Bugün değil translate Spanish
3,894 parallel translation
Bugün değil.
No, no hoy.
Korkarım bugün değil.
No por hoy, me temo.
- Bugün değil.
¡ Hoy no!
Bugün değil.
Hoy no.
Ama bunun için doğru gün bugün değil.
Pero todavía no es momento para eso.
Ama bugün değil.
Pero hoy no.
- Genelde daha anlayışlıdır. - Bugün değil.
Normalmente es más razonable.
Ama bugün değil.
Pero no hoy.
- Bugün değil.
Hoy no.
Seni görmeyi beklemiyordum. Bugün değil.
No esperaba verte.
- Bugün Cuma değil.
- Si no es viernes.
Cenaze bugün değil miydi?
¿ No era hoy el funeral?
Bugün onları baskı altına almak için doğru gün değil.
Hoy será un momento difícil para ponerlas bajo presión.
Bakanlıktakiler bugün buradan gülümseyerek ayrılacak, kıçlarına tekme yiyerek değil.
Los del departamento estarán aquí hoy con sonrisas, no para echar broncas.
- Bugün burada değil.
- No está aquí hoy.
Belki bir gün tekerinize çomak sokmam ama bugün o gün değil.
Quizá algún día no sea yo quien les estropee los planes, pero hoy no es ese día.
Gerçekten vurulmak kadar kötü değil ama merdivenlerden aşağı atılıp duvara toslamayı yeğlerim ki,.. ... merak eden varsa söyleyeyim, bugün o da başıma geldi.
No es tan malo como que te disparen de verdad pero preferiría caerme por una escalera contra un muro, lo que... por si alguien se lo pregunta...
Bugün ölmek için iyi bir gün değil.
Hoy no es un buen día para morir.
Bugün hava ne güzel, değil mi Bay Corey?
¡ Vaya tiempo tenemos hoy!
Ameliyatın bugün yapılması değil hemen yapılması gerekiyor.
Así que no solo tiene que ser hoy... Sino que tiene que ser ahora mismo.
Bugün 30. gün değil mi?
Es el día 30, ¿ no?
Bugün iş yerinde değil miydin?
¿ No fuiste a trabajar hoy?
Bugün iyi bir iş yaptığımızı biliyorsun, değil mi, Angie?
Y sabes que hicimos lo correcto hoy, ¿ no es así, Angie?
Aslında kimse burada değil ve bugün Cuma.
Y ninguno está aquí. Y es viernes.
Boş yere değil, ama Demir Yumruk'la olan haftalık idmanım bugün pek de zence değil.
No es por nada, pero mi sesión semanal de lucha con Iron Fist hoy es muy poco Zen.
Onu öldürmeyi planladığın için bugün buraya kadar takip ettin, değil mi?
¿ Y asumo que hoy lo seguiste hasta aquí... porque planeas matarlo?
Bugün gördüğüm Danimarka'yı sorgulamamak elimde değil.
No puedo dejar de plantear algunas preguntas a la Dinamarca actual.
Bugün pazar, değil mi?
Es domingo, ¿ verdad?
Bugün benim günüm, değil mi?
Hoy es mi día, ¿ verdad?
Mümkün değil, bugün Indianapolis'e gidiyoruz.
Si, definitivamente no vamos a ir hoy para allá.
Baksana, bugün yemek pişirme sırası sende değil miydi?
- ¿ No vas a cocinar hoy?
Bugün bu yüzden buradayız, değil mi?
De eso va todo hoy, ¿ no?
Gangsterler bugün babanı öldürmekle tehdit ettiler, değil mi?
Hoy unos matones han amenazado con matar a tu padre, ¿ verdad?
Tarih boyunca ya ateist olduğunu ilan eden ya da dinin saçmalık olduğu konusundaki fikirlerini alenen dile getiren insanların kim olduğuna baktığınızda bugün direndiğiniz yerdeki gururu hissetmemek mümkün değil.
Y cuando miras la lista de quién es quién en la historia de personas que se declararon ateas o hicieron pública su opinión que la religión es una porquería, puedes sentir una ola de orgullo mientras andas caminando hoy por ahí.
Bugün, pek de iyi bir gün değil.
Este no es un buen día.
Aynsley... Bugün burayı sen topladın, değil mi?
Aynsley, tu nos trajiste aquí hoy, ¿ no es así?
Bugün olduğum gibi biri olabileceğimi bilmeni istiyorum... -... eskiden olduğum gibi değil.
Puedo ser el hombre en el que me convertí, no solo el que era.
Bugün iyi görünüyorum, değil mi?
Luzco bien este día. ¿ No es así?
Bugün Pazar farkındasın, değil mi?
¿ Te das cuenta que es domingo?
İnan ya da inanma bu, bugün duyduğum en tuhaf şey değil.
¿ Por qué haríamos eso?
Peter bugün iyi gününde değil.
Peter no tiene buen aspecto hoy.
Bakın, bugün kimse işbaşında değil, siz niye buradasınız?
Mire, todo el mundo ha ido hoy. ¿ Qué hace aquí?
Bugün ya da yarın olmak zorunda değil.
Ahora, no tiene por qué ser hoy. O mañana.
Bugün açıklayabilirdi aslında, değil mi?
Él podría anunciarlo hoy, ¿ no es así?
Anlaşılan bugün tek emekli olan Morgan değil.
Al parecer, Morgan no es el único que se jubila hoy.
Ama bugün yanımda değil.
Pero no las tengo hoy conmigo.
Bugün büyük gün, değil mi?
Buen día para ti, ¿ no?
Sorun değil. Patronum bugün sürekli tepemdeydi zaten.
Está bien, mi jefa ha estado sobre mi trasero todo el día.
O konuda... Bugün partilerin şahsi görüşlerinin değil muhalefetin ortak vizyonunun konuşulması için toplandığımızı unutmamalıyız, değil mi?
Hoy estamos presentando una visión conjunta de la oposición.
Bugün artık o bir yabancı değil.
Hoy ya no es una extraña.
Bugün, gerçekten de kötü bir gün, değil mi?
Ha sido un día muy malo, ¿ verdad?
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil mi efendim 66
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil mi efendim 66