Charlotte translate Spanish
6,587 parallel translation
Charlotte Cross'un söylediği kişi olmadığını kanıtlamak için gerçek bir kanıta ihtiyacımız var.
Necesitamos pruebas reales de que Charlotte Cross no es quien dice ser.
Gloria, Charlotte Cross'un DNA örneğini alabilmiş mi?
¿ Gloria recibió el ADN de Charlotte Cross?
Charlotte ona yardım ediyor.
Charlotte la está ayudando.
- Senin dikkatin dağılmış olabilir ama ben Charlotte Cross'un göründüğü kişi olmadığını kanıtlayacağım.
Bueno, podrías haber perdido tu enfoque, pero voy a probar que Charlotte Cross no es lo que parece.
Charlotte Cross'a güvenmiyorum.
No confío en Charlotte Cross.
Charlotte Cross'un bir şeylerin peşinde olduğunu biliyordum.
Sabía que Charlotte Cross estaba tramando algo.
Geçen gün Charlotte'ın peşine düşmüştü.
Fue tras Charlotte el otro día.
Charlotte Haven için çok büyük şeyler yapabilir.
Charlotte... ella podría hacer grandes cosas por Haven.
Charlotte ve ben en başından beri birbirimize açığız.
Con Charlotte y yo, desde el principio, todo ha salido a la luz.
Charlotte Cross'un DNA'sı Pentagon'un sistemindeki DNA ile uyuşmuyor.
El ADN de esta Charlotte Cross no coincide con lo que el Pentágono tiene en sus archivos.
Evrakı bulursak Charlotte Cross'un gerçekte kim olduğunu buluruz.
Los encontraremos, y sabremos quién es Charlotte Cross realmente.
Taşıt pulu eyalet dışı ajanı Dr. Charlotte Cross adına.
El registro del motor está asignado a la agente estatal Doctora Charlotte Cross.
Şu anda cevap verebilecek olan tek doktor Dr. Charlotte Cross.
El único médico que tiene alguna respuesta ahora es la Doctora Charlotte Cross.
DNA'n gerçek Charlotte Cross'un DNA'sıyla eşleşmiyor.
Tu ADN no coincide con el de la verdadera Charlotte Cross.
Senin Charlotte'ın kimliğini sorgulaman sence de ironik değil mi?
¿ No encuentras irónico que tú seas la que cuestiona la identidad de Charlotte?
Charlotte ona yardım ediyor.
Charlotte está ayudándola.
Charlotte Cross'u kilit altına alıyoruz.
Encerraremos a Charlotte Cross.
Charlotte Cross'un HKM'den olmadığını biliyordum.
Sabía que Charlotte Cross no era del CCE.
Charlotte'a ne istediğini söyleriz ve Mara gider.
Solo le decimos a Charlotte lo que ella quiere, y Mara se va.
Sence Charlotte benim hakkımda ne düşünüyor?
¿ Qué crees que Charlotte piense de mí?
Charlotte'ın laboratuvardan çıkmasına izin verdiğin için teşekkürler.
Gracias por dejar que Charlotte dejara el laboratorio.
Charlotte'un sizi birleştirmesine izin vereceğim. Ama bana orada hayatta kalmak için savaşacağına söz vermelisin.
Dejaré que Charlotte te combine pero tienes que prometerme que seguirás luchando para seguir viva aquí.
Eddie, Charlotte'dan yardım isteyemez miyiz?
Eddie ¿ y si pido ayuda a Charlotte?
Charlotte burada diye mi?
¿ Es por que Charlotte está aquí?
Eddie ile Charlotte'ın bir ilişkileri vardı da.
Eddie y Charlotte estaban juntos.
Jamie hâlâ Brownfield'ı yönetiyor ama Charlie, Charlotte'ta yaşamak ve aile kurmak üzere New York'tan ayrıldı.
Jamie todavía dirige Brownfield pero Charlie se fue a vivir a Charlotte y a empezar una familia.
Noel arifesinin karlı sabahında Charlotte Cooper 37. kar küresini sergileyerek ailesi için mükemmel bir Noel yaratmaya çalışırken sonsuza kadar aklında tutmak isteyeceği bir ânı hatırladı.
En la nevada mañana de Nochebuena, cuando Charlotte Cooper puso su 37mo. globo de nieve, tratando de crear la Navidad perfecta para su familia, recordó un momento que esperaba poder conservar para siempre.
Şeytan diyor ki, bulabildiğin en rüküş şeyi al sonra da Charlotte'un hâlini gör.
Me tienta comprar algo baratísimo... sólo para ver la expresión de mi hermana Charlotte.
Emma küçük bir kızken kız kardeşi Charlotte'un doğumunun planlanmış kendisininkinin ise kazara olduğunu duymuştu.
Cuando Emma era pequeña, oyó a sus padres decir que su hermana, Charlotte, había sido planeada, pero que ella era un accidente.
Sanki beni bir daha hiç görmeyecekmişsin gibi konuşma Charlotte.
No lo digas como si nunca más fueras a verme, Charlotte.
- İçiniz gidiyordu ama. Charlotte'la yıllarca para biriktirmiştiniz.
Pero te morías por ir... y Charlotte y tú ahorraron durante años.
İnsanlar kahkaha atar, Charlotte.
La gente gruñe, Charlotte.
Buradayken pişiremezsin, Charlotte.
- No puedes arreglarlo cocinando.
Silent Night şarkısı Charlotte'a kendisinden bir parçanın kaçınılmaz bir şekilde elinden kayıp gittiğini anımsattı.
Noche de Paz le recordaba a Charlotte de una parte de sí misma... que ahora se sentía ineludiblemente inalcanzable.
- Şarkıyı ben yazmadım, Charlotte.
Yo no escribí la canción, Charlotte.
Pekâlâ, ne alalım Charlotte'a?
Bueno, ¿ qué le compramos a Charlotte?
Biz de kafayı bulmamış değiliz, Charlotte.
No es como si nunca hubiéramos fumado, Charlotte.
- Duydun mu, Charlotte?
- ¿ Oyes eso, Charlotte?
Charlotte Bob Dylan'la tanışmıştı.
Charlotte conoció a Bob Dylan.
Charlotte, benimle gel.
Charlotte, ven conmigo.
Bana arkanı dönme, Charlotte.
No me des la espalda, Charlotte.
Charlotte, komik işte. Tanrım.
Charlotte, es cómico.
- Aslında yapıyorsun, Charlotte.
En realidad sí, Charlotte.
- Charlotte!
- ¡ Charlotte!
Emma izin vermezse Charlotte'un Noel oyunu bile oynayamadığını hatırlıyorum.
Recuerdo cuando Charlotte no quería estar en la obra de Navidad... a menos que Emma también lo hiciera.
Doğru, Charlotte.
Así es, Charlotte.
Charlotte, bana bak.
Charlotte, mírame.
Biz çok iyi koştuk, Charlotte.
Tuvimos una gran vida, Charlotte.
Charlotte?
¿ Charlotte?
- Charlotte... - Hayır.
No.
Charlotte...
Ay, Charlotte...
charlie 3064
charlene 37
charles 1233
charleston 35
charly 103
charley 253
charlie brown 159
charlie chaplin 19
charlie nerede 19
charlie dayı 20
charlene 37
charles 1233
charleston 35
charly 103
charley 253
charlie brown 159
charlie chaplin 19
charlie nerede 19
charlie dayı 20