiler kapıları kilitleyip ateş açtı, kurtulan yok.
Los dos hombres, que hasta hoy se los presumía muertos, cerraron las puertas y abrieron fuego, no dejaron ningún sobreviviente.
Bugüne kadar kontrol etmemiştim.
No lo había revisado hasta hoy.
Üç yıldır buradayım kimse bana bunu söylememişti bugüne kadar.
Llevo aquí tres años y nunca nadie me dijo eso.
Berry'den bile daha talepkârsın ve bugüne kadar tanıdığım en bencil insansın.
Eres más difícil de complacer que Berry y la persona más egoísta que conocí en mi vida.
Bugüne kadar çok dikiş attım.
He hecho muchas puntadas.
Bugüne kadar.
Hasta hoy.
Bugüne kadar yediklerimin en kötüsüydü.
Lo peor que nunca he probado.
Evet. Bugüne kadar gördüğüm en iyi plan olmalı.
Debe ser el plan más astuto que haya tenido.
Bugüne kadar burada yaşadık çünkü.
Siempre hemos vivido por aquí.
Bugüne kadar onun için insanları öldüren iki tane çırağı olmuştu.
Ya tuvo dos aprendices, que mataron por él.
Bugüne kadar öldürdüğü bütün insanların isimlerini ve cesetlerinin yerlerini söylemeye hazırmış.
Dice que está preparado para dar nombres y lugares en los que enterró a cada persona que asesinó.
Bugüne kadar bana güvendiğini söylemiştin.
Antes me has dicho que confiabas en mí.
Sanki bütün yıldır nefesimi tutuyormuşum gibi, bugüne kadar.
Es como si llevase aguantando la respiración un año, esperando que llegara este dí a.
O da bana bugüne kadar yaptığım bütün kötü seçimleri.
Y él me recuerda todas las malas elecciones que he hecho.
Bugüne kadar hepsi de sıradan insanlardı.
Siempre fueron de cosas pequeñas hasta hoy.
Bugüne kadar aşçı yamağı diye bir şey olduğunu bile bilmiyordum.
No sabía lo que era hasta esta tarde.
Bugüne kadar, ölü olduğumu düşünüyordunuz.
Hasta hoy, todos creían que estaba muerto.
Söylemeliyim ki bugüne kadar gördüğüm en muhteşem Marilyn sizsiniz.
Tengo que decirte, que eres la Marilyn más increíble que he visto nunca.
Bugüne kadar çıktıklarımın hepsi çok iyi öpüşüyorlardı.
Todos a los que he besado sabían besar muy bien.
Peki, bugüne kadar bana verdiğin bütün kuponları kullanacağım.
Voy a canjear todos y cada uno de los cupones que me has dado.
Bugüne kadar düşüncelerim sessizdi.
Hasta ahora mis pensamientos están en silencio.
Bugüne kadar düşüncelerim sessizdi.
Hasta el momento mis pensamientos están en silencio.
- Evet, bugüne kadar.
- Si, hasta hoy.
Ne söyleyeyim ki, doğrusu bu. Beni bugüne kadar hiç bir kadın bu kadar övmemişti... şairler dahil?
¿ Qué voy a decir que sea original y que no se haya dicho hasta ahora en la alabanza de una mujer... ni siquiera por el más grande de los poetas?
Teklifine bir göz gezdirdim ve olay şu şimdi. Bugüne kadar inşa edilen en büyük siteyi yapmak üzereyiz.
He visto tu propuesta y este es el asunto estamos a punto de construir nuestro mayor complejo de condominios de lujo.
Jay, bugüne kadar hiç görülmemiş dolaplar istiyorum.
Jay, estoy buscando armarios que nadie haya visto.
Ya da bugüne kadar öyleydi.
O lo hacía. Hasta hoy.
15 metreden fazla uzunluğu ve 45 tonluk ağırlığıyla bu, bugüne kadar keşfedilmiş en güçlü deniz sürüngenidir.
Con más de 15 metros de largo y con un peso de alrededor de 45 toneladas, este es el reptil marino más poderoso que se haya descubierto.
Bugüne kadar içinizde tuttuğunuz her şeyi çıkarın içinizden.
Lo que dejes dentro...
- Bugüne dek o kadar içtik ki şimdi bıraksak garip olur.
Bebemos como en extrañas cantidades, pero - Mas extraño sería parar.
Yada vardı. Ortağı onu bugüne ayarlaya kadar.
O lo tenía hasta que le puso una trampa para que cayese hoy.
kadar 19
bugün 1104
bugün günlerden ne 86
bugün ne yaptın 26
bugün benim doğum günüm 45
bugün nasılsın 73
bugünlerde 53
bugün pazartesi 28
bugün ne yapacaksın 19
bugün cuma 41
bugün 1104
bugün günlerden ne 86
bugün ne yaptın 26
bugün benim doğum günüm 45
bugün nasılsın 73
bugünlerde 53
bugün pazartesi 28
bugün ne yapacaksın 19
bugün cuma 41
bugün pazar 91
bugün perşembe 39
bugün cumartesi 68
bugün nasılsınız 57
bugün büyük gün 20
bugünden sonra 22
bugün doğum günüm 28
bugün çarşamba 29
bugünlük bu kadar yeter 57
bugünden itibaren 71
bugün perşembe 39
bugün cumartesi 68
bugün nasılsınız 57
bugün büyük gün 20
bugünden sonra 22
bugün doğum günüm 28
bugün çarşamba 29
bugünlük bu kadar yeter 57
bugünden itibaren 71
bugün değil 98
bugün mü 121
bugünlük bu kadar 78
bugün salı 27
bugünlük yeter 18
bugün burada 48
bugün olmaz 152
bugün noel 32
bugün mü 121
bugünlük bu kadar 78
bugün salı 27
bugünlük yeter 18
bugün burada 48
bugün olmaz 152
bugün noel 32